Zamanın Bir Köşesi
Akla kara arasında vicdan her zaman elçi ben insanım, insan deyip kendime toprağa tuz, hakka emek olurum mermi/siz silah, sıradan asker… Bir çocuk aşk […]
Akla kara arasında vicdan her zaman elçi ben insanım, insan deyip kendime toprağa tuz, hakka emek olurum mermi/siz silah, sıradan asker… Bir çocuk aşk […]
Büyük Ağrı ve Küçük Ağrı arasında karanlık çökmüş gibi bulut vardı. Sessiz ağlayışımdan etkilenmiş olacak ki “Sana har hardan, nar nardan elbise alacağım” dedi. Şiddetli, […]
Iğdır’da yaşanan sevdalar da Ağrı Dağı’na benziyor. Kibrit kutusunda gençlerin mektuplaştığı dönemlerde, “Ağrı şahidim olsun, onun heybeti gibi bu aşk bitmeyecek” diye yemin edilirdi. Ağrı […]
Keskin bir acıyla köyleri tek tek dolanıyorum. Beynimin içinde gürültülü bir kalabalık ama yalnızlaşıyorum sözcüklerin içinde. Ülkedeki bütün kavak ağaçlarının fotoğrafları sergilense, Iğdır’a ait olanı […]
Zaman su gibi aktı. Zeynep ne Murat’a ne de topunu kaçıran kişiye yar olmadı. Törenin çift ağızlı bıçağını kınında susturmuştu ama kendi yüreğindeki yanardağın külü […]
Dostluk dünyadaki pek çok duygunun üstündedir. Yaşadığımız çağda gerçek bir dost dünyanın en büyük zenginliği. Dostsuz bir insanın yüreğinin kenarında hep bir uçurum vardır; donup […]
Dağını kaybetmiş bir tayın ürpertisi aklımı karıştırıyor. İnsanın kanına çakıl taşları yerleştiren, ayrılık ve sınır getiren bu savaş, hasret çekenler için bir iç kanaması… Bin […]
1936’da Erivan’dan Türkiye’ye geçen anneanneme Iğdır’da bir bahçe verilmiş. İstihkâm hakkı istiyor musun diye sormuşlar, “istemiyorum” demiş. Komşusu bağın yarısını kendi bahçesine katınca şikâyet etmiş. […]
Çocukluğumda Ağrı Dağı eteklerinde yaz boyu Kürt, Türk aynı obada aynı mıha çadır ipi bağlardık. Anadolu’da belli insan topluluğuna yüklenen anlam, dostluğun bir imidir bu. […]
Yenilgi adamın omuzlarına oturmuştu. Eşiyle arasına bir hudut çizilmişti. Yan yana bir bitişin içindeydiler. Yirmi yılın sır perdesi yırtılmıştı. Adam yarasının derinliklerine düşerken, kadının yüzünde […]
Yıl 1918. Mevsim bahar. Yeşil çimenler üstünde talim yapan askerlerimizin başlıklarında bulunan kırımızı hilal motifi lale gibi görünür. Azerbaycanlı şair Aslan Aslanov ağlayan toprakların bir […]
“Har-ı Bülbül” Dünyada yalnız Azerbaycan’ın Şuşa’da yetişir. Karabağ’ın işgalinden sonra Karabağ deyince Şuşa, Şuşa deyince “Har-ı Bülbül” akla geldi. Hasret ve ayrılığın simgesi olan Har-ı […]
Bağırsaklarım dökülüyor gibi acı bir çığlıkla karnıma bastırdım ellerimi. Aşka, sevdaya meydan okuyan bir tanrı edasıyla karşılaşmanın şaşkınlığı içindeydim. Siegrid, başımı kendisine çekerek ellerimi tuttu. […]
Çocukluğumda, dağın Kuzeye bakan yamacında Serdar Bulağı vardı. Her yaz orada Türkler, Kürtler yaylaya çıkar, kara çadır, ak çadır halaya durmuş gibi sıralanırdı obada. Yaz […]
1921 de imzalanan Moskova ve Kars antlaşmasında tanımlanan sınır nehrin ortasından geçmiş. Erivan’da kalan tarafa “O Tay”, Türkiye’de kalan tarafa “Bu Tay” denmiş. O Tay […]
Aras Nehrinin ikiye böldüğü coğrafya. Aynı özelliği taşıyan, iklim şartları aynı olan verimli topraklar…1921 sınır antlaşması imzalandığı zaman,Aras’ın her iki yakasında kalanlarda da derin bir […]
Telif hakkı © 2024 | MH Themes tarafından WordPress teması