Kırk gün kokusu çıkmaz ama onsuz da olmuyor ki!

Yollar dükkanlar her yer sarımsak burada. Yollardakine çok güvenmeyin dediler, Çin sarımsağı satanlar da varmış. Yerli Taşköprü sarımsağının dış kabukları hafif renkli bordomsu çizgilerden oluşuyormuş. Baştan aşağı sarımsak kokarak döndük eve.

AŞÇI FOK
NURDAN ÇAKIR TEZGİN

Daha Sinop’tayken başladım hayal etmeye; Taşköprü’ye varınca sarımsaklar asacağım boynuma, fotoğraf çektirip öyle gezeceğim diye…

Sarımsak satıcısına Taşköprü’nün taştan köprüsü var mı diye sorduğumda var dedi. Aaa bir baktık ki şehrin ortasında asarı atika bir taş köprü görünüverdi. Hemen kırdık direksiyonu çektik fotosunu inceden inceye. Köprünün üzerinden bir koşu geçiverdim, yolcuyuz ne de olsa zaman kaybetmeden geçmeliyiz buralardan ki Kastamonu’ya bir an önce varalım… MÖ. 64 Yılında Romalıların egemenliğine girmiş olan Pompeipolis antik kentinden de öncesine dayanan bir yapı bu. Köprüye hayretler içinde bakmaktan alıkoyamadım kendimi, nasıl olmuş da 2 bin yıldan daha fazla zamandan beri sapasağlam kalabilmiş! Şimdikiler her yıl sele kapılıp yıkılıyor, 2 bin yıl öncesinin teknolojisi besbelli daha güçlüymüş! İnsanı çileden çıkaran bir “inşaat-yapı-ben yaptım oldu” sisteminin karşısında sinirlenmemek elde değil.

Neyse, konumuz sarımsak…

Yollar dükkanlar her yer sarımsak burada. Yollardakine çok güvenmeyin dediler, Çin sarımsağı satanlar da varmış. Yerli Taşköprü sarımsağının dış kabukları hafif renkli bordomsu çizgilerden oluşuyormuş. Çizgi dediysem öyle pijama çizgisi gibi değil, ince ve belirsiz boyuna çizgiler. Bir de tek dişten oluşan çok makbul bir çeşit varmış ona mürdük deniyormuş. Önce mürdük seçtim elimle teker teker, sonra normal diş sarımsaklardan aldım. Şapkama boynuma sarımsaklar asıp öyle dolaşayım dedim ama Turgay’ı utandırmamak için vazgeçtim!

Bir otomobil bagajı dolusu kokulu sarımsakla dolu dizgin yol almak da değişik bir deneyim! Baştan aşağı sarımsak kokarak döndük eve. Şimdi sıra sarımsağın suyunu çıkarmakta! Şaka tabi, sarımsağı özne yaptığım yemek çeşitlemelerine gelecek sıra. Bakalım neler çıkacak ortaya? Sahi şu tek dişi kalmış canavar mürdük sarımsak ile bir yemek tasarlasam ne hoş olur. Sarımsak hazretleri pişince başkalaşım geçirenlerden olduğu için hem pişirip hem de ezilmiş çiğ olarak, ikisini de kullanmak gerek yemeklerde.

İlk gönlümden geçen konserve balık ile meze hazırlamak. Hadi biraz ip ucu vereyim, siz yapın ben de yapayım nasıl olduğuna dair sonra konuşalım!

Tek diş mürdük sarımsaklardan 200 gram kadar kullanmalı. Tek diş yoksa normal sarımsağın iri dişleri de aynı işi görür.

 Ton balığı, kiraz domates, kapari, yeşil zeytin, yeşil taze soğanın sadece yaprakları, yeşil elma, karabiber, kişniş tohumu, pek az hardal, bal, sirke, limon suyu ve bol zeytinyağı… Bütün malzememiz bu kadar.

 200 gr. Kadar sarımsak, iki dilimlenmiş yeşil elma ve bir kâse dolusu kiraz domates bol zeytinyağı içinde baharatlarıyla birlikte 15 dakika kadar fazla yumuşatmadan sotelenmeli. (5 dakikası hızlı ateş, 10 dakikası gayet yavaş)

 Bu yarı pişmiş malzeme soğuması için bir kenara alınmalı.

 200 gr. Ton balığı konservesi,

İki kaşık kapari,

Üç kaşık çekirdeği çıkarılmış yeşil zeytin,

Üç dal ince kıyılmış taze soğan yaprakları hepsi beraber önceden sotelenip soğutulmuş sebzelerle bir araya getirilip karıştırılır.

 Sosu için:

İki kaşık sirke,

Yeterince karabiber, sumak ve kaya tuzu,

Bir limonun suyunda ezilmiş yarım kaşık iyi cins hardal,

Bir kaşık bal,  

İki kaşık zeytinyağı

İki diş ezilmiş sarımsak  

Sos malzemelerinin hepsi iyice karıştırılır, diğer bütün katı malzemenin üzerine boca edilir, fazla ezmeden karıştırılır. Şimdi tadını hayal edebiliyor musunuz?

Sarımsak, kokusu nedeniyle birçoklarının uzak durmaya çalıştığı bir yumrucuk. Ofis hayatında çalışanların, toplu taşımaları kullananların yemekten çekindiği bir lezzet küpü olarak hak ettiği itibarı görüyor mu, hayır! Gelin etmişler kırk gün kokusu çıkmamış derler demesine de onsuz olmuyor ki!