Monizm’e Karşı Düalizm: Lenin’in “Solların” Emperyalist Ekonomizmini Eleştirisi

Yabancı işgal ve boyunduruğa karşı ayaklanmalara önderlik eden partilerin anti-kapitalist veya anti-emperyalist olmaları şartı koyulması doğru değildir, çünkü bunlar somut olarak işgale karşı mücadele ettikleri için dünya tarihi bağlamında ve toplumsal içerikleri itibariyle demokrasiye ve sosyalizme hizmet ederler

 

CEM KIZILÇEÇ

 Lenin’in eleştirdiği “sollar” Lenin’i hep ikili tutum almakla eleştiriyorlar ve dualizm ile suçluyorlar.
Lenin ise, bir yanda ezilen ülkelerin işçi sınıfı, diğer yanda ezen ülkelerin işçi sınıfı, şeklinde dünyanın ikili bir yapıya sahip olduğunu, bu ikisinin koşullarının farklı olduğunu” vurgulayıp bunların farklı gerçeklikler içinde olduklarını ve bu nesnel ayrım nedeniyle ezilen ülkelerin işçi sınıfı ile ezen ülkelerin işçi sınıfının enternasyonalist tutum ve görevlerinin farklı ve ikili bir yapı gösterdiğini açıklar.

Lenin’e göre bu nesnel ayrım nedeniyle, ulusal savaşlara karşı tek boyutlu bir tutum olamayacağını işçi sınıfının sosyalist partisinin koşullu ve ikili bir tutum alması gerektiğidir. Tabii ki Marksist diyalektiğe yabancı olan “sollar”ın bunu anlaması çok zor olacaktır.

Ulusal ayaklanmalar karşısında net bir tutum alamayan “sol” gösterip sağ vuran Kievski kendi içinde tutarsız bir siyasi tutum öneriyor ve şöyle yazıyor: “Yabancı işgal ve zulme karşı  ulusal ayaklanmaları destekleyebiliriz çünkü, bu desteği verirken biz de olümcül düşmanımız olan emperyalizme karşı mücadele etmiş oluyoruz.”

Lenin  onu eleştiriyor: Hayır, “Emperyalizm, bizim kapitalizm kadar ‘amansız’ düşmanımızdır.”

Lenin devam ediyor: “Bu iş böyle. Ancak hiçbir Marksist unutmamalıdır ki, kapitalizm, feodalizmle karşılaştırıldığında ilericidir ve emperyalizm, tekel öncesi kapitalizmle karşılaştırıldığında ilericidir. Buna göre, bizim desteklememiz gereken, emperyalizme karşı her mücadele değildir. Gerici sınıfların emperyalizme karşı mücadelesini desteklemeyeceğiz; gerici sınıfların emperyalizme ve kapitalizme karşı ayaklanmasını desteklemeyeceğiz.”

Lenin burada ne demek istiyor ? Neden bu ifadeyi kullanıyor? Çünkü, Lenin burada Marksist sınıf tutumunu vurgulamak istiyor.

Lenin bu yazısında, büyük dünya güçlerinin yabancı tahakkümüne karşı verilen ulusal savaşların ve ulusal ayaklanmaların uluslararası demokrasi açısından demokratik niteliğini tartışıyor, bu konuda “sol” komünist hatalı görüşleri eleştiriyor.

“Sol” görüş sahibi Kievski ise kendi içinde çelişkili ve tutarsız bir tutumla bu destek vermeyi kabul ediyor ve emperyalizme karşı mücadeleyle uyumlu görüyor. Fakat onun tutarsızlığını ve yaklaşımındaki eksikliği göstermek isteyen Lenin ”gerici sınıfların emperyalizme ve kapitalizme karşı ayaklanmasını desteklemeyeceğiz” diyerek, sosyalistlerin ulusal ayaklanmalar konusundaki tutumunu daha net bir şekilde ortaya koymaya çalışıyor. 

Yani Lenin’in dediği şudur: biz ezilen ülkedeki bir partinin başında olduğu yabancı baskı ve zulme karşı ulusal ayaklanmayı desteklemeliyiz, fakat bu koşullu bir destektir, eğer bu parti kapitalizme karşı feodalizmi destekliyor ise yani, kapitalizme karşı yarı-feodal ve küçük üretimi savunan bir sosyo-ekonomik programa sahipse biz onun bu programını desteklemiyoruz. Sollar ise Lenin’i hep ikili tutum almakla eleştiriyorlar, bunun tutarsızlık olduğunu söylüyorlar. Lenin ise ulusal ayaklanmalara karşı soyut bir yaklaşım getirilemeyeceğini ve somut gerçekliğin kaçınılmaz olarak ikili tutumları gerekli kıldığını savunuyor.

Sonuç, Lenin’in yabancı işgal ve boyunduruğa karşı ikili tutumu şudur: genel ilke olarak ezilen ülkelerde büyük emperyalist güçlerin yabancı işgal ve boyunduruğa karşı ulusal ayaklanmaları ve ulusal savaşları, uluslar arası bağlam içinde demokratik görüyor ve destekliyor, öte yandan bu savaşlara önderlik eden güçlerin kapitalizme karşı yarı-feodal bir sosyo-ekonomik programla karşı çıkışını doğru bulmuyor ve desteklemiyor. Sonuç şöyle özetlenebilir, yabancı işgal ve boyunduruğa karşı ulusal ayaklanmalar demokratik içeriklidir ve desteklenmelidir, fakat bu bizim bu hareketlerin kapitalizme karşı yarı-feodal bir programla karşı çıkmalarını desteklediğimiz anlamına gelmemektedir. Bu ikili tutum bir çelişme değildir, çünkü ulusal ayaklanmada aynı safta olmalarına karşın ezilen ülkenin işçi sınıfının programı ile gerici bir partinin programları farklıdır.  
Yabancı işgal ve boyunduruğa karşı ulusal ayaklanmalarda destek için bu ayaklanmalara önderlik eden partilerin anti-kapitalist veya anti-emperyalist olmaları şartı koyulması doğru değildir, çünkü bunlar somut olarak işgale karşı mücadele ettikleri için dünya tarihi bağlamında ve toplumsal içerikleri itibariyle demokrasiye ve sosyalizme hizmet ederler.

LENİN BU GÖRÜŞÜNÜ AYNI MAKALESİNDE ŞÖYLE VURGULUYOR
” Emperyalist savaşta anavatan savunması sloganı bir yalandır, fakat demokratik …. bir savaşta HAKLI BİR SLOGANDIR. Savaşın sürdüğü koşullarda her türlü “hak-adalet” söylemi saçmadır, çünkü her savaş hakları açık ve doğrudan şiddet yoluyla ortadan kaldırır. Fakat bunları söylemek geçmiş tarihte yaşanmış olan (devrimci ve demokratik) savaşları unutmamız anlamına gelmemelidir. Bunlar da savaş içinde her türlü “hakkın” , her türlü demokrasinin yerine—şiddeti geçirmişlerdi. Fakat bu (devrimci ve demokratik) savaşlar  toplumsal içerikleri itibariyle ve toplumsal anlamları itibariyle demokrasiye ve sosyalizme hizmet etmişlerdi. Geçmişte olduğu gibi gelecekte de bu tür savaşlar göreceğiz.”
*  

ALINTILAR,  V.İ. Lenin’in  Marksizmin Bir Karikatürü ve Emperyalist Ekonomizm başlıklı broşüründen alınmıştır.

PAYLAŞMANIZ İÇİN

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*