Kendi hatalarımız için zenginleri suçlamak veya harika kapitalist sisteme öfkelenmek elbette adil değil. Şimdi sevgili dostlarım, zenginlere ve politikacılarımıza her zamankinden daha çok güvenmeliyiz. Onlar iyi insanlar. O zaman… gelin şöyle yapalım
ALİ HAN EREÖRNEK
Merhaba sevgili arkadaşlar.
Korkmayın sizden, para istemeyeceğim. Bir işim var, en azından şimdilik.
Benim adım tasarruf delisi. Hükümetimizin ve iktidara gelebilecek olası siyasilerin ülke ekonomisine duyarlı bakış açıları hakkında konuşacağım.
Pandemi ile birlikte korkunç bir krizin içindeyiz. Dostlarım, zira siz, ben ve bütün çalışanlar uzun süredir aşırı rahat ve aşırı aç gözlüydük. Öte yandan zenginlerin durumu giderek daha da kötüleşiyor. Çünkü bu ülkede ürettikleri zenginlikte hakları olan adil payı almaları engelleniyor. Eğer bu böyle devam ederse, bütün o vergi muafiyetleri, teşvikler, ucuz yollu krediler, hükümetimizin şirketlere verdikleri cömert ödenekler dahi zenginlerimizi mutlak yoksulluktan ve ıstıraptan kurtarmaya yetmeyecek.
İşte bu yüzden, biz çalışanlar, zenginlerimize yardım eli uzatma fırsatını tepmemeliyiz. Siyasilerimizin de haklı olarak belirttiği gibi, eğitim, sağlık ve diğer sosyal hizmetlerden aldığımız gereksiz yardımlarda kesintiye gitmeliyiz. Sonuçta zenginlerimiz sayesinde ekonomimiz tıkırında.
Tamam, bazen işler bizim için zor olabiliyor. Ancak kendi hatalarımız için zenginleri suçlamak veya harika kapitalist sisteme öfkelenmek elbette adil değil. Şimdi sevgili dostlarım, zenginlere ve politikacılarımıza her zamankinden daha çok güvenmeliyiz. Onlar iyi insanlar. Ve sizi temin ediyorum ki; bütün vatandaşların iyi bir sosyal güvencesi olması için, yüksek maaşlı bir işe sahip olması için, her gencin parasız bir üniversiteye gidip mezun olması için, her çocuğun gece aç uyumaması için, her vatandaşın evsiz olmaması için ve her vatandaşın bedava sağlık sisteminden yararlanması için, doğayı ve ekolojiyi korumak için gece gündüz çalışıyorlar.
Gelin hepimiz yastık altındakileri, üstündekileri ve hatta maaşlarımızın bize fazla gelen tutarlarını zenginlerimizin ve politikacılarımızın emrine verelim.
Gelin okullara ve hastanelere daha çok para harcamamız gerektiğini ve doğru düzgün bir maaşa veya zamma ihtiyacımız olmadığını, yemyeşil bir ülkede yaşadığımızı birazının yok pahasına zenginlere peşkeş çekilmesini, altın ve madenler çıkartılması için suya ve hatta temiz bir havaya bile ihtiyacımız olmadığını kabul edelim.
Ve şimdi serbest girişim ve kapitalizme sıkı sıkıya bağlı biri olarak size bu mesajı hiçbir bedel karşılığı olmadan sunuyorum. Lütfen bu moral verici bildiriyi tanıdığınız herkes ile paylaşın. Ailenize, arkadaşlarınıza, komşularınıza, hatta patronunuza dahi gösterin. Ve her şeyin ötesinde, ülkemizdeki milyarderlerin ve politikacıların sizler için ne yapabileceğini değil, sizin onlar için neler yapabileceğinizi düşünün.
( Yukarıdaki yazı Costas Panayotakis’in yazdığı Kıtlığı Yeniden Düşünmek (Kapitalist Verimsizlikten Ekonomik Demokrasiye) adlı kitabın son bölümünden alınmış olup, yazar tarafından yerel koşullara göre uyarlanması rica edilmiştir. Ben de bu esin verici ricaya katılarak metni ufak değişikliklerle paylaşıyorum; siz de aynısını yapıp uygun bulduğunuz değişikliklerle paylaşabilirsiniz )
PAYLAŞMANIZ İÇİN