Bütün bunların hepsi pancarın suçu!

Bu coğrafyada yaşadığımıza göre Zeus’un inek gözlü Hera ile sık sık İda’da dolaştığını hissetmemizden daha doğal ne olabilir. Bazı yiyeceklerin onu yiyenleri sanrılara salması doğaldır. Madem öyle, Gardaros Sanrısı olsun bu yemeğin de adı!

 

AŞÇI FOK

NURDAN ÇAKIR TEZGİN

 

Günlerdir bir sözcük ile yatıp kalkıyorum; GARGARON, GARGAROS

Gargaron (Gargara) Antik Kenti ve Gargaros tepesi…

Hani dilinize pelesenk olur da istemsizce tekrarlar durursunuz ya, işte öyle. Elbette bir nedeni var; o neden ise PANCAR.

Kış sebzelerinin kışa şifa verdiğine inandığımdan pancar başta olmak üzere kereviz, havuç, patates, yerelması, turp gibi kök sebzeler baş tacımızdır.

Yeni keşiflere yelken açarken eskinin uçkuruna tutunmayı severim. Eski deyince de eski tanımım sanki kalu belaya kadar uzanır! Hadi Antik Dönem diyelim de fazla zorlamamış olayım. Ne diyordum, Pancar…

Evet pancar başlı başına görsel bir şölendir. Köküyle, sapı ve yaprağıyla türlü hazırlama yöntemiyle sayısız lezzetler taşır soframıza.

Pancar başta olmak üzere kereviz, havuç, patates, yerelması, turp gibi kök sebzeler baş tacımızdır.

BÜTÜN SUÇ PANCARDA

Şimdi diyeceksiniz ki, Gargaros ile pancarın ne ilgisi var?

Pancar antik dönemlerden de önce de bilinen bir kök bitkisi. Arkeolojik uygarlıkların kayda geçirdiği pancar, soyluların sofralarına ne kadar ulaştı bilemiyoruz zira; betas olarak adı geçen pancarın bazı yemeklere girdiği biliniyor. Antik dönemlerin obur aşçısı M.G. Apicius‘un meşhur Yemek Pişirme Üzerine kitabında “betas” çok farklı geçmekte. İnanılan o ki; yemeklerde renk unsuru pancar ile mümkün kılınıyordu. Belki o yüzden direk pancar ağırlıklı bir yemek tarifine Apicus’da rastlamıyoruz fakat betas yani pancar hep var.

Bu durumda Küçük Asya antik dönem tarihinin izini kendi bulgularımızla yönlendirmemiz öne çıkıyor. Bıkmadık mı uzaklardakilerin ense kökümüzü yazıp tasvir etmesine! Şimdi sıra bizde; Bu coğrafyada yaşadığımıza göre Zeus’un inek gözlü Hera ile sık sık İda’da dolaştığını hissetmemizden daha doğal ne olabilir. Hepsi Pancarın suçu! Bazı yiyeceklerin onu yiyenleri sanrılara salması normaldir derler!

İŞTE GARGAROS SANRISI PANCAR

Bir pancar yemeği hazırlayıp Zeus Altarı’na sunmanın zamanıdır şimdi. 

Beş altı kök pancar alına

Soğuk sular ile yıkana

Yaprak ve dalları uygunca kesile

Köklerin kabuğu soyula

Birer santim doğrana

Zeytinyağı ve tuz ile ovula

Fırın tepsisine dizile

Üççeyrek saat pişirile  

Üzerine peynir serpile.

 

KIRMIZI PANCARIN ATEŞİ ŞARABIN GÖLGESİNE DÜŞÜNCE

Pancarlar tepside 45 dakika kadar piştikten sonra sıra gelir her birini birbirine çatmaya… Odun parçaları gibi çatılmış pancarlar oldu mu sana bir tepe.  

İşte o tepeye İda’nın kokulu baharatlarından serpiştirip peynirli beyaz karlar yağdırdım. Zeus ve Hera’ya sağraklar dolusu şaraplar sundum. Kan kırmızı pancarın ateşi şarabın gölgesine düşüp yakınca ortalığı, Gargaros tepesi öyle bir aşka düştü ki, yolu yolacını tarih bile şaşırdı!  

…İnek gözlü ulu Hera ona şöyle dedi; “Ne diye dert edinirsin bunları kendine? 

…Hera dosdoğru yürüdü Gargaros doruğuna, İda’nın en yüksek tepesiydi bu, bulutları devşiren Zeus onu gördü, görür görmez aşk sardı düşünceli kafasını, öyle bir aşkı ilk birleştikleri gün duymuştu, ana babalarından gizli çıktıkları gün yatağa. (Homeros, İlyada 14. Bölüm, 295)

TÜM ZAMANLARIN DAMAĞINDAN GÜNÜMÜZE

Meraklısına pancar yemeğinin malzemeleri: 5 – 6 Kök pancar, Zeytinyağı, tuz, karabiber, istenirse çeşitli baharatlar, 150 Gr. kadar iki çeşit farklı peynir.

Pancarlar fotoğraflardaki gibi fırında pişirilir. Servis tabağına alınca üzerine hoş lezzette ufalanmış peynirler gezdirilir. Tıpkı Gargaros tepesine yağan karlar gibi…

Ayrıca yanında bir sos olsa hiç fena olmaz derseniz; Kokulu otlar, iki kaşık zeytinyağı, iki kaşık dövülmüş ceviz veya badem ve biraz da süt ile sulandırdığımız peynir çeşitleri pancarların yanında sos olarak servis edilirse lezzet patlaması yaşanır.

Tüm zamanların damağından günümüze afiyet olsun.

NOT:

Gargaron Antik Kenti’ni tarif edenler;  “Assos’tan doğuya doğru gidildiğinde Adramytteion (Edremit) Körfezi’ni oluşturan buruna benzer bir kıyı üzerindedir” derler. Havadar ve bin bir çeşit kokulu otların yetiştiği Zeus ile Hera’nın aşka düştüğü tepe de Gargaros tepesidir.

Hera: Homeros destanlarında “inek gözlü”, “ak kollu” ya da “altın tahtlı” olarak nitelendirilen Hera (veya Here) tipik bir Grek tanrıçasıdır. Anneliğin ve doğumun koruyucusu aynı zamanda da evlilik tanrıçası olarak bilinir.

Zeus: “Tanrıların ve İnsanların Babası” Yunan mitolojisinde en güçlü ve önemli tanrıdır. Roma’da Jüpiter olarak da bilinir. Göklerin, şimşeklerin ve gök gürültülerinin tanrısıdır.

Sağrak: Şarap kadehi – bardağı- çanağı.

PAYLAŞMAK İÇİN