Bunca müzik aleti günümüzde hangi okulda var?

Köy enstitülerinde bağlama dersleri veren Aşık Veysel bir de enstitü şiiri söyler. Müzik öğretmenlerinden biri de Ruhi Su’dur. Kalabalık korolar oluşturan Ruhi Su hem türkü öğreten hem de derleme yapan Ruhi Su “Deniz üstü köpürü” türküsünü Muğlalı bir enstitü öğrencisinden öğrenerek derleyip notaya alacaktır.

MECİT ÜNAL

1945’te Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nde  3 Piyano, 3 Davul, 3 Radyo, 1 Amplifikatör, 1 Pikap, 1 Metronom, 259 Mandolin, 160 Klasik müzik plağı, 55 Keman, 37 Bağlama, 8 Akordeon bulunmaktadır. Covid-19 salgını nedeniyle yüz yüze eğitimin sürdürülemediği 2021 yılının 17 Nisan’ında bu kadar müzik aleti konservatuvarlar dışında hangi okulda var?!

Cumhuriyet Devrimi’nin ham iken koparılmış en nadide meyvelerinden biridir Köy Enstitüleri.

Ham iken dahi, yıllar süren savaşlardan çıkmış ülkenin yeniden ayağa kalkmasını sağlayan motorlardan biri olmuştur. Sağ iktidarların yıllardır sata sata, yağmalaya yağmalaya bitiremedikleri maddi ve manevi değer ve zenginliklerde Köy Enstitülerinden yetişen öğretmenlerle onların yetiştirdikleri öğrencilerin çok büyük emekleri vardır. Salt eğitim alanına sığdırılamayacak kadar da geniştir Köy Enstitüleri’nin etki sınırı.

Köy Enstitüleri’nin öncesini biliyoruz; yüzde 90’ı okur yazar olmayan bir toplum… Sonrasını da biliyoruz; gerici, soğuk savaşçı, Amerikancı bir eğitim. Bugün durum daha da vahim…

15 BİN DÖNÜM TOPRAK, 12 ELEKTRİK SANTRALİ150 BÜYÜK İNŞAAT…

“İş için, iş içinde, iş yoluyla eğitim”i ilke edinen, Türkiye haritasına yerleştirdiğimizde 7 bölgeden hiçbirinin dışarda bırakılmadığı ve her bölgeye 3 enstitünün düştüğü toplam 21 Köy Enstitüsünde şunlar:

Akçadağ-Malatya, Akpınar-Ladik/Samsun, Aksu-Antalya, Arifiye-Sakarya, Beşikdüzü-Trabzon, Cılavuz-Kars, Çifteler-Eskişehir, Dicle-Diyarbakır, Düziçi-Adana, Ernis-Van, Gölköy-Kastamonu, Gönen-Isparta, Hasanoğlan-Ankara, İvriz-Konya, Kepirtepe-Kırklareli, Kızılçullu-İzmir, Ortaklar-Aydın, Pamukpınar-Sivas, Pazarören-Kayseri, Pulur-Erzurum, Savaştepe-Balıkesir.

 1940 ile 1946 yılları arasında Köy Enstitüleri’nde: 

750.000 yeni fidan dikildi. 15.000 dönüm toprak tarıma elverişli hale getirildi. 1.200 dönüm bağ oluşturuldu. Sulama kanallarıyla eğitim yapılan çiftliklere sulama suyu getirildi.

1940 ile 1946 arasında Köy Enstitüleri’nde: 

150 büyük inşaat, 12 elektrik santrali, 60 işlik, 210 öğretmen evi, 20 uygulama okulu, 16 su deposu, 36 ambar, 48 samanlık, 3 balıkhane, 100 km. yol yapıldı.

Her öğrencinin bir enstrüman çalmasının zorunlu olduğu köy enstitülerinden Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nde 1945 yılında; 3 Piyano, 3 Davul, 3 Radyo, 1 Amplifikatör, 1 Pikap, 1 Metronom, 259 Mandolin, 160 Klasik müzik plağı, 55 Keman, 37 Bağlama, 8 Akordeon bulunmaktadır.

Covid-19 salgını nedeniyle yüz yüze eğitimin sürdürülemediği 2021 yılının 17 Nisan’ında bu kadar müzik aleti konservatuvarlar dışında hangi okulda var?!

Abartı değil, gerçek… Köy Enstitütülerinde “notadan anlamayan, müzik aleti çalamayan, milli oyunları bilmeyen ancak yeni gelenler arasında vardır”.

Müzikten söz etmişken…

 ENSTİTÜ BİR KOVANA BENZER

Aşık Veysel’in köy enstitülerinde bağlama dersleri verdiğini biliyor muydunuz? İsmail Hakkı Tonguç’un isteğiyle her köy enstitüsünde birer ay olmak üzere bağlama dersleri veren Veysel, elinde Tonguç’un mektubu, 25 Ocak 1942 günü Arifiye’ye de gelir. Mektupta, enstitü yönetiminden Âşık Veysel’den en iyi şekilde yararlanmaları istenmektedir. Arifiye’de öğrencilere mümkün olduğu kadar çok türkü öğretmesi istenen Âşık Veysel her gün üçer saat türkü ve bağlama öğretir. Dersler bittiğinde okulun bahçesinde 500-600 öğrenciye bir de konser verecektir.

Kendisi de bir köy çocuğu olan Veysel öylesine etkilenir ki bir de enstitü şiiri yazar.

“Enstitü bir kovana misaldir
Her türlü çiçekten alır bal yapar
Yurdumuz içinde doğru bir yoldur
Memlekete kanat takar kol yapar

Mahmudiye Hamidiye Çifteler
Enstitü köylere yapacak neler
Bu toplu fikirle dağları deler
Kimisi makine kimi bel yapar

İresim yaparlar plan çizerler
Çözülmedik düğümleri çözerler
Bir kısmı şairdir şiir yazarlar
Kimi saz düzenler kimi tel yapar

Hocaları dersin vermiş okutmuş
Var olsun bu gençler duyduğun tutmuş
Kimi deniz gibi ırmaklar yutmuş
Kimi yağmur olur coşar sel yapar

İnan ki her işi başarır insan
İnsana yoldaştır gayretle iman
Vatan sizden hizmet ister her zaman
Marif sizi memlekete el yapar

Uyarın köylüyü varsın ayılsın
Enstitü kuvveti yurda yayılsın
Herkes kazancının yolunu bilsin
Öğretmenler iz gösterir yol yapar

Yiğitlik cesurluk yılmaz yorulmaz
Tembellere hazır sofra kurulmaz
Veysel’in elinden hiçbir iş gelmez
Çalı gibi yaprak açar gül yapar”.

KALABALIK KOROLAR

Ruhi Su ile Aşık Veysel. Hasanoğlan’da müzik dersi veren öğretmenlerden biri de Ruhi Su’dur.

Talip Apaydın Ruhi Su’nun Hasanoğlan’a gelişini; “Ortaya bir sandalye koydular. Siyah saçlı bir adam geldi, oturdu. Sazının tellerine şöyle bir dokundu. Bir türküye başladı. Aman Allah’ım öylesine bir ses ki nereden geliyor diye gökyüzüne baktığımı hatırlıyorum. Sanki gökyüzünden geliyormuş gibi müthiş bir ses. Çok şaşırdığımı hatırlıyorum. Daha sonra öğrendik ki, Ruhi Su batı tekniğiyle yüksek düzeyde ses eğitimi almış bir sanatçı” diye anlatır.

Pakize Türkoğlu da “Ben meylimi üç güzele düşürdüm” türküsünü ilk kez Ruhi Su’dan dinlediklerini yazar.

 

2015 yılında kaybettiğimiz, Kepirtepe Köy Enstitüsü’nden sonra Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü’ne devam eden Mehmet Başaran da Köy Enstitülerini anlattığı bir başka şiirinde söz eder Ruhi Su’dan:

“Yüksek Köy Enstitüsünde öğretmendi Ruhi Su

Ah dedirten türkülerinde anamın yüzü”

“Çanakkale içinde aynalı çarşı”, “Mecnunum Leyla’mı gördüm”, “Topal Koşma”, “Tamzara”, “Hayrano”, “Yeni Cami avlusu”, “Eşimden ayrıldım yoktur kararım”, “Burçak tarlası”, “Kozanoğlu”, “Giresun Kayıkları”, “Sarı Zeybek”, “Mezar arasında harman olur mu” enstitü korolarında söylenen türkülerden bazılarıdır.

Kızılçullu ve Hasanoğlan’da kalabalık korolar oluşturan Ruhi Su hem türkü öğretir hem de derleme yapar. “Cevizin yaprağı dal arasında” adlı Afyon türküsünü enstitülüler Ruhi Su’dan öğrenirler. Ruhi Su da “Deniz üstü köpürü” türküsünü Muğlalı bir enstitü öğrencisinden öğrenerek derleyip notaya alacaktır.

Ruhi Su çok daha sonra yine Köy Enstitülü şairlerimizden Ali Yüce’nin “Mürselekli kadınlar” şiirini semah havası biçiminde besteleyecektir.

BATI MÜZİĞİNDEN HALK TÜRKÜLERİNE

Köy enstitülerinde müzikten söz etmişken devam edelim…

Örneğin sadece Arifiye Köy Enstitüsü’nde en çok çalınan ve söylenen müzik eserlerinin neler olduğu, köy enstitülerinde ulusal ve evrensel sanata verilen önem ve değeri de göstermektedir:

Beethoven’den (4 sesli orkestra için), Serenade de Don Juan (dört sesli orkestra), Esirlerin Rüyası (Müzik Hamdi Daner 4 sesli), Ali Oğlan (Armonize eden Hamdi Daner 4 ses), Reverie, (4 sesli orkestra için), Akşam (2 sesli), Barkarol (2 sesli), Gece (2 sesli)   

Arifiye Köy enstitüsü’nde en çok çalınan ve söylenen marşlar-şarkılar ise şunlardır:

İstiklal Marşı (4 sesli), Gençlik Marşı (3 sesli), Ziraat Marşı, Kuğular (Armonize eden Hamdi Daner), Yıldızlar (2 ses), Kar (2 ses), Efem (3 ses), Temur Ağa (4 ses).

Bir başka örneği de Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nde gerçekleştirilen mezuniyet töreni programından verelim:

Hasanoğlan’da İstiklal Marşı ile başlayan program, sağlık mezunlarının konuşma korosunu izleyen marş ve türkülerle sürerdi. Halk oyunları gösterisini mandolin ve keman konseri izler, klasik Batı müziği eserlerinin seslendirildiği programda ayrıca tiyatro oyunlarına da yer verilirdi.

Titizlikle hazırlanan bu gibi programlar, enstitülerin bulunduğu çevre il, ilçe ve köylerde de sergilenirdi.

Sürecek

PAYLAŞMAK İÇİN