Yolun Sonu Görünürken AKP Tezkereyi Aldı

Tezkeredeki yabancı askerlerin Türkiye topraklarını kullanabilme izni, gerektiğinde Rusya’ya karşı ABD ve diğer NATO ülkelerinden de yardım istenebileceğini gösteriyor. Glaskow’da yapılacak Biden-Erdoğan görüşmesi bu bakımdan daha da önem kazanıyor

 

DR. ABDULLAH KÖKTÜRK

AKP 2002 yılında iktidar olduğunda ABD Irak’ı işgal etmek üzereydi. İşgali kolaylaştırmak için Türkiye topraklarını da kullanmak istiyordu. AKP hükümeti kurduğunda ilk iş olarak, yabancı ülke askerlerinin Türkiye topraklarını kullanmasını da içeren Irak tezkeresini meclisten geçirmek istemişti. O zaman bazı vatansever AKP milletvekillerinin de ret oyu vermesi ile o tezkere meclisten geçmemişti.

Artık köprülerin altından çok sular aktı. Erdoğan AKP grubunu kendine tabi milletvekillerinden oluşturdu. MHP’yi de kendine bağlayarak artık tezkereleri kolayca geçiriyor. 26 Ekim’de oylanarak kabul edilen Irak-Suriye tezkeresi de bunlardan biri.

Türk Ordusu Bu Tezkere İle İdlib’teki İŞİD Artıklarını Korumaya Devam Edecek

Her ne kadar hükümet bu tezkerenin vatan savunması ve terörle mücadele için çıkarıldığını söylese de, Türk ordusunun gözlem noktaları İdlib çevresinde yoğunlaşmış durumda. Türk askerinin yoğunlukla bulunduğu bölgelerde PKK ve PYD değil Rus askerleri ve Suriye ordu birliklerinin bulunması bu söylemle çelişki oluşturuyor.

Türkiye için tehdit Suriye kuzeyindeki PYD/YPG oluşumundan beklense bile, Fırat’ın doğusuna bu tezkere ile bir harekat yapılmasına ABD’nin izin vermeyeceği artık biliniyor. Daha önce yapılan gösteri harekâtı yarım kalmış ve 120 saat süre verilerek, “bu süre içinde PYD/YPG bölgeyi boşaltmaz ise harekatın devam edeceği” deklare edilmişti.  Değil, 120, değil 1.200, değil 12.000, 18.000 saat geçmesine rağmen harekât yapılmadığı gibi, Rusya ile sınır boyunca yapılan devriyeler de sona erdi.

Bu tezkere İdlib’te sıkışan İŞİD artıklarını Suriye devletinin elinden kurtarmak için çıkarılmıştır. Görev ABD tarafından verilmiş, saraydan gelen her tezkereye kayıtsız şartsız el kaldıran AKP ve MHP grubu gerçek amacını bilmedikleri bu tezkereye de kabul oyu vermişlerdir. CHP ilk defa tezkereyi sorgulayarak farklı bir tutum sergilemiştir.

Tezkere Rusya İle Türkiye’yi Karşı Karşıya Getirebilir

Eylül sonunda Soçi’de buluşan Putin ve Erdoğan’ın öncelikle İdlib konusunu görüştükleri düşünülebilir. Eğer İdlib’in boşaltılması konusunda Rusya’nın kararlılığını Erdoğan kabul etti ise, İdlib çevresinden onurlu bir geri çekiliş olacağı düşünülebilir.

Eğer anlaşma sağlanamadıysa, Türk ordusunun Rusya ile İdlib’te karşı karşıya geleceği kesindir. İş büyüyüp bölgesel bir çatışmaya dönüşürse, Türkiye NATO’dan yardım isteyebilir. Tezkeredeki yabancı askerlerin Türkiye topraklarını kullanabilme izni de, gerektiğinde Rusya’ya karşı ABD ve diğer NATO ülkelerinden de yardım istenebileceğini gösteriyor. Glaskow’da yapılacak Biden-Erdoğan görüşmesi bu bakımdan daha da önem kazanıyor. Glaskow’da hangi talimatların alındığını yılbaşına kadar yaşayarak göreceğiz.

Hayırlı Tezkereler, Sivil Hayatta Başarılar

Tezkerenin iki yıllık olması, seçimler için gerektiğinde kullanılmak için elde tutulacak bir araç olabileceği şüphesi de uyandırıyor. Olası bir savaş şüphesini kullanarak Erdoğan seçimleri ertelemeyi de düşünebilir. Daha önce şiddeti oya tahvil etmiş olan AKP, asker cenazelerinden bu sefer yeterli kadar oy devşiremeyebilir.

Ekonomi ve dış politikada zor durumda olan AKP iktidarı için yolun sonu görünmektedir. Erdoğan’ın elinde siyasi provokasyonlardan başka bir seçenek kalmamıştır. AKP grubunda Kılıçdaroğlu’na yapılan linç girişiminin dakikalarca gösterilip tehdit edilmesi Erdoğan’ın ne kadar sıkıştığını göstermektedir. AKP iktidarı şafak saymaya başlamıştır. Bize de Erdoğan ve AKP’ye hayırlı tezkereler, sivil hayatta başarılar demek düşüyor.

PAYLAŞMANIZ İÇİN