Yavşak

Elbette insanlık bitlerden kurtulur. Elbette aydınlık karanlığa hükmeder ama aradan geçen zamana yazık değil midir? Şimdiden aklımızı başımıza toplamaz ve bizim yavşakların semirip bitlere dönüşmesini engellemezsek kaybedeceğimiz zamanı düşünebiliyor musunuz?

 

 

EMİNE SUPÇİN

Türkçe Dil Bilgisi konularından, sözcükte anlam ile başlayıp yaylandıra yaylandıra anlatıma girmenin gereği yok. Yavşak bit yavrusudur. Gerçek anlamı budur. Mecaz anlamına TDK sözlük yılışık, geveze demiş. 

Yazının konusu her iki anlamını da kapsıyor. Eğer yavşağa dokunmaz yaşamasına izin verirsen büyür bit olur ve kanını emmeye başlar. Tıpkı şu gün ülkemizde beslemeye devam ettiğimiz bağnaz düşünce gibi. Ama İran’da büyümüşü var ve kadının saçına öyle yerleşmiş, öyle kükümlenerek[i] yayılmış ki kadının nefes alması imkansız artık. Kazara bitinden kurtulmaya çalışırsa, sokaktaki ahlak polisi döverek öldürüyor!

Nasıl bir ülkede ahlak polisi diye bir kavram olur anlayamıyoruz belki ama az daha bizim yavşakları besleyelim bizzat göreceğiz.

İşin kör olasıca tarafı yavşakların semirebilmesi için yine kadın tarafından beslenmesi gerektiği. Şu aşağılık medyada gördüğümüz, her naneyi kaşıklayıp ardından başına eşarp takarak namus kumkuması kesilen boş beyinli ahlak koçu avrat sürüsü buna bir örnek mesela. İsim isim saymanın gereği yok ki; zaten herkes görüyor.

Ne ilginçtir ki başörtüsü, namus ve inanç simgesi. Hangi anlayış düzeyinde insanlarla aynı dünyayı ve aynı coğrafyayı paylaştığımızın bir göstergesi işte… Şu kör anlayışa tükürsen, tükürük utanır yapışmaz.

İran’da kadın, saçına bulaşmış bitleri atmak için direniyor. Bizim yavşak medya her ne kadar hiç dile getirmese de tüm dünya medyası bu onurlu savaşın yanında yer alıyor.

Asıl dikkat çekmek istediğim nokta ise İran bitlerinin o memlekete yerleştiği tarihten bugüne ne kadar zaman geçtiği. 60 mı, 70 mi, 80 mi? Neredeyse yüz yıldır…

Elbette insanlık bitlerden kurtulur. Elbette aydınlık karanlığa hükmeder ama aradan geçen zamana yazık değil midir? Şimdiden aklımızı başımıza toplamaz ve bizim yavşakların semirip bitlere dönüşmesini engellemezsek kaybedeceğimiz zamanı düşünebiliyor musunuz?

En önemli soru şu: Niçin bitler kadının saçına yerleşir?

Yanıt basit: Kadın beyni durağanlığı, yeknesaklığı, tekdüzeliği sevmez; üretkendir, hızlı çalışır, çözüm odaklıdır. Elbette iyi eğitim almış kadınlardan söz ediyorum. Oysa bağnazlık yukarıda saydığım ögelerin hiç birini istemez ve sevmez. Bu yüzden kadının kafasını hedef alır. Bitler beyne en yakın yere, kafa derisine yerleşir ki düşünemesin, üretemesin ve doğurduğu çocukları evrensel insani değerlere göre yetiştiremesin!

Yavşakların sesini kesmek lazım ki bitlere dönüşmesinler! Türk kadını laik, cumhuriyetçi, demokratik eğitime layıktır. Bitlerin ve yavşakların yuvalanmasını engelleyen tarak ancak bu eğitim tarzıyla mümkündür.

İran’a da daha fazla kadın kadı dökülmeden aynısını dilerim.

 

[i] Küküm: Davar kılının dip tarafında olan pamuksu birikinti. (TDK)

 

paylaşmanız için