Ülkeyi Batıran Askeri Harcamalar

Milli tank çıkarma gemisi Anadolu’yu bile yıllardır bitiremeyen, on yıllardır milli tankını yapamayan, milli uçak için beklemede olan ve ABD’nin 30’da biri kadar ekonomik büyüklüğü olan Türkiye’nin emperyalizmin amaçları için bu kadar harcama yapması ekonomisini iflas etme durumuna getirmiştir

 

DR. ABDULLAH KÖKTÜRK

CIA’ın Ortadoğu’daki önemli adamı Graham Fuller 2008 yılında “Yeni Türkiye Cumhuriyeti” kitabını yayınladığında Türkiye “Ergenekon” davalarını konuşuyordu. 2011 yılında 11. baskısını yaptığında ise çoğu denizci yüzlerce subay “balyoz” davalarından hapse atılmışlardı. Ben Hasdal’dan başlayarak tüm askeri hapishanelere bu kitaptan birer tane bırakmıştım. Çünkü kitap, bu olayların arkasındaki sırrı aralıyordu.

Fuller kitabın üst başlığını “Yükselen Yeni Aktör” koymuştu. Türkiye Fuller’e göre bölgede daha cesaretli davranıp lider ülke olmalıydı. Ben kitabı hediye ettiğimde ne Libya karıştırılmış, ne de Suriye’de iç karışıklıklar çıkarılıp müdahaleye hazır hale getirilmişti. 2010 yılında Libya’da Kaddafi öldürüldüğünde ve 2011 yılında Suriye’de iç savaş patladığında çoğu kurmay ve general/amiral seviyesinde olan subaylar askeri hapishanelerde veya Silivri’de bu konularda fikir ifade edemez durumdaydılar.

Emperyalizmin Amaçları için Askeri Harekatlar

 Fuller kitabında Atatürk dış politikasını non-irrredentist[i] görüp yerden yere vururken Türkiye’ye bölgede Musul Kerkük olmak üzere yeni topraklar vadediyor, Kemalizm yerine yeni Osmanlıcılığı öneriyordu.

Suriye kuzeyinde demografik yapı Kürtler lehine değiştirilip bölgedeki Araplar milyonluk kitleler halinde Türkiye’ye gönderilince, Fırat doğusunda Türkiye’nin Suriye müdahalesini haklı göstermek üzere devletleşmeye açık bir Kürt bölgesi oluşturulmuştu.

Bu bahanelerle ama gerçekte emperyalizmin bölge amaçları için Türkiye Suriye’ye müdahale etmişti. Kaddafi rejimi yıkılırken sadece hava bombardımanına katılmış Türk Silahlı Kuvvetleri bu sefer Libya’da kara harekâtına da katılmış ama bu harekatın içerde izahı tam yapılamamıştı.

Türk Deniz Kuvvetleri Libya’ya lojistik nakliyat yapıyor ve bu nakliyatın koruması yanında Akdeniz ‘de Türkiye’den millerce uzakta NATO tatbikatlarına katılıyor, bir yandan da Hint Okyanusu’nda emperyalist tekellerin deniz yollarının korsanlardan korunması için harekât yapıyordu. Ana görevi Türkiye denizlerini korumak olan Deniz Kuvvetleri bu kadar uzağa gönderilince Ege denizinde göçmen kaçakçılığı bahanesi ile AB ve ABD savaş gemileri harekâta başlamışlardı. O kadar ki, Libya’ya lojistik nakliyat yapan gemilerimize karasularımıza yakın sularda AB savaş gemilerinden personel çıkıp arama yapıyordu.

Yalandan ABD Karşıtlığı

Ancak ülke kamuoyunda ABD emperyalizminin amaçlarına hizmet edildiği belli olmasın diye ABD karşıtı söylemler kullanılıyordu. Daha da ileri gidilerek Rusya’ya yaklaşıldığı algısı yaratmak üzere milyarlarca dolar ödenerek kullanılmayacağı belli olduğu halde S400 füzeleri alınmıştı.

İç politikada iktidar tarafından ABD karşıtı söylemler kullanılıyor, bir ABD’li rahip bu amaçla tutuklanıyor, tutuklanırken çok ses getiren rahip hapisten çıkarılıp ABD ye gönderildiğinde ise nedense pek ses çıkmıyordu. Bu tiyatral olaylara, ABD başkanı Trump’ın Tokyo’da Cumhurbaşkanı başta olmak üzere Türk heyetine “Hollywood aktörleri” benzetmesi yapması da çok ses getirmemişti.

ABD Bile Askeri Harcamalara Dayanamadı

Askeri harcamalar üretime yeterli katkı sağlamadığında ülke ekonomileri üzerinde olumsuz bir etki yaparlar. ABD bile bu harcamaların altından kalkamayarak, Irak, Suriye ve Afganistan’dan çekilme kararı aldı. ABD’nin 30’da biri kadar bir ekonomik büyüklüğü olan Türkiye’nin bu harcamaların altından kalkması düşünülemez bile.

Milli tank çıkarma gemisi Anadolu’yu  yıllardır bitiremeyen, on yıllardır milli tankını yapamayan, milli uçak için beklemede olan ve ABD’nin 30’da biri kadar ekonomik büyüklüğü olan Türkiye’nin emperyalizmin amaçları için bu kadar harcama yapması ekonomisini iflasın eşiğine getirmiştir.

Ülke vatandaşlarının bankalardaki dövizlerini Türk parasına çevirmeleri için yapılan girişimlerin ne sonuç vereceği belirsizdir. Ancak bu paraların dış borç ödemede kullanılması ve yeni gelir kaynakları bulunamaması durumunda sayılı para çabuk bitecek, askeri harcamalar bu şekilde devam ettikçe AKP iktidarı moratoryum[ii] ilan etmek zorunda kalacaktır.

 

[i] İrredentizm: Bir ülkenin kaybettiği toprakları geri almak üzere komşu ülkelerdeki dindaş veya soydaşlarını bahane etmesi.

[ii] Moratoryum: Bir ülkenin ekonomik sıkıntılar ve ödeme güçlüğü nedeniyle borçlarını ödemeyeceğini ilan etmesi. ·

 

PAYLAŞMANIZ İÇİN