Kuzey mitolojisinde kadın elbisesi giyen baş tanrı

Viking kadınlarının da erkekler kadar boşanma ve yeniden evlenme hakları vardı. Boşanma konusunda daha o çağlarda bile detaylı yasalar uygulanıyordu. Erkeklerin başka bir yerde uzun süre kalması, birden fakirleşmesi ya da eşine şiddet uygulaması en sık rastlanan boşanma nedenleri olarak görülmektedir. Viking toplumundaki kadının bu güçlü konumu, Kuzey mitolojisine cinsiyet değiştiren, çocuk doğuran tanrılar olarak yansımıştır.

HATİCE BEKTAŞ 

 

Danimarka  Avrupa`nın kuzeyinde bir İskandinav ülkesi. İskandinav ülkeleri dendiğinde ilk akla gelen topluluk Vikinglerdir. Tarih onları  savaşçı ve yağmacı bir toplum olarak betimlemiştir. 8. yüzyıldan  itibaren hüküm süren vikingler Avrupa`da oldukça etkin bir topluluktu. Topluluk olarak adlandırılması o devrin ülke sınırları ve yönetim biçimlerinin belirsizliğini işaret eder. Demir çağının son dönemleri etkinliklerinin en fazla olduğu dönemdir.

Vikinglerin kurduğu güvenli liman şehirleri

Vikingler dendiğinde gözümüzde kafalarında boynuzlu bir şapka, ellerinde uzun saplı baltalarıyla vahşi görünüşlü insanlar canlanır. Ama aslında vikingler her şeyden önce maceracı ve cesur insanlardı. Büyük bir bölümü çiftçilikle uğraşıyordu. Ancak bölgenin soğuk iklim koşulları nedeniyle olanakları sınırlıydı. Bu yüzden çiftçiliğin yanı sıra iplik üretimi, dokuma, demir işleme gibi birçok  zanaatla uğraşmış ve geliştirmişlerdir. Özellikle yaptıkları uzun, hızlı, oldukça büyük yelkenli, demir atmadan karaya ulaşabilen viking gemileri o zamanın şartlarında oldukça yaratıcı bir tekniğin ürünüdür. Vikingler yeni ülkeleri, yeni denizleri keşfetmek için yaptıkları teknelerini geliştirmekte sürekli yenilikler peşinde koşan ve alışkanlıklarının ötesinde düşünen bir toplumdu diyebiliriz.

İyi savaşçı olmalarının dışında ticaret konusunda da oldukça yetenekliydiler. İlk zamanlarda birkaç çiftlikten oluşan köylerinde ürettiklerini satmak için limana yakın yerlerde ticaret merkezleri kurdular. Daha sonra bu liman şehirlerinde oldukça kâr getiren ipek kumaşlar, baharat gibi lüks malları pazarladılar. Köle ticaretinde de merkez haline gelen bu liman şehirlerinin korunması ve güvenliği kral ya da zengin tüccarlar tarafından sağlanıyordu. Güvenliğin ticaret açısından büyük önem taşıdığı savaş ve kargaşa dönemlerinde, güvenli liman şehirleri başka ülkelerin tacirleri için de cazip bir tercihdi. Küçük çapta başlayan bu liman şehirleri zamanla çoğalmış ve köylerdeki atölyeler bu şehirlere taşınmıştır.  Viking gemilerinin sıklıkla kullanıldığı bu ticaret vikingleri zenginleştirmiş ve politik olarak da güçlü bir toplum yapmıştır.

Viking dönemindeki kadın ile günümüz Danimarka kadını arasındaki ırsiyet bağı

Danimarka, İsveç, Norveç hatta Finlandiya bölgesindeki halkın oluşturduğu Vikinglerin toplumsal ve kültürel izlerine tüm bu İskandinav ülkelerinin toplum ve kültür yapılarında da rastlarız. Özellikle kadının toplumdaki yeri açısından Danimarka`daki toplumsal gelişmelere damga vuran kadınların Viking dönemindeki kadın kavramı ve kadının toplumda üstlendiği yer ve işlevlerle tarihsel ve toplumsal bir ırsiyet bağlantısı vardır.

Viking kıyafetleri ve Vikinglerde iş bölümü (İllusreret Videnskab. Bilim ve Teknik Dergisi)

Viking çağında yaşayan kadınları üç ayrı kategoriye ayırmak mümkündür. Köleler, hizmetçiler ve çiftçilerin eşleri. Özellikle çiftçilerin eşleri çiftlikteki işleri yönetmek konusunda sorumluluk üstlenmekteydi. Viking erkekleri dışarıdaki işlerle ilgilenirken, çiftliğin işleri tamamen kadınların inisiyatifindeydi. Yemek yapımından üretime kadar bütün işlerin görev dağıtımı ve denetlenmesiyle ilgilenen çiftçi eşleri aynı zamanda birçok zanaatın da yönetiminden sorumlu idi. İplik yapımından dikişe, kilim dokumasından Viking teknelerinin devasa yelkenlerine kadar sayısız elişlerinin organizyonu ile çocukların ve yaşlıların bakımını da üstlenmekteydiler. Yaş ve cinsiyetlerine bakılmaksızın herkesin üretime katıldığı bu düzende işbirliği ve görev dağıtımı çiftçi eşlerinin en önemli işlevlerindendi. Hem o dönemde birkaç haneden oluşan köylerde hem de daha sonra kurulan küçük ticaret şehirlerinde kadınlar hem elişlerine dayalı üretimde hem de ticarette etkin rol oynamışlardır. Büyük çiftliklerde ve ticaret merkezi olan liman şehirlerindeki atölyelerde  üretilen tekstil ürünleri gibi el işlerinin pazarlanmasında aileleri temsilen kadınların  ticarete aktif olarak katıldığı yazılı kaynaklarda belirtilmiştir.

Kadına şiddet boşanma nedeni

Erkeklere nazaran hukuksal ve siyasal alanlarda daha az haklara sahip olsalar bile, o dönemde yaşayan diğer toplum kadınlarına kıyasla, Viking kadınlarının hem daha özgür hem de daha fazla haklara sahip olduğu biliniyor. Kadının toplumdaki yeri her ne kadar eşinin toplumdaki statüsüne eşdeğer olsa da erkekler kadar kadınların da boşanma ve yeniden evlenme hakları vardı. Boşanma konusunda daha o çağlarda bile detaylı yasalar uygulanıyordu. Erkeklerin başka bir yerde uzun süre kalması, birden fakirleşmesi ya da eşine şiddet uygulaması en sık rastlanan boşanma nedenleri olarak görülmektedir.  Boşanma durumunda küçük çocuklar annenin, yaşça büyük çocuklar ise ekonomik olarak güçlü olan ebeveynin himayesine bırakılırdı.

Ülkenin cesur savaşçısı – Tablo: Lorenz Frølich – Ulusal Müze Kopenhag

Boşanma hakkı dışında kadınların miras hakları da yasalarla belirlenmişti. Yasalar kadına erkeklerle aynı şartlarda miras hakkı tanımış, üstelik bu konudaki yasal tüm haklarını ve  mirasının yönetimini kadının insiyatifine ve kararına bırakmıştır. Bir kadının eşinden daha fazla para ve güç sahibi olması toplumda yadırganan bir durum değildi. Aksine kadının ekonomik ve toplumsal gücünün erkeğin gücünü de olumlu etkilediği düşünülürdü.

Güçlü, lider Viking kadınları

Hristiyanlıktan önceki dönemde bazı viking kadınlarının inanç liderliği yaptığını (vølver/geleceği görebilen-tarikat lideri), halka ve komutanlara yol gösterdiğini, gelecek hakkında tahminlerde bulunduğunu, hem saygı duyulan hem de korkulan kişiler olduğunu yazılı kaynaklar anlatmaktadır. Viking zamanının en zengin mezarı Oseberg’de (Norveç) bulunmuştur. Mezarın zamanın güçlü kadınlarından birine ait olduğu sanılmaktadır. Büyük bir viking gemisi olan mezarda sandıklar, yatak, sandalye, araba ve kızaklardan başka kuş tüyü yorgan ve yastıklar, gaz lambası ve duvar halısı da bulunmuştur. Hizmetçisi ile birlikte gömülen bu güçlü viking kadınının mezarında tava, tencere gibi mutfak eşyalarına da rastlanmıştır. Stokholm yakınlarındaki başka bir kadın mezarında da at, balta, kılıç, ok ve yay bulunmuştur. Bütün bunlar kadınların toplumdaki yerini anlatmaya, kadınların da en az erkekler kadar güçlü olduğunu kanıtlamaya yetmektedir.

Viking edebiyatında zengin ve evli kadınların güçlerini sembolize olarak anahtar taşıdıklarından bahsedilir. Vikingler döneminde toplum, mevkii ve ekonomik açıdan kesin çizgilerle sınıflara ayrılmış  olsa bile toplumda kadın ve erkeğin rolleri konusunda kesin çizgilere rastlanmamaktadır. Özellikle üst tabakada kadın ve erkek aynı rolleri üstlenir ve aynı sorumlulukları taşırdı. Kadınların da erkeklerle birlikte savaşlara ve yağmacı saldırılara katıldığını yapılan arkeolojik kazılar göstermiştir.

Cinsiyet değiştiren, hamile kalan tanrılar

Vikingler hristiyan olmadan önce çok tanrılı bir inanışa sahiptiler. Bu inanış bugün Kuzey Mitolojisi olarak adlandırılmaktadır. Kuzey mitolojisinde de tanrıların rolleri ve güçleri açısından da kadın ve erkek ayrımına rastlanmamaktadır. Hatta mitolojik hikayelerde tanrıların duruma göre cinsiyet değiştirdiği, erkek tanrıların hamile kalıp doğum yaptığı, en büyük tanrı Odin’in bile tahtında bazen kadın kıyafetiyle oturduğu anlatılmaktadır.

Odin (Kuzey mitolojisinde en büyük tanrı) kadın kıyafetiyle tahtında otururken. Roskilde Müzesi

Hristiyanlığa geçişten sonra kadınların toplumdaki yerleri ve görevleri de değişime uğramıştır. Siyasi arenada söz sahibi olmaya başlamaları, seçme ve seçilme hakkına kavuşmaları çok uzun zaman almıştır. Ancak İskandinav ülkelerinde kadın yine de diğer Avrupa ülkelerine kıyasla her zaman daha güçlü olmuştur. Ataları vikinglerden gelen alışkanlıklar ve toplumsal yapı bu gücü korumuştur.

At üstünde kılıç ve miğfer taşıyan, kadın kılığındaki bir savaşçı (Valkyrie), savaş gazilerini cennete (Valhalla) götürürken.

Bu yazı dizisinde Danimarka tarihinde hayalleri ve yaptıklarıyla topluma yön vermiş, çağının çok ötesinde düşünebilmiş ve davranabilmiş kadınları konu alacağım. Bu kadınlar bazen bir kraliçe, bazen bir bilim insanı, bazen transeksüel biri olabilir. Hepsinin ortak noktası sahip olduklarının değil olmak istediklerinin peşinden giderek toplumda değer yargılarının değişmesine,  kendilerinden sonraki kuşaklara daha özgür bir dünya bırakma çabalarıdır.

 

(Sürecek)


Kaynaklar:
Natmus.dk  (National Museet –  Ulusal Müze )
faktalink.dk (Faktalink – Kütüphane ve Eğitim)
illvid.dk (İllustreret Videnskab  – Bilim ve Teknik)
Viking – Ran İld og Sværd – Jeannette Varberg – (Vikingler – Yağma, Ateş ve Kılıç)

 

PAYLAŞMAK İÇİN