Sulusuna da Kurusuna da Zam Olunca!..

Zaten bir ülkede yoğun bir şekilde uyuşturucu alınıp, satılıyor ve kullanılıyorsa organize içinde devlet bürokrasisinden isimlerin olmaması olanaksız

 

 

DR. ABDULLAH KÖKTÜRK

Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe’de düzenlenen Dünya Tütünsüz Günü Gençlik Buluşması’nda “vatandaşım, sigara içiyor. Bu kurusu, sulusu da var. Biraysa bira farklı onları da içenler var, hem kuru hem sulu. (…) devamlı arttırıyoruz, çok rahatsızlar hem suluda hem sigarada, fakat hayret aç, sefil geziyor ama birayı rakıyı almaktan geri durmuyor” diye konuşmuştu.

Oysa ki sigara ve alkol kullanımı kanunen serbest. Tütün bağımlılık yapan bir madde olduğundan sigara tiryakileri bunu içmezlerse eksiklik hissi hissederek strese girerler. Alkolün bağımlılık yapması sigaraya göre daha zor ve bu sebeple genellikle keyif verici olarak kullanılıyor. Alkol bağımlıları ise merdiven altı yöntemlerle bunu zaten buluyorlar. Ancak bu yöntem daha önce de görüldüğü gibi kötü maksatlı kişi ve kurumlarca öldürme amaçlı da kullanılabiliyor.

Devlet Fakir Sigara Tiryakileri İçin Ucuz Sigara Üretimini Sağlamalıdır       

Devletin amaçlarından birisi de vatandaşa yardımcı olmaktır. 18 yaş üstü vatandaşların yarıya yakınının sigara tiryakisi olduğu bir ülkede sigaraya devamlı zam yapmak eziyetten başka bir şey değildir. Devlet kullanımı yasal olan sigaraya her gelir seviyesinde vatandaşın kolayca ulaşmasını sağlamalıdır.

AKP’nin o beğenmediği eski mutlu zamanlarda, orta gelir seviyesi için Samsun, Maltepe, orta alt gelir seviyeleri için, Bahar, Bafra, Gelincik, Yenice sigaraları vardı. Fakirler için Birinci, İkinci Üçüncü, fakir köylüler için de Köylü sigaraları üretilip çok ucuz fiyata satılıyordu. Fakir askerlere o zamanki sosyal devlet Asker sigarası üretip bedava dağıtıyordu.

Bugün de, ekonomik zorluklar içindeki fakir tiryakilere devlet ucuz sigara üretimini sağlamalıdır. Ancak tam tersi olarak, “suluya da, kuruya da zam yapıyoruz” diyorlar. “Kuru” aynı zamanda, uyuşturucu jargonunda esrar ve bazı uyuşturucu haplar yerine kullanıldığını için, bunların izini sürerken ilginç istatistiklerle karşılaştım.

Gençler Suludan Kuruya Geçiyor

İstanbul’da gençlerin gittiği barlarda uyuşturucu hap kullanımı çok artmış durumda. Barlarda bira 60 ile 120 TL arasında satılıyor.  Gençler iki bira parasına metamfetamin, bir bira parasına ecstaziye ulaşabiliyorlar. Alkol fiyatlarının artması bu uyuşturuculara talebi daha da arttırıyor.

Türkiye’de 2019 yılında 1 ton 42 kilogram metamfetamin yakalanırken 2020 yılında bu rakam 5 ton 528 kilogram oldu. 2021 yılında 2 ton 130 kg, 2022 yılının sadece mayıs ayında İstanbul’da tek seferde 1️ ton 117 kilogram metamfetamin ele geçirildi. 2015 yılında 54 ilde metamfetamin yakalanırken 2021 yılında tüm illerde metamfetamin yakalanması bu uyuşturucuya artan talebi de gösteriyor.

Metamfetamin kullananlarda ilk başta odaklanma artıp, kullanıcılar kendini aşırı iyi hissetseler de, bağımlılarda beyin kimyasını bozup depresyona yol açtığı biliniyor. Yine başlangıçta libido artışı yaşanırken, uzun süre kullanımlarda iktidarsızlık başlamakta.

Aynı şekilde Türkiye’de yıllık olarak 8 milyondan fazla ele geçirilen ecstasy miktarı tüm Avrupa Birliği’nde ele geçirilen miktardan fazla.

Ecstasy ilk kullanımında bir sahte çoşku, enerji ve mutluluk hissi verse de, tansiyon ve nabızdaki artışlar ölüme bile sebep olmakta.

Metamfetamin ve ecstasy orta ve üstü gelir ailelerin çocuklarının kullandığı uyuşturucular iken, İstanbul varoşlarındaki umutsuz fakir gençler bonzai ile gerçeklerden uzaklaşmaktalar.

Kafam Trilyon, Baba Ölüyom

Ben bonzainin adını şarkıcı Heijan’ın “Bonzai bom bom” şarkısı ile duymuştum. O şarkıda bir genç, “bonzai bom bom, kafam trilyon, baba ölüyom” diyordu. Bu esasında hayattan umudunu erken yaşta kesmiş gençlerin devlete ve topluma feryadı idi. Devlet bu feryadı duymak yerine şarkıyı yasaklamayı seçti. Bir süre gözaltında tutulan Heijan da, bir daha böyle “kötü” şarkılar yazmaması için uyarıldı.

Nasıl tinerciler ve sokak çocukları ortadan temizlenince sorunlar bitmediyse, bu şarkı yasaklanınca da gençlerin uyuşturucu sorunu bitmedi. 2011’de yakalanan bonzai miktarı 44 kiloydu, 2013’te 350 kilo olmuştu. 2018 yılına gelindiğinde yakalanan “bonzai” miktarında yüzde 622 artış dikkat çekmişti. 2021 yılının ilk dokuz ayında yapılan operasyonlarda ise 1 ton 624 kg sentetik bonzai ele geçirildi.

Kartal’da Kent Konseyindeki görevim sırasında, uyuşturucu ile mücadele için kurulmuş bir derneğin yaptığı araştırmada Kartal bölgesinde bazı liselerde uyuşturucu kullanımının öğrencilerin yarı sayısına ulaştığını görmüştük.

Uluslararası Organize Suçlara Karşı Küresel Girişim Raporu’na göre 2021 yılında Türkiye 193 ülke içinde organize suçların en yoğun gerçekleştiği 12. ülke. Rapora göre, Türkiye’de devletle bağlantılı suç örgütleri yoğunlukta. Yine bu rapora göre Türkiye, Asya’da Myanmar, İran, Afganistan ve Irak’ın ardından beşinci sırada. Türkiye Avrupa’da ise birinci.

Zaten bir ülkede yoğun bir şekilde uyuşturucu alınıp, satılıyor ve kullanılıyorsa organize içinde devlet bürokrasisinden isimlerin olmaması olanaksız. İçki ve sigaraya yüksek oranlarda yapılan zamlar, sulu ve bazı kurulara zam yapılıp, başka kurulara yol mu veriliyor şüphesi uyandırıyor.

 

paylaşmanız için