Mayınlar Savaşların Seyrini Değiştirir

Meslek hayatının altı senesi mayın dökücü ve mayın tarama gemilerinde çalışmış eski bir donanma mensubu olarak mayın silahının ne kadar önemli ve karmaşık olduğunu bilirim. İddialar doğru ise Ukrayna, 1907 yılında Lahey Konferanslarında imzalanan Deniz Mayınları hakkındaki Hague Sözleşmesine aykırı hareket ederek savaş suçu izlemiş demektir

 

 

DR. ABDULLAH KÖKTÜRK

Ukrayna’nın Odessa açıklarına döktüğü 420 demirli mayından bazılarının zincirlerinden koparak Karadeniz’de sürükleniyor olması olasılığının Rusya tarafından dile getirilmesi Karadeniz’de büyük bir heyecan yarattı.

Rusya yapılan açıklamada; “Rusya tarafından özel bir askeri operasyonun başlatılmasının ardından Ukrayna Donanması, Odessa, Özi, Çornomorsk ve Yuzhne limanlarına ve açıklarına yaklaşık 420 eski tip mayın tarlası oluşturdu. Bu mayınlar 20. yüzyılın ilk yarılarında üretildi. Fırtınalı koşulların başlamasıyla birlikte denizin dip ankrajlarına bağlanan kablolarda kopmalar meydana geldi. Karadeniz’in batı kesiminde mayınlar, rüzgâr ve akıntıların etkisiyle serbestçe hareket etmeye başladı” denilmekte.

Odessa açıklarında Estonya’ya ait bir ticari geminin 3 Mart’ta şüpheli şekilde bir patlama ile batması mayınlama iddiasının ciddi olduğunu gösteriyor. Geminin bağlı olduğu şirket de geminin batma nedeni olarak mayın şüphesini dile getirmişti.

Ukrayna Savaş Suçu İşliyor

İddialar doğru ise Ukrayna, 1907 yılında Lahey Konferanslarında imzalanan Deniz Mayınları hakkındaki Hague Sözleşmesine aykırı hareket ederek savaş suçu izlemiş demektir. Hague sözleşmesinin 8. bölümü deniz mayınları hakkındadır ve bu sözleşme hala yürürlüktedir.

Sözleşmenin birinci maddesi, kontrollü mayınların, döşeyen devletin kontrolü kaybolduktan sonra en fazla bir saat sonra otomatik olarak zararsız hale gelecek olmasını şart koşarken, zincirinden kurtuldukları anda zararsız hale gelmeyen demirli mayınları döşemeyi komple yasaklamaktadır. Aynı madde hedefini bulmayan torpidoların kendi kendini tahrip etmesini de şart koşmaktadır.

İkinci madde, ticari gemilere müdahale etmek amacıyla düşmanın kıyılarına ve limanlarına otomatik temaslı mayın döşenmesini de yasaklamaktadır.

Üçüncü madde, demirli mayınları kullanan ülkelerin, barışçıl deniz taşımacılığının güvenliği için her türlü önlem almasını ve bu mayınları döşeyen ülkelerin tehlikeli bölgeleri gemi sahiplerine yapılacak bir tebligatla bildirmeleri şartını getirmektedir.

Bu sözleşme 115 yıldır yürürlüktedir ve savaş hukukunun deniz mayınları hakkındaki kurallarını dikte etmektedir.

Nusret’in Döktüğü 26 Mayın Çanakkale Savaşlarının Kaderini Değiştirmişti

Mayın çok tehlikeli bir silahtır. Nusret ‘in döşediği 26 mayın 18 Mart 1915’te Çanakkale harekâtının kaderini değiştirmiş 18 Mart günü bu mayınlar 639 kişilik mürettebatıyla Fransız Bouvet’i batırmış, ardından İngiliz HMS Irresistible ve HMS Ocean zırhlılarını sulara gömmüştü.

Türk Deniz Kuvvetleri için mayın silahı uzun yıllar önemini korumuş, ancak 2000’li yılların başında AKP iktidarı ile önemini kaybetmeye başlamıştır. İstanbul ve Çanakkale Boğazlarındaki Mayın Grup Komutanlıkları lağvedilmiş, İzmir’den İskenderun’a kadar mayın depolarındaki tüm mayınlar boşaltılmıştır.  Mayın dökücü gemiler hurdaya çıkarılmış yerine yeni gemiler inşa edilmemiş, mayın tarama gemileri envanterden çıkarılarak, Fransa’dan alınan mayın avlama gemileri ile idare edilmeye çalışılmıştır.

Meslek hayatının altı senesi mayın dökücü ve mayın tarama gemilerinde çalışmış eski bir donanma mensubu olarak mayın silahının ne kadar önemli ve karmaşık olduğunu bilirim. Bugünlerde sadece demirli mayınlardan bahsedilse de, gemilerin oluşturduğu manyetik sahaya göre çalışan manyetik mayınlar, gemilerin oluşturduğu sese duyarlı akustik mayınlar gibi farklı mayın çeşitleri de vardır. Mayın gemilerinin üsteğmen rütbesindeki genç ikinci komutanlarının ve yüzbaşı rütbesindeki gemi komutanlarının mesai gözetmeden bu karmaşık silahı ne kadar bilgili kullandıklarını gördüm. Mayın astsubaylarının büyük bir özveri ile çalışmalarının canlı şahidiyim.

Bu kadar bilgili ve tecrübeli emekli komutan varken, hiçbir mayın geçmişi olmadan bir veya iki yıl mayın filosunda görev yapmış olanların bilgisizce konuşmalarına da üzülerek şahit oluyorum.

Deniz Kuvvetlerinin çalışkan ve özverili mayın harbi subay ve astsubaylarının bugünlerde Türkiye’nin deniz ticaret yollarını açık tutmak için diğer deniz kuvvetleri personeli ile beraber görevlerinin başında olduklarını da biliyorum. Mayın filosu avlama gemileri, deniz karakol uçakları ile koordineli olarak başta İstanbul Boğazı girişi olmak üzere Karadeniz’de münhasır ekonomik bölgemizde güvenliği sağladıklarına inancım tam.

 

paylaşmanız için