Madenci Bir Sadrazam, İbrahim Edhem Paşa

11-12 yaşlarında olan Edhem, Paris’te “Institution Barbet” adlı okula yatılı olarak verilir. Edhem’in yakın sınıf arkadaşı tanınmış bilim insanı “Louis Pasteur”dur. Pasteur’la arasındaki birincilik yarışını Edhem kazandığından Fransa kralı “Louis-Philippe”den diploma alma onurunu o yaşar

AV. CEM BAYINDIR

Binlerce yıl öncesine dayanan Anadolu madenciliğinde zengin kurşun, gümüş ve altın madenlerinin bulunduğu Keban ilçesinin önemli bir yeri vardır. Hitit, Urartu, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde çalışan madenler bugün kapalı. Cumhuriyet döneminde 1940 yılında kurulan Keban Simli Kurşun İşletmesi 1983 yılına değin ülkenin en önemli işletmelerinden biriyken ekonomik rezervlerin tükendiği gerekçesiyle kapatılması, sonradan da tüm tesislerinin başka bir kuruma devredilmesiyle bir yeraltı kaynağından daha vazgeçmiş olduk.

İşte Fırat ırmağı kıyısındaki bu küçük ilçe Keban’da bir süre maden eminliği yaptıktan sonra sadrazam olan ünlü Yusuf Ziya Paşa gibi İbrahim Edhem Paşa da (1818-1893) sadrazamlığı öncesi, Keban madenlerinde baş mühendis olarak görev almıştır.

İbrahim Edhem Paşa, Osmanlı Devletinde sadrazamlık, bakanlık, Danıştay başkanlığı, valilik, büyükelçilik gibi çok yüksek görevler almış, Batılı anlamda gerçek bir Türk aydınıdır.

Sakız Adasında Rum kökenli bir aileden olan İbrahim Edhem, adada çıkan ayaklanma sonrasında dört yaşındayken köle olarak dönemin Bahriye Nazırı (Denizcilik Bakanı) Koca Mehmed Hüsrev Paşa’ya verilmiştir.[1]Ancak, İbrahim Edhem’in ve oğlu Halil Eldem’in yazdıklarına göreyse Karadeniz kıyısından ve Kafkas (Çerkez) kökenlidirler.[2]

Çocuğu olmayan Mehmed Hüsrev Paşa’nın özellikle üstün zekalı çocuklardan seçtiği on evlatlığı olup, Paşa bunların tümüne iyi bir eğitim aldırmıştır. Çocuklar arasında Prens Sabahattin’in dedesi Kaptanı Derya Halil Rıfat Paşa da bulunmaktadır ki ileride bu çocukların tümü bakanlık, valilik, büyükelçilik gibi en yüksek makamlara geleceklerdir.

Hüsrev Paşa, padişah Sultan Mahmut’un onayıyla çocuklardan en zeki olanlar Edhem, Hüseyin Rıfkı, Abdullatif ve Ahmet’i Paris’te okutmak için, gemiyle İstanbul’dan Fransa’ya gönderir ve çocuklar tam kırk gün sonra Marsilya’ya ulaşırlar.

Bu çocuklar ilerici padişah Sultan Mahmud’un yaşama geçirmek istediği bir “medeniyet projesi”ydi. Çocuklara eşlik etmek için görevlendirilmiş dönemin tanınmış doğu bilimcisi ve tercümanlarından Amedee Jaubert de Paris’ten yazdığı mektubunda “Türklerin daha yüksek bir medeniyete ulaşmak için harcadıkları çabalar”dan söz eder.

Hüsrev Paşa da 4 Şubat 1831’de “Evlatlarım” diye başlayan Fransızca mektubunda bu eğitim işinin önemini şöyle anlatır: “Buradaki arkadaşlarınız şaşırtıcı derecede gelişme gösteriyorlar ve durumlarının sizinkinden çok farklı olmasına rağmen bilgide sizi geçmek için çabalıyorlar. Evlatlarım, eğer sizi hep sevmemi ve korumamı istiyorsanız, siz de vazifenizde onlar kadar çalışkan olun, zira durumunuz işinizi kolaylaştırıyor; aksi halde, buraya hiçbir şey öğrenmeden döndüğünüz takdirde bunun ne kadar utanç verici olacağını tahmin edersiniz.”.[3]

15 Haziran 1832 tarihli mektubunda ise “Fransa’da eğitim görmeniz için sizleri gözlerimin önünde yetiştirdiğim bütün gençlerin arasından seçtiğimde, Müslüman gençliğinin eğitiminin bütün umutlarını sizlere emanet etmiş oldum. Devlet büyüklerimiz size bakarak benim örneğimi takip edip etmeyeceklerine ve çocuklarının geleceğini Avrupa’nın ilmine emanet edip etmeyeceklerine karar vereceklerdir.”  diyecektir.[4]

O sırada 11-12 yaşlarında olan Edhem, Paris’te “Institution Barbet” adlı okula yatılı olarak verilir. Edhem’in yakın sınıf arkadaşı tanınmış bilim insanı “Louis Pasteur”dur.

Bu okulun geleneğine göre okulu birincilikle bitirenlerin diplomalarını devlet başkanları vermekte olduğundan; İbrahim Edhem ile Pasteur arasındaki birincilik yarışını da Edhem kazandığından Fransa kralı “Louis-Philippe”den diploma alma onurunu o yaşar.

O gün öğrenciler adına konuşma yapan ve konuşma sırasında küçük bir iki hata yaptığını anlayan İbrahim Edhem, konuşmanın sonunda Kral’dan özür dilediğinde, Louis, “Ben böyle kusuru bir yabancı için değil Fransız için de affederim” diyerek Edhem’i rahatlatır. [5]

Barbet’tan mezun olan öteki üç arkadaşı doğrudan askerî okullara kayıt yaparken, bir tek İbrahim Edhem, sivil bir okulu seçerek yükseköğrenimini maden mühendisliği dalında yapar ve Paris’te “École Nationale Supérieure Des Mines”deki eğitimini de birincilikle bitirir. (1839).

Böylelikle, yeraltı zenginlikleri bu denli çok olan ülkemizde ilk maden mühendisi unvanını alan da İbrahim Edhem Paşa olmuştur.

1839’da Türkiye’ye dönen İbrahim Edhem, 1840’ta Ergani madenlerine başmühendis, ardından da Gümüşhacıköy’e müdür olarak atanmış ve 1845’te iki yıl süreyle görev yapacağı Keban’a gelmiştir.[6]

İbrahim Edhem Bey’in, Keban’da Fırat ırmağı kıyısındaki açtığı galeri (mağara) bugün bile durmakta ve onun adıyla anılmaktadır.

1846 sonlarında İstanbul’a çağrılan Paşa, devletin en üst makamlarında ve elçiliklerde bulunmasının ardından sırası ile Dışişleri, Ticaret, Eğitim, Bayındırlık, İçişleri, Adliye bakanlıkları yapar ve Mithat Paşa’nın yerine Sadrazam (Başbakan) olur. II. Abdülhamid’in, Mithat Paşa gibi özgürlükçü ve meşrutiyetçi bir sadrazamdan sonra Ethem Paşa’yı sadarete getirmiş olmasının altında[7], Ethem Paşa’nın, babası Abdülmecid’e Fransızca öğretmiş olması, devlete bağlılığı, Osmanlı-Rus savaşında Almanya’nın dostluğunu sağlayabileceği ve sert kişiliğinin Mebuslar Meclisinde işe yarayabileceği düşüncesi vardır.[8]

Enver Ziya Karal Osmanlı Tarihi[9] yapıtında; “…Ethem Paşa, karakter itibariyle namuslu, doğru, kimseye kin beslemeyen bir zattı. Fransızcayı mükemmel denecek derecede bilmekte idi. Batının diplomasi usul ve kaidelerine de vakıf idi. Bulunduğu memuriyetlerde bilgiler ve tecrübeler kazanmıştı. Berlin elçiliği esnasında, Bismarck’ın bile takdirini kazanmıştı…” der. [10]

Dergilerde, jeoloji, madenler, hava ve su, gazlar, tuzlar, eterler, buhar, nehirler ve denizler, yakamozlar, ağaçlar vb. konular üzerine birçok makalesi yayımlanan Edhem Paşa; mesâhât (yer ölçümü), ekyal (kileler, hububat ölçekleri) ve evzan (ağırlıklar) gibi ölçümlerle ilgili tüzükler çıkartmıştır. Darülfünunun (ilk üniversite) açılmasına, Darüşşafaka’nın (Şefkat Evi) kurulmasına, Matbaa-i Âmire’nin (Devlet Basımevi) ve Rasathane’nin (Kandilli) geliştirilmesine, mesleki ve teknik yayınların basılmasına, çağdaş teknik araçların ülkede yaygın hale gelmesine büyük katkı vermiştir.[11]

Sinirli yapısı ve Rum kökenli olması nedeniyle “Deli Corci” de denen İbrahim Edhem Paşa’nın altı çocuğu olmuştur. İlk çocuğu Türkiye’deki ilk müzeyi açan, müzeciliğimizin, arkeoloji ve güzel sanatlar eğitiminin öncüsü 1842 doğumlu Osman Hamdi Bey‘dir.[12]

Osman Hamdi de ilkokuldan sonra eğitiminin on yılını babası gibi Paris’te geçirir. Küçük yaşlarda resme karşı ilgisini geliştirir ve Paris’in sanat çevresini gördükten sonra bunu bir uğraşı olarak sürdürmeye karar verir.

1876 yılında Viyana Resim Sergisi’nde ülkemizi temsil eder. Ülkemizde müzecilik ve resim dallarında çalışmalarını geliştiren Osman Hamdi Bey, Batılı anlamda güzel sanatların temelini oluşturan “Sanayii Nefise Mektebi”nin de kurucusudur.

Ülkemizin en tanınmış ressamı olan Osman Hamdi Bey’in birçok resmi İstanbul, Londra, Liverpool ve Boston müzelerinde sergilenmektedir.

Sadrazam İbrahim Edhem Paşa’nın bir oğlu da Halil Edhem Bey’dir. “İlmi Tabakatül Arz ve Maadin Müderrisi” olarak görev yapan Halil Edhem Bey’in hocalığı 1909’da “Şehir Emini” oluncaya dek sürmüştür. Bu oğlunun da bilim tarihimizde hem arkeoloji hem müzecilik dallarında hem de yerbilim eğitimi veren okulların açılmasında büyük hizmetleri olmuştur.

Öteki oğlu İsmail Galip Bey ise Türk para ve madalya biliminin (nümizmatik) kurucusu olarak bilinir. Torun Edhem Eldem de Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümünde profesördür.

Kendisi gibi bilim, kültür ve sanat dünyası içinde ün kazanmış çocukları ve torunları Fransa, Belçika, Avusturya gibi ülkelerde okumuşlar, çalışmışlar ve önemli işler yapmışlardır. Bunlar arasında başbakan (Ali Fethi Okyar), sanatçılar (Cemal Reşit Rey, Ekrem Reşit Rey Vedat Tek, Sedad Hakkı Eldem), bilim insanları, arkeologlar (Osman Hamdi Bey, İsmail Galib Bey, Halil Edhem Bey), diplomatlar, siyasiler ve askerler gibi Osmanlı Devletinde ve Türkiye Cumhuriyeti’nde önemli görevler almış pek çok kişi bulunmaktadır. [13]

İbrahim Edhem Paşa sinirli kişiliğine ve devlet işlerinde yetersiz kalmasına karşın namuslu, dürüst, son derecede disiplinli, aşırı titiz, ilkelerine bağlı ve olağanüstü yurtsever oluşu nedeniyle öldüğü güne kadar padişah tarafından sözü dinlenen, çevresince önemsenen bir devlet adamıdır. İstanbul köle pazarlarında bir liraya satın alınmış, bu nedenle Namık Kemal’in bile alayına maruz kalmış ve halkın dilinde “Deli Corci” olarak yer etmiş bu Sakızlı yetim Rum kölenin aldığı görevler; yaptığı işler; sanata, bilime ve kültüre büyük katkıları, çocuk ve torunlarının da bunu aynı biçimde sürdürmeleri takdir edilecek bir durumdur.  [14]

 

[1] Nadir Avşaroğlu, İlk Maden Mühendisi, İbrahim Edhem Paşa, Temmuz 2019,

[2] Edhem Eldem, İbrahim Edhem Rum Kökenli miydi, Toplumsal Tarih, 202. Sayı, Ekim 2010 

[3] Mete Sohtaoğlu, Osmanlı’nın ilk madencisi: Deli Corci, https://www.cnnturk.com/yazarlar/guncel/mete-sohtaoglu/osmanlinin-ilk-madencisi-deli-corci  

[4]Mete Sohtaoğlu, Osmanlı’nın ilk madencisi: Deli Corci, https://www.cnnturk.com/yazarlar/guncel/mete-sohtaoglu/osmanlinin-ilk-madencisi-deli-corci  

[5] Mustafa Furkan Ulusoy, Bir Biyografi Denemesi: İbrahim Edhem Paşa (1818-1893) USBAD Uluslararası Sosyal Bilimler Akademi Dergisi

[6] Mahmut Kemal İnal, Son Sadrazamlar II, Dergah Yayınları, Üçüncü Baskı, 1982, İstanbul

[7] Enver Ziya Karal, (2007). Osmanlı Tarihi: Birinci Meşrutiyet ve İstibdat Devirleri (1876-1907), Cilt: 8, Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları. s 279,

[8] Mustafa Furkan Ulusoy, Bir Biyografi Denemesi: İbrahim Edhem Paşa (1818-1893) USBAD Uluslararası Sosyal Bilimler Akademi Dergisi

[9] Enver Ziya Karal, (2007). Osmanlı Tarihi: Birinci Meşrutiyet ve İstibdat Devirleri (1876-1907), Cilt: 8, Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları. s 278-279,

[10] Mustafa Furkan Ulusoy, Bir Biyografi Denemesi: İbrahim Edhem Paşa (1818-1893) USBAD Uluslararası Sosyal Bilimler Akademi Dergisi

[11] Mustafa Furkan Ulusoy, Bir Biyografi Denemesi: İbrahim Edhem Paşa (1818-1893) USBAD Uluslararası Sosyal Bilimler Akademi Dergisi

[12] Mete Sohtaoğlu, Osmanlı’nın ilk madencisi: Deli Corci, https://www.cnnturk.com/yazarlar/guncel/mete-sohtaoglu/osmanlinin-ilk-madencisi-deli-corci 

[13] Nadir Avşaroğlu, İlk Maden Mühendisi, İbrahim Edhem Paşa, Temmuz 2019,

[14] Nadir Avşaroğlu, İlk Maden Mühendisi, İbrahim Edhem Paşa, Temmuz 2019

PAYLAŞMAK İSTERSENİZ