İzmir’de Ekolojik yıkıma dikkat çeken sergi

26 Mart’ta açılışı yapılmış, 31 Temmuz’a kadar açık kalacak ilginç bir sergi var İzmir’de: “Mitler ve Hayaller”. Sergi, İstanbul’daki Elgiz Müzesi ile Arkas Sanat Merkezi’nin iş birliğinin ürünü. Sergiyle, yaşadığımız gezegenin en önemli sorunlarından biri olan ekolojik yıkıma dikkat çekilmek isteniyor. Bu sorunun köklerine inme denemesi, ‘ekozofi’ penceresinden yapılıyor.

HÜSEYİN A. ŞİMŞEK

İzmir’e en son ne zaman gittiğimi hatırlamıyorum doğrusu. Bir ihtimal, 1996 sonbahar başı olabilir, çünkü Maskesiz dergisinin ilk ve tek kamp etkinliğini, andığım zaman diliminde ve İzmir’in Karaburun diyarında bir koyda gerçekleştirmiştik. Mayıs 1998’den beri Viyana’da yaşıyorum. İzmir’i tekrar ziyaret edişim, tam 26 yıl sonra mümkün oldu. Didim Derneği’nin organize ettiği “Askıda Hayatlar” adlı romanımın tanıtım ve söyleşi etkinliği için, bir hafta kadar oralardaydım. Yani İzmir için planlanmış bir ziyaret değildi, havaalanı dolayısıyla İzmir üzerinden gerçekleşen bir yolculuktu. Öyle de olsa, bir haftalık zamanın iki gününü İzmir’e ayırmayı başardım.

İzmir’de geçirdiğim iki gün içinde, 25 Mayıs günü Kordon’daki Arkas Sanat Merkezi’ni ziyaret etme fırsatım oldu. 26 Mart’ta açılışı yapılmış, 31 Temmuz’a kadar açık kalacak ilginç bir sergi vardı: “Mitler ve Hayaller”. Sergi, İstanbul’daki Elgiz Müzesi[1] ile Arkas Sanat Merkezi’nin[2] iş birliğinin ürünü. Türkiye’nin, 2000’li yıllara girildiğinde henüz bir ‘çağdaş sanat müzesi’ yokken, bu alandaki ilk adım kolleksiyoncu Sevda ve Can Elgiz tarafından ‘Proje 4L’ adıyla 2001’de İstanbul-Maslak’ta atılmış, ülke ‘özel müze’ statüsüyla ilk çağdaş sanat müzesine kavuşmuştu. İşte Arkas Sanat Merkezi’ndeki “Mitler ve Hayaller” sergisi, Elgiz Müzesi’nin özel koleksiyonundan derlenmiş bir sergi.

Neden böyle bir sergi?

“Mitler ve Hayaller” sergisiyle, yaşadığımız gezegenin en önemli sorunlarından biri olan ekeolojik bozulmaya ve yıkıma dikkat çekilmek isteniyor. Günümüz toplumlarına, tüm diğer canlı varlıklara ve doğa varlıklarına zor günler yaşatan bir sorundur bu. Söz konusu sorunun köklerine inme denemesi, bu sergide ‘ekozofi’ penceresinden yapılıyor. Bu terimi ilk oryata atanlar, Fransalı psikanalist Felix Guattari ve ‘derin ekolojinin babası’ sayılagelen Norveçli Arne Næss’tir.

Derin ekolojiyle ilgili özet bir anımsama önce: Arne Næss, bu yaklaşımı 1972’de ortaya attı. Bu yaklaşımı diğer ekolojik görüşlerden farklı kılan, ‘insan-merkezci’ ele alışların terk edilmesini ve ‘biyomerkezci’ tutumu benimsemesiydi. Aynı zamanda, manevi yanı ağır bir yaklaşım sayılır. ‘İnsan-merkezci’ yaklaşıma çıkarılan reddiye, aynı zamanda ‘Batı merkezci’ yaklaşımıdır da. Amerikan Kızılderili maneviyatı, Budizm, Taoizm, Hinduizm gibi inanç ve felsefeler önemsenir, beslenme kaynağı olarak kabul edilir. (Derin ekolojinin sekiz maddeden oluşan ve 1984’te açıklanan manifestosuna bakmanızı öneririm.[3])

Arkas Sanat Merkezi’ndeki sergide, ‘ekozofi’ bahsinde Guattari’nin adı zikrediliyor. Onun ilgili iki önermesi, ‘ekozofi’ ve ‘kendini yenileme’ (autopoiese) serginin çıkış noktası yapılıyor. Bu çerçeve baz alınarak çok farklı kültürlerden gelen sanatçıların ekoloji sorununu ele alışları ve sorunun çözümüne dair önerileri sergileniyor. Yani, bir anlamda iki bölümden oluşan bir sergiyle karşı karşıyayız.

Ekolojik bozulmayı yavaşlatıp engellen değerlere sahip çıkmak

İlk bölümde (‘Mitler’), Guattari’nin ‘ekozofi’ kavramıyla bileşkesini aldığı çok farklı alanlar ve sanatsal ifade biçimleri devreye girmiş. Farklı kültürlerden gelen sanatçılar, çalışmalarıyla ‘ekozofi’ kavramını nasıl ele aldıklarını ve ne gibi önerilerde bulunduklarını ortaya koyuyor. ‘Ekozofi’ çevresel, toplumsal ve zihinsel olmak üzere üç farklı ekolojiyi birleştiren Guattari’nin, bu yeni yaklaşımına uygun bulduğu ad ya da terim. Bu yaklaşımın esasını, insan ile doğanın çift yönlü (karşılıklı) ve olmazsa olmaz bir ilişki içinde bulunduğu kabulü oluşturur.

İkinci bölümde (‘Hayaller’), yıkıcı sürecin zaman kaybedilmeden nasıl durdurulabileceğiyle (başka bir dünyanın mümkün olduğuyla) ilgili çözüm önerileri yer alıyor.

Ekolojik bozulmayı yavaşlatıcı ve engelleyici rol oynayan mevcut her türlü değere sahip çıkmak; bu sorunu uzun vadeli ve kökten çözecek yeni değerler üretmek! İnsan toplumlarının, içinden geçilen zaman zarfında yaşamak için kullandığı malzemelerin üretimi ve tüketiminin (atıklarının) ekolojik dengeye verdiği zararları önemsemek, bu yıkıcı gidişata gerçekten ‘dur’ demek, fiilen de durdurmak! Guattari, bunun yapılabilmesi için, insanın ‘kendini yaratım’ sürecini değiştirip yenilemesini önerir. Bu amaca yönelik olarak, etik ve estetiğin, sanat ve bilimin birbirine yakınlığı ve iş birliği şart. İnsan ve doğa ilişkisi, insanın kendini var ediş ve davranış biçimi, toplumdaki yeri, içinde bulunduğu topluma ve dünyaya karşı sorumlulukları… Sorunun, her bir alandaki tezahürünü, bütün içinde (bütünlüklü bir biçimde) ele almak elzem.

İnsanın yeryüzündeki hakkı

Küratörlüğünü Billur Tansel’in üstlendiği sergide eserlerine yer verilen sanatçılardan bazıları şunlar:  Alex Prager, Antonio Riello, Aslı Torcu, Azade Köker, Barbara Kruger, Bengü Karaduman, Burhan Doğançay, Cindy Sherman, Daniele Buetti, Danielle Kwaaitaal, Darren Almond, David LaChappelle, David Tremlett, Ergin Çavuşoğlu, Fausto Gilberti, Flavio Favelli, Friederike Feldmann, Guillermo Mora, Günther Förg, Hale Tenger, Hiroshi Sugito, Jack Vanarsky, Loris Cecchini, Murat Germen, Oleg Dou, Olivier Blanckart, Ömer Uluç, Özlem Günyol, Pan Yue, Paul Hodgson, Piero Gilardi, Pieter Ombregt, Robert Gligorov, Steinunn Thorarinsdottìr, Thomas Struth, Tomur Atagök, Veijko Zejak, Xavier Veilhan.

Derin ekolojinin manifestosundaki yaklaşımı baz alan birkaç belirlemeyle bitirelim yazımızı:

Yeryüzündeki ‘insan olmayan dünya’nın sahip olduğu değer, insan amaçları için yararlı olmaktan bağımsızdır. Farklı yaşam formları, hem birbirlerine katkıda bulunan hem de kendi içinde başlı başına bir değere sahip formlardır. İnsanın, yeryüzündeki kaynakların çeşitliliği ve zenginliğini azaltmak gibi bir hakkı yoktur. Hakkı, hayati ihtiyaçları kadarını almakla sınırlıdır.


[1] Elgiz Müzesi (elgizmuseum.org)

[2] Arkas Sanat Merkeziwww.arkassanatmerkezi.com 

[3] Doğadan Gelen Bilgelik: Derin Ekoloji ve Ekosofi – Sosyal Ekonomi