Gemisiz ‘Mavi Vatan’ olmaz

Bir süredir ‘Mavi Vatan’ kavramı çok kullanılır oldu. Genellikle Doğu Akdeniz, Ege ve Karadeniz’de haklarımızın korunması maksadıyla askeri anlamda kullanılan bu terimin sivil bir tarafı da mevcut.

ABDULLAH KÖKTÜRK

‘Mavi Vatan’ kavramında, çevremizdeki denizlerdeki doğal kaynakların çıkarılması, denizlerimizin korunması, balıkçılığın geliştirilmesi yanında denizden ülkenin her kıyısına ulaşmak da var.

Bu yazı denizlerinde gemi çalıştıramayan bir ülkenin mavi vatan kavramını sorgulamayı amaçlıyor.

Urfa’dan Basra’ya Gemi Çalıştırılıyordu

1500’lerde Urfa Birecik’te bir tersane olduğu burada yüzlerce gemi inşa edildiği, yine Birecik’ten Basra’ya lojistik nakliyat yapıldığı bir gerçektir. 19. Yüzyıllın ikinci yarısında Birecik’ten Basra’ya düzenli yolcu ve yük taşındığı da bilinmektedir. Fırat ve Dicle üzerine yapılan barajlar bu su yolunun kullanılmasını engellemiştir. Barajlar ve stratejik etkilerini başka yazılara bırakarak diğer denizlerimizdeki ulaşıma bakalım.

1950’lerde Yolcu Gemisi İle New York’a Düzenli Sefer Yapılıyordu

Daha 30-40 sene önceye kadar İstanbul’dan Karadeniz’de Hopa’ya kadar, Ege’de ise İzmir’e, hatta İskenderun’a kadar düzenli sefer yapılıp yolcu taşınabiliyordu. Ege, Akdeniz Karadeniz, Ankara, Samsun gemileri,  Bandırma, Tekirdağ ve Truva feribotları hala hatırlardadır. 70 yıl önceden, 1950’lerde Tarsus yolcu gemisinin ABD seferleri bugünkü gençlere efsane gibi gelmektedir.

Türkiye Denizcilik İşletmeleri Tarsus gemisi

Deniz Nakliyatı ve Türkiye Denizcilik İşletmeleri Türkiye’nin kaleleri idi. Bu kalelerin özelleştirme furyasında yok edilmesi ile Türkiye limanlarında yolcu taşımacığı bitmiştir. Sadece kaleler zapt edilmekle kalmamış, bütün tersanelerine de girilmiş ve askeri tersanelerin bazısı haricinde tersanelerin hepsi kapatılmıştır.

Deniz Stratejik Bir Coğrafya Üretici Gücüdür

Denizler coğrafi bir üretici güçtür. Deniz stratejisti Alfred T. Mahan’ın dediği gibi ‘denizlere hakim olan dünyaya hakim olur’. Ancak Türkiye bugün kendi denizlerine bile hakim değildir. Şehir hatları ve Deniz Otobüsleri şirketleri haricinde nerdeyse yolcu taşımacılığı yapan gemi yoktur. İstanbuldan Ege ve Karadeniz’de hiçbir limana yolcu taşımacılığı yapılamamaktadır.

Bir ülkenin denizlerinde yolcu taşıması sadece ekonomik gerekçelerle düşünülemez. Deniz yolu ile bir şehirden diğerine giden yurttaşlar vatanın sınırlarının derinliğini de görürler. Kara yoluyla yolculuk edenler ise sadece otobanlar ve karayolları üzerine konuşabilirler. Denizyolu ile seyahat eden gençlerden bazıları denizci olmak ister, denizcilikle ilgili üniversitelere veya Deniz Harp Okuluna girmek isterler. Deniz üzerinde seyahat edenler denizin korunması konusunda da düşünür, çevreyi koruma bilinci kazanırlar.

Geminiz Yoksa Mavi Vatan Hamasettir

Eğer vatandaşlarınızı kendi gemileriniz ile kıyı şehirleriniz arasında taşıyamıyorsanız Mavi Vatan sadece hamasetten ibaret kalır. O zaman Mavi Vatan sadece Donanma’nın güçlenmesini amaçlar ki, bu da yetersiz kalır.

Ticari bahriyenin kendi gemileri ile yük taşıması da Mavi Vatan’ın başka bir yönüdür. 1999 yılında 6.778.000 GT olan 150 GT üzeri Türk Deniz Ticaret Filosu 2019 yılı itibari ile 6.105.350 Gros Tona düşmüştür.[i] Türkiyenin ithal ve ihraç ettiği malların denizden taşınanların yüzde 90 dan fazlası yabancı bandralı gemiler ile taşınmaktadır.

Yelkenli Okul Gemisi İhtiyaçtır

Romanya’nın, Şili’nin ve bir çok ülkenin olmasına rağmen Türkiye’nin yelkenli bir okul gemisi yoktur.  Sadece okul gemisi değil, yolcu gemisi olarak da hem makine hem rüzgar gücü olan gemilere de ihtiyaç vardır. Yelken eğitimi denizciliğin esasıdır. Seyahat planları rüzgar durumuna göre yapılarak, bu gemiler ile İstanbul-Çanakkale-İzmir-Çeşme-Bodrum ve Marmaris’e yelkenli yolculuklar planlanabilir.

Yelkenli okul gemileri

Bırakın Hopa’ya gitmeyi, öncelikle Cuma, C.tesi ve Pazar günleri Üsküdar-Şile-Üsküdar arasında deniz yolu ile seferler planlanabilir. Bu hem keyifli yolculuklar sunarken, hem de karayolunun yoğunluğunu düşürecektir.

Sonuç olarak Mavi Vatan bir bilinçtir. İçinde denizcilik eğitimi, malların ve yolcuların deniz yolu ile taşınması, deniz yollarının korunması, balıkçilığın geliştirilmesi, denizlerimizdeki doğal kaynakların çıkarılması ve deniz çevresinin korunması da vardır. Bunlar birlikte mavi vatanı oluştururlar. Yoksa sadece Doğu Akdeniz’de donama gemilerinin gezdirilmesi ile Mavi Vatan kavramına ulaşılamaz.


[i] https://atlantis.udhb.gov.tr/istatistik/istatistik_filo.aspx (16.06.2020, 23:12)