Ekoloji Birliği’nden Erdoğan’a açık çağrı:

İnsanlığın ne daha fazla madene, ne daha fazla enerji santraline ihtiyacı vardır! Ekolojik sistemin, tahribatı doğal döngü içinde onaracak imkân ve zamanı kalmamıştır!

 

Ekoloji Birliği, TBMM’de kabul edilen Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun‘un onaylanmasının doğanın ölüm fermanı olacağını vurgulayarak onaylanmaması çağrısında bulundu.

İstanbul Milletvekili Nevzat Şatıroğlu ve 89 milletvekilinin imzası ile teklif olunan (2/3116) sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun; TBMM Enerji ve Tabii Kaynaklar Komisyonu’nda geçtiğimiz günlerde üzerinde yapılan bazı kısmi değişikliklerle kabul edildi. Yasa, onaylanmak üzere Cumhurbaşkanlığı makamına sunuldu.

DOĞANIN ÖLÜM FERMANI

Yasa, ekoloji örgütleri, meslek odaları ve bilim çevreleri ile muhalefet partilerinin yoğun tepkisi ve eleştirisi ile karşılanmıştı. Yasa, doğayı savunmasız bırakacak, ekolojik tahribatı, çevre ve hava kirliliğini daha da artıracak, yurttaşların mülk edinme hakkını ortadan kaldırarak şirketlere daha fazla imtiyaz sağlamak amacıyla yapıldığına inanılıyor.

Erdoğan’a çağrıda bulunan Ekoloji Birliği, yasanın onaylanması durumunda, bunun doğanın ölüm fermanı olacağını vurgulayarak veto edilmesini istedi.

Ekoloji Birliği‘nin “Cumhurbaşkanlığına açık Mektup” başlığı altında yaptığı açıklama şöyle:

CUMHURBAŞKANLIĞI’NA AÇIK MEKTUP:
ENERJİ VE MADEN YASASI VETO EDİLSİN!

İstanbul Milletvekili Nevzat Şatıroğlu ve 89 milletvekilinin imzası ile teklif olunan (2/3116) sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun; TBMM Enerji, Tabii Kaynaklar Komisyonunda kısmi değişiklikler yapılmak suretiyle kabul edilmiş ve Cumhurbaşkanlığı makamına sunulmuştur.

Teklifin sunulduğu andan itibaren biz yaşam savunucularının ve kamuoyunun tepkisini çeken teklif ne yazık ki; bilim insanları, meslek odaları ve ekolojistlerin, komisyon çalışmalarında görüşlerini bildirmelerine imkan tanınmaksızın, yurttaşların ve ekoloji örgütlerinin, imza kampanyaları, basın açıklamaları ve sosyal medya aracılığıyla duyurmaya çalıştıkları itirazları göz ardı edilerek kabul edilmiştir.

Teklifin özet gerekçesinde açıkça “Doğal gaz ve elektrik sektöründe faaliyet gösteren yatırımcıların faaliyet alanlarındaki ihtiyaçlarına yönelik düzenlemeler…” denilmek suretiyle, amaçlananın kamu yararı değil sermayenin çıkarı olduğu itiraf edilmektedir.

Dünyanın bir ucundaki madencilik faaliyetleri ve ormansızlaşmanın yarattığı doğa tahribatı neticesinde “medeni” yaşama karışan virüslerin, ülkemizle birlikte tüm dünyayı yaşam savaşı verme noktasına getirdiği bu koşullarda dahi, yaşanan gerçeklikten kopuk, bilimsellikten ve kamusallıktan uzak, yaşamı değil yıkımı, insanı değil kârı düzenleyen politikalar sürdürülmektedir.

  • Kanun değişikliğinin teklif edildiği günden itibaren pek çok kereler söylediğimiz gibi; Dünyamızın ve insanlığın ne daha fazla madene, ne daha fazla enerji santraline ihtiyacı vardır! Dünyamızın ve insanlığın yaşam alanlarının daha fazla talanını, ekolojik sistemin daha fazla tahribatını doğal döngü içinde onaracak imkanı ve zamanı kalmamıştır!
  • İnsanlıkla birlikte tüm canlı yaşamını büyük bir yıkıma ve kırıma doğru sürükleyen faaliyetlerin daha da önünü açarak bir parçası olacak söz konusu kanun değişikliğinin Cumhurbaşkanlığınca veto edilmesini,
  • En temel talebimiz ve ihtiyacımız olan sağlıklı ve süregiden bir yaşamı yaratmanın tek yolunun ekolojik bütünlüğü ve dengeyi korumak olduğu bilincinin, yasa koyucular ve uygulayıcılar tarafından temel ilke edinilerek yasal düzleme taşınmasını,
  • Pandemi koşulları ve yasaklamalarla hayatın durma noktasına geldiği anlarda bile devam eden, maden ve enerji santrali projeleri ile ÇED süreçlerinin durdurulmasını,
  • Doğamızı ve yaşamı tehdit eden tüm faaliyetlerin acilen durdurulmasını talep ediyoruz…”