Bir annenin evladı için attığı çığlık: “Cerensiz Olmaz”

İnsanların bir ceza diye baktığı bu duruma, o Ceren’i bir ödül bir emanet olarak alıp sakınarak cevap vermiş. Sığındığı güç aldığı manevi dünyasını da okurla paylaşmaktan çekinmemiş. Bir yandan farklı olanı görmeyen, görmezden gelen, anlamayan duymayan yüreklere sesleniyor, bir yandan da bu özel çocukların, ailelerinin ve özel eğitim öğretmenlerinin sesi oluyor Nermin Akkan.

ASLIHAN TÜYLÜOĞLU

Nergiz’deki küçük döner işletmemiz, biz  hem pandemi hem de iş yoğunluğu nedeniyle dışarı çıkamazken yazar ve şair arkadaşlarımın zaman zaman yaptığı küçük sürprizlerle renkleniyor. Batar katta kendime sağlamaya çalıştığım çalışma ve okuma alanına ne zaman çıkacak olsam Edip Cansever’in antikacı dükkânının batar katında kendine kurduğu çalışma odasını ve orda kaleme almış olması muhtemel bir dizesini aklıma getirip gülümsüyorum. E, bizim onunki gibi kahraman bir ortağımız yok ne yazık ki. Dükkanın temizliğinden bulaşığına, paketine, sevisine, telefon ve internet siparişlerine, masalara servisine, kasasına kadar her şey elime bakıyor. Bazen Marvel’in son süper kahramanlarından “Wonder Woman” olmam gerekiyor. Haliyle uzun çalışma saatleri de buna eklenince bu batar katta geçirdiğim on dakikalar paha biçilmez önem taşıyor benim için. O da bir boşluk oluşursa tabii. Yine de buraya kitaplarını yollayan, fırsat olunca uğrayan arkadaşlarımla hem soluk alıp hem edebiyat konuşmak büyük mutluluk benim için. Bir kahve molasında şiir ve edebiyat! İşte yaşamak bu; soluk alıyor, çalışırken bile şiir düşünüyor, gözlem yapıyorum, insanı ve hayatı gözlemleyip onların kısacık bir kesitini dinlediğim öykülerini zihnimden tamamladığım oluyor.

önce anne sonra öğretmen olarak

Böyle bir dost ziyaretinde Nermin Hanım Ankara’dan geldiği kısıtlı süre içinde konuğum oldu. Yine arkadaşım Metin Soydeveli ve eşi Nimet Hanımla birlikte hem yemek yediler hem fırsat oldukça yanlarına gelip sohbet ettim. Doğrusu Nermin Hanım’ın ve Metin Bey’in kitapları ancak o gün elime geçti. Bugün bir değişiklik yapıp bu yazıda Nermin Akkan’ın bir solukta okuduğum ve yazılması gerekli olduğunu düşündüğüm “Cerensiz Olmaz” adlı kitabı üzerine kuracağım bu yazıyı:

Nermin Akkan, “Anne ile kızın uzun yolculuğu” olarak adlandırıyor, bir engelli çocuk annesi olarak kızı ile sürdürdüğü yaşamı. “Cerensiz Olmaz” ismini koyduğu bu kitap, çocuğunun diğer çocuklardan farklı olduğunu anlayan bir annenin hissettiği tüm o karmaşık duyguları, büyük bir içtenlikle ve yalınlığın verdiği çarpıcılıkla dile getirirken bir anda sizi de bu uzun yolculuğun bir parçası yapmaya başlıyor. İlk şaşkınlık ve acının ardından toparlanıp kararlılığın ve anne olmanın verdiği güçle engelleri hem kendi için hem kızı için teker teker nasıl aştığını anlatıyor. Önce bir anne sonra bir öğretmen olarak öncelikle kendini sonsuz bir eğitime tabi tutuyor Nermin Akkan. Zor dönemlerinde ona yol gösteren, yardım eden insanları anarken; kendini eğitişi, sonra öğrendiklerini diğer annelerle ve öğretmenlerle paylaşma çabaları aralıksız sürüyor. Önce öğretmenlik kariyerini Özel Eğitime kanalize ediyor. Hem öğretmenliği hem anneliği sırasında edindiği bütün deneyimleri hem kızı Ceren için hem de engelli öğrencilerinin gelişimi için kullanıyor. Ceren’den öğrendiklerini diğer anne ve eğitimcilerle paylaşıp empati kurmanın getirdiği farklılık ile hem iş hem özel hayatında aileler ve öğrenciler için yeni yollar yeni teknikler, öğrenme ve öğretme için yepyeni yollar kuruyor.

hem bir ödül hem de emanet

Bir yandan farklı olanı görmeyen, görmezden gelen, anlamayan duymayan yüreklere sesleniyor, bir yandan bu özel çocukların, ailelerinin ve özel eğitim öğretmenlerinin sesi oluyor. Gerçekten, suistimale açık olan bu alanda ahlaki ve vicdani muhasebesini yapmış eğitmen ve kurumların varlığı gereklilik arzederken bu çocukları bekleyen pek çok soruna, devletin kurumlarının yetersizliklerine parmak basmış Nermin Akkan.

İnsanların bir ceza diye baktığı bu duruma, o Ceren’i bir ödül bir emanet olarak alıp sakınarak cevap vermiş. Sığındığı güç aldığı manevi dünyasını da okurla paylaşmaktan çekinmemiş.

Ceren’in gelişimi, okulu, kardeşleri ile ilişkisi, toplumsal ilişkileri, büyük bir gözlem yeteneği, yaratıcı bir şekilde aile bireylerini örgütlenmeler içinde oluşu, bu alandaki sürekli okumaları, eğitimlere katılışı, sonrasında bilgi ve deneyimlerini yine aileler ve eğitimciler ile paylaşımı onun kendini engelli çocuklara adaması ile sonuçlanmış. Bir engelli annesi olması hem çocuklar hem aileleri ile kurduğu empatik ilişki onu başarılı kılmış. Kendi deyimiyle Ceren’i ve onun gibi olan çocukları içinde bulundukları fanusu kırmadan ama mümkün olduğunca incelterek geçirgen hale getirip mutlu bireyler olarak hayata kazandırma ülküsü ile durmadan çalışmış Nermin Akkan.

bir annenin evladı için attığı en uzun çığlık

Bu deneyimlerin paylaşılması çok önemli. Bütün kadınların okuyup örnek alması gerekli bu paylaşımı. “Anne ile kızın uzun yolculukları” durmadan yorulmadan çabalayan ve bu çabasının karşılığını gören bir anne ve öğretmenin önce güzel kızına sonra diğer engelli çocuk ve annelerine hediye ettiği bir armağan.

Çoğu kadın, sağlıklı çocukları için bile çalışıp didinmekten şikayetçi ve yorgun. Bu kitap onların yenilenip dirilmeleri için bir farkındalık kazandıracaktır. Yazılması gerekenleri, ilk elden ilk ağızdan yazmış Nermin Akkan. Hem bir anne hem bir eğitmen olarak çabalarını başka annelerle aile ve okurlarla paylaşmış. Bir annenin evladı için attığı en uzun çığlık, umarım okunur,  okutulur.

Cerensiz Olmaz, Anne ile kızın uzun yolculuğu,
Nermin Akkan,
Yazılı Kağıt Yayınları, Kasım 2019 Ankara.

PAYLAŞMAK İÇİN