Azeri mi, Türk mü? Azerice var mı, yok mu? Ya da hıyar olan kim?

MAHMUT AYAZ

Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Merkezi İcra Komitesi’nin 27 Haziran 1924 tarihli deklarasyonu

Karabağ savaşının yaşandığı şu günlerde yeniden tartışma gündemine oturdu: Azeri demek mi doğru Türk demek mi? Azerice diye bir dil var mı? Azerice’yi ya da Azeri milletini Stalin mi uydurdu? Yeniden gündeme geldi ve tabii İlber Ortaylı’dan da bu konuda bol bol alıntı yapılmakta.
İlber Ortaylı’nın bu konudaki sözleri 18. Ağustos 2017 tarihli basında “Azeri diye bir millet yoktur, bunu Stalin hıyarı çıkardı, Stalin cahil bir Gürcü’dür.” başlığıyla yer almıştı. Konuya bir belge eşliğinde kısa maddeler halinde değinelim. Bakalım gerçek nerede ve hıyar kim?

İLBER ORTAYLI NE DEMİŞTİ?

Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Kırklareli’de Lüleburgaz Belediyesi’nin kültür etkinlikleri kapsamında “Çınaraltı Sohbetleri” etkinliğinde konuşmuş, Kurtuluş Savaşı’ndan Osmanlı modernleşmesine, Balkanlar’daki Türk nüfusundan kültürel tarihe kadar pek çok konuda dinleyicilerin sorularını yanıtlamıştı. Prof. Dr. Ortaylı, ailesi Bulgaristan’dan göçen genç bir dinleyicinin, kökenini açıklamaya çalıştığında “Bulgar mısın?” sorusuyla karşılaştığını anlatması üzerine şunları söyledi:

“Azerbaycanlı başka, Azeri başka. Türkler arasında Azeri diye bir millet yoktur. Komünist şairler bile ‘Türk kızları’ diye yazar. Bunu Stalin hıyarı çıkardı. Stalin cahil bir Gürcü’dür, milliyetlerden anlamaz, felaket bir heriftir.”

Stalin; ölümünden sonra nice asılsız itham yöneltildi.

Ortaylı’nın Stalin’e düşmanlığı, kuyruk acısı Tatar asilzadeliğinin Sovyet Devrimi ile hiçe indirilmesinden kaynaklanan Ortaylı’nın iddialarına kısa kısa değinelim.

1 – İlber Ortaylı’nın tek doğru cümlesi, “Azerbaycan’lı başka, Azeri başka. Türkler arasında Azeri diye bir millet yoktur.” cümlesidir. Azerbaycan coğrafi bir bölgenin adıdır, aynen Çerkesya, Mesketya gibi. Örneğin, Mesket Türkleri diye bir Türk boyu yoktur, Gürcistan’da Mesketya bölgesinde yaşayan Ahıska Türklerine “birileri” Mesket diyor. Çerkesler de kendilerine boylarına göre Adıgey, Kabardey, Besleney, Abxaz, Şapsıg, Ubıx v.b. derler.

2 – Azerbaycan’da başat olan, ezici çoğunluğu oluşturan Türklerden başka Tat, Talış, Lezgi, Avar, Udin, Kürt, Ermeni gibi azınlıklar da vardır.

3 – Azeri sözünü Stalin çıkarmadı ve Türklere dayatmadı, Stalin’den çok önce de kullanılmaktaydı. Stalin’i bu olaya karıştırmak, ya ideolojik düşmanlıktan ya da cehaletten kaynaklanmaktadır.

4 – Stalin’den / Bolşeviklerden önce 28 Mayıs 1918 tarihinde Tiflis’de Azerbaycan Milli Şurası tarafından Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti ilan edildi. İngiliz yanlısı Müsavatcı hükümetin 27 Haziran 1918 tarihli kararı ile ‘Azerice’ Azerbaycan Halk Cumhuriyetinin devlet dili oldu.

5 – 28 Nisan 1920’de Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kuruldu ve paylaştığımız belgede de görüldüğü gibi, Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Merkezi İcra Komitesi’nin 27 Haziran 1924 tarihli deklarasyonunun birinci maddesinde, “Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetinin devlet dili Türk dilidir.” denildi.

6 – Görüldüğü gibi, 1918 yılında İngiliz yanlısı Müsavatcılarca kurulan Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin dili ‘Azerice’, 2 yıl sonra, 1920’de Bolşeviklerce kurulan Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin dili ‘Türk dili’dir. Bunların bilinmesine rağmen, bir tarihçiye yakışmayan bir üslupla Stalin’i araya sıkıştırmak ve suçu ona yıkmak, bir “cahillik” ve “hıyarlık” örneğidir.

Bu bağlamda kısa bir tarihçe: Azerbaycan’a ilk Türk akınları M.Ö 7-8. yüzyılda İskitler (Sakalar), Alanlar, Sarmatlar, Massagetler, v.b. tarafından olmuş, ardından Hunlar, Göktürkler, Oğuzlar, Kıpçaklar, Hazarlar, Tatarlar v.b gibi Türk boylarının akınları sürmüştür. Sonuç olarak; Azerbaycan Oğuz yurdudur ve biz kendimize Azeri değil, Azerbaycan Türkü, Oğuz Türkü deriz.

HAYDAR ALİYEV NE DİYORDU?
Azerbaycan’ın efsanevi Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev ise bu konuda şöyle diyordu:
“Gelin Türk dilli halklara bir bakalım. Evet biz Türk dilli haklardan biriyiz ve Türk kökenli bir halkız. Kökümüz birdir. Özbek dili var, Kazak dili var, Kırgız dili var, Tatar dili var, Başkırt dili, Türkmen dili, Kumuk dili var. Bu demek oluyor ki bu halkların her birinin dillerinin ayrı bir adı var. Türk dilli halklarda Tatar dili de var, başka dil grupları da. Bu gruba dahil olan dillerin de hepsinin de kendi adları var. Peki Azerbaycan Türkçesi nasıl bir Türkçe? Milletimiz nedir? Azerbaycan Türk’ü. Bir milletin iki adı nasıl oluyor peki? Özbek kendisine Özbek Türk’ü neden demiyor? Tatar neden Tataristan Türk’üyüm demiyor.
“… Talih bizi öyle bir yere sürüklemiştir ki, bize de Tatar denmiştir. Ancak bizim Tatar olmadığımız bellidir. Bellidir ama nice yıllar bize Tatar dediler. Hasan Bey Zerdabi de (Azerbaycan’da ve Türk Dünyasında Ekinci adlı ilk gazeteyi çıkaran aydın – C. G) kendisine Tatar diyordu. Başkaları da diyorlardı. Bu Bakû’da, Azerbaycan’ da birçok aydınlar olduğu halde, adları Rus-Tatar Okulu adlı okullar açılmıştır. Yani bir talihsizlik olmuştur. Rusya’da bize Tatar denmiştir. Rusya’nın buradaki genel valileri Tatar demişlerdir. Sonra 1918 yılından 1938 yılına dek de Türk dendi. 69 yıldır ki biz Azerbaycan dili, Azerbaycanlı diyoruz. Peki şimdi biz ne yapalım. Bunlara yanıt olarak nasıl bir karar alalım?”

Azərbaycan qəzeti, 9 noyabr, 1995 – Azerbaycan gazetesi, 9 Kasım 1995
( Betiği Türkiye Türkçesine aktaran Sayın Cazim Gürbüz’e teşekkürlerimizle)