
TSK ve AKP İsrail aşkında da aynı safta yer almaktadırlar. İsrail Cumhurbaşkanının Ankara ziyaretinde Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı bünyesindeki süvari birliğindeki atlı asker tarafından İsrail bayraklarının taşınması bu gerçeği gözler önüne sermiştir
DR. ABDULLAH KÖKTÜRK
Türk ordusunda subayların çoğu alt ve alt-orta sınıftan gelmektedir. Aileleri işçi ve memur olan bu subaylar daha sonra işçi karşıtına dönüşmektedirler. Herhangi bir grev veya emek-sermaye çatışmasında sermaye sınıfının yanında yer alıp işçileri suçlamalarının bir sebebi, benim düşünceme göre, onların Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK) sayesinde sınıf değiştirmiş olmalarıdır.
Türkiye’de TSK mensupları 1960’lara kadar subay “zümre”sini oluşturmuşlardır. Ancak bu zümre OYAK’ın kurulması ve üretim araçlarına sahip olmayla beraber sınıf özellikleri göstermeye başlamıştır. Ayıca, emekli general ve amirallerin özel şirketlerde istihdam edilmeleri ile ve Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK) sayesinde TSK üst yönetimi ile büyük sermaye arasında yeni ilişkiler kurulmaya başlanmıştır.
TSK’da Sermaye Sevgisi
Düşük rütbeli subaylar ise yıl sonunda OYAK kârlarından aldıkları nema ile her yıl kapitalist sisteme daha çok bağlanmışlardır. Örneğin OYAK ortaklığı olan bir otomobil üretim şirketinde olası bir grev o yılki nemayı düşüreceğinden bazı subaylar grevdeki işçilere düşmanlık bile beslemektedirler.
1970’lerde işçi sınıfının sendikal mücadelesi sonucu işçilerin ücretleri memurlara göre görece artış göstermiştir. Genç bir teğmen iken, askeri tersanelerde fabrika müdürü seviyesindeki subayların ustabaşılardan daha az ücret aldıklarını gördüm. Bu durum 12 Eylül’den sonra cunta lideri Kenan Evren tarafından mitinglerde işçilerin ücretlerinin düşürülmesi için karşı propaganda olarak kullanılmıştır. O zamanlarda, birlikteki çoğu subayın işçi ücretlerinin yüksekliğini gösterip işçi karşıtı söylemler geliştirdiklerine de şahit olmuştum.
TSK’da Filistin Karşıtlığı
Türk ordusunda subayların diğer bir özelliği Filistin karşıtı olmalarıdır. Bu karşıtlıkta kullanılan argümanlardan bazıları şunlardır:
Ermeni’nin yanında olan Filistin,
Rum’un yanında olan Filisin,
PKK’yı destekleyen Filistin,
Osmanlı askerlerini katleden Filistin,
Toprağını Yahudi’ye satan Filistin,
Yukardaki çoğu yanlış olan söylemlerin hepsinin ayrı cevabı var. Ama konumuz bu değil.
Biraz inceleyince görülür ki; İsrail’in kurucusu David Ben Gurion İstanbul’da okumuştur. İkinci Cumhurbaşkanı Ben Zvi İstanbul Hukuk’ta okumuştur. İlk Dışişleri Bakanı Moşe Dayan İstanbul’da okumuş, Osmanlı Ordusu’nda subaylık yapmıştır.
Dünya Yahudiliği’nin Filistin’e yerleşmesi Sultan Hamid zamanındadır.
AKP ve TSK İsrail Aşkında Buluşmakta
AKP ve TSK sermaye sevgisinde buluşurlar. Buluştukları bir başka şey de İsrail aşkıdır.
PKK diye diye Barzani’ye devlet kurdurulmuştur. Şimdi de PYD diye diye Suriye Kuzeyinde İsrail gözetiminde, ABD himayesinde bir devlet kurulmasına göz yumulmaktadır. Türk Ordusunun PYD tehdidinden kilometrelerce uzakta İdlib’de Suriye ordusunun kuzeye geçip PYD ile savaşmasını engellediğini görmemek mümkün değildir.
Ağlama Duvarında Dua Eden Orgeneraller
Türkiye ve İsrail ordusu yıllardır askeri işbirliği içinde ortak tatbikatlar yapmaktadır. Konya’da yıllarca İsrailli pilotlar eğitim yapmışlardır. İsrail Türk ordusunun tank ve F-16 modernizazyonuna katkıda bulunmuştur.
İsrail’e üst düzeyde askeri heyetler yıllarca ziyarette bulunmuşlardır. Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ dahil birçok komutanın ağlama duvarı önünde dua ettiği görüntüler hatırlardadır.
One Minute’den İsrail Bayraklı Süvari Alayına
29 Ocak 2009 tarihinde İsviçre’nin Davos kentinde düzenlenen zirvede İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Perez ile “one minute” krizi yaşamış, . Davos zirvesinden sonra Libya ile vizeler kaldırılmış, garibim Kaddafi rejimi ülkesine gelebilecek ajanlara karşı korumasız bırakılmıştı. Suriye ile daha önce karşılıklı vizelerin kaldırılması ile Suriye kuzeyi istihbaratçı cenneti olmuştu. Davos’dan 6 ay sonra 31 mayıs 2010’da yaşanan “Mavi Marmara” olayı ile İsrail karşıtı algı iyice pekiştirilmişti.
Dün ise, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı bünyesindeki süvari birliğindeki atlı asker tarafından İsrail bayraklarının taşınması asıl gerçeği gözler önüne sermiştir.
Yalçın Küçük’ün meşhur sorusu, “Türkiye ile İsrail tek devlettir, karı-koca ilişkisi vardır, ama koca kimdir?” şeklindedir ve cevabı henüz bulunamamıştır.

PAYLAŞMANIZ İÇİN