Kapitalizm koşullarında paralel işçi meclisi

Kapitalizm koşullarında, işçiler başta olmak üzere çalışanlar için paralel bir meclis kurulabilir, yaşatılabilir ve işlevsel kılınabilir mi? Bu sorunun cevabını “Avusturya’ya özgü” bir kurum üzerinden arayalım. Bu İşçi Meclisi, zaman zaman ‘Gölge Hükümet’ ya da “ana muhalefet partisi” şeklinde de tanımlanır. Çalışanların sorunlarını dile getirmekle yetinmeyen, çözümler üreten ve buna uygun yasaları gündeme taşıyan bir kurum çünkü.

HÜSEYİN A. ŞİMŞEK

Kurumun özgün adı, “İşçi ve Hizmet Sektörü Çalışanları Odası”.[1] Kısaca, “İşçi Odası” şeklinde ünlenir. Adı, bu kısa haliyle Türkçe’ye birebir çevirince, “İşçi Odası” demek durumunda kalırız. Ama uzun tarihi boyunca gördüğü işlev ve çalışma tarzı, bu kurumun ‘işçi parlamentosu’ ya da ‘işçi meclisi’ olarak anılmasına neden olmuştur. Ben bu yazıda, ‘İşçi Meclisi’ ifadesini tercih edeceğim. Yüzyılı aşkın bir tarihe sahip Avusturya’daki İşçi Meclisi, bu ülkede burjuva demokrasisinin inşa ediliş sürecinde, işçi sınıfı ve hizmet sektörü emekçilerinin mücadelesiyle kazanılmış önemli bir mevzidir. İlgili sayısız araştırma ve analizde, “Avusturya’daki sosyal devlet geleneğinin önemli ve kendine has kilometre taşlarından biri” diye yer alır.

Avusturya’daki ilk sendika 1842’de kuruldu. İşçi Meclisi ise, federal cumhuriyetle yaşıt sayılır: 26 Şubat 1920’de, dönemin sosyaldemokrasi hareketinin önayak olmasıyla kuruldu. 1934’te austro-faşist bir diktatörlük kurulunca, sendikaların ve İşçi Meclisi’nin çalışmaları durduruldu. Bu kurumlar üzerindeki baskı ve yasak, 1938-45 arasında Avusturya’yı işgal ve ilhak eden’de Nazi Almanya tarafından da sürdürüldü. İşçi Meclisi, savaştan hemen sonra, yok olup gitmesine izin verilmeyip yeniden ayağa kaldırılan kurumların başında yer aldı. Bu yeniden kuruluş, Ağustos 1945 içinde mümkün oldu.

Aynı yıl, sendikal alanda da bir federasyonlaşmaya gidildi. Avusturya Sendikalar Birliği’nin (ÖGB) kuruluşu gerçekleştirildi.[2] ÖGB, ilk aşamada dernek statüsüyle kuruldu. Süreç içinde, Avusturya’daki hemen hemen bütün sendikaların çatı örgütü haline geldi. Sermaye ve iş gücü sahiplerinin mal ve hizmet üretim alanlarındaki haklar ve ücretlerin belirlenmesi için biraraya gelişlerinde, çalışanları ÖGB temsil ediyordu artık.

ÖGB ile İşçi Meclisi (AK), kelimenin gerçek anlamında iki paralel kurum olarak çalışmaya başlamıştı. Daha etkili çalışmalar yürütebilmek için, ilgili oldukları alanları bölüşmüşlerdi. ÖGB, işçi ve hizmet sektörü çalışanlarının pratiğine yönelmişti; işletmelerdeki işçileri örgütlüyor, toplu sözleşme görüşmeleri yapıyor, (çok sınırlı sayıda kalmış da olsa) grevler yönetiyordu. İşçi Meclisi ise, işçiler ve hizmetliler için yasama, yargı, sosyal politikalar, eğitim, iletişim, danışmanlık alanlarında çalışmalar yapıyordu. Bu yüzden İşçi Meclisi’nde, sendikal çatıya nazaran çok daha fazla akademisyen ağırlığı ve etkinliği vardı.

İşçi Meclisi’nin çalışma tarzı

Çalışmalarında özerk konumda olan İşçi Meclisi, ülke çapında merkezi bir yapıya sahip. Dokuz eyaletten her birinin kendi İşçi Meclisi var. Eyalet meclisleri, başkent Viyana’da bulunan çatı kurumu Federal Çalışma Odası’na bağlıdır.[3] Meclislerde seçimler, her beş yılda bir yapılır. Seçim maratonu, eyalet meclislerinden başlar. Eyalet meclisi başkanı seçilenler, Viyana’daki genel merkezde görev yapar.

Yasa gereği, çalışan herkes otomatikman İşçi Meclisi’nin üyesidir. Aidatı, bürüt maaşından (sigorta primi ödemesinden) doğrudan kesilir. Sendikalar gibi gönüllülüğe dayalı değildir üyelik. Avusturya’da çalışanlar dünyası, üç ana alandan oluşur; işçiler (Arbeiter), hizmet sektörü çalışanları (Angestellte) ve devlet memurları (Beamte). Bu üç temel çalışan kitlesinden, sadece devlet memurları İşçi Meclisi’nin üyesi değildir. Geriye kalan çalışanlardan; tüm işçileri, özel sektör ve belediye memurlarını, daha önce çalışmış ama güncel durumda işsiz olanları, doğum iznine çıkanları, çıraklık eğitimi alanları kapsayan bir kurumla karşı karşıyayız.

İşçi Meclisi’nde, fiili olarak partiler gibi hareket eden fraksiyonlar vardır. Her biri seçimlerde aldıkları oy oranında temsil edilir ve yönetimde yer alırlar. Avusturya Ulusal Meclisi’nde yer alan partilerin hepsi, kendi fraksiyonlarıyla İşçi Meclisi’nde de temsil edilirler. Ama İşçi Meclisi’ndeki temsiliyet çok daha renklidir; zira, ülkenin Ulusal Meclisi’nde yer alamayan birçok parti ve siyasal hareketin de temsil edilme şansı var.

İşçi Meclisi’nin ağırlıklı işlevleri

İşçi Meclisi’nin, işçiler ve hizmetliler için yasama, yargı, sosyal politikalar, eğitim, iletişim, danışmanlık alanlarına yönelik çalışmalar üstlendiğini belirtmiştim yukarıda. Kurumun etki alanları konusunda, 1990’ların ikinci yarısında önemli bir değişikliğe gidildi. Danışmanlık faaliyetlerinin kapsamı, çalışanlar yararına genişletildi. Bürolardaki danışmanlık hizmetlerinin yanı sıra, İşçi Meclisi elemanları ilgili mahkemelerde çalışanların temsilcisi olarak da yer alıyordu artık. Günümüzde, İşçi Meclisi’nin dört temel hizmet alanı var.

  • Çalışanlar yararına politik lobi çalışmaları: Çalışanların lehine olacak yasaların çıkarılmasına, emekçilerin hem çalışma hem de özel hayat standartlarını iyileştirmesine yönelik çabalar. Hükümetlerin yürürlüğe koyacakları yasalarla ilgili fikir belirtmek, tavır almak, çalışanları bunlarla ilgili bilgilendirmek. Çalışanlarla ilgili düzenlemeler söz konusu olduğunda, hükümetlerin İşçi Meclisi’nin görüşlerini alması, bir teamül sayılmaktadır.
  • Ekonomik çalışmalar: İşçi Meclisi, toplu sözleşme çalışmaları yapılacağı zaman, sendikaları, ilgili sektörlerdeki güncel durum ve gelişmeler konusunda bilgilendirir. Sendikaların, toplu sözleşme masasında hareket alanını genişleten veriler sunar; hak ve ücret artırımı hakkında önerilerde bulunur.
  • Eğitim alanı: Bu alandaki çalışmalar, çalışanların hem mesleki hem de kültürel eğitimlerini kapsar. Çalışma hayatıyla ilgili tarihsel bilgilendirmeler de yapılır. Çok sayıda eğitim kurumlarına destek verilir. Gençlerin hayata atılmalarında önemli bir kanal olan çıraklık (meslek) eğitimi, oldukça önemsenir mesela.
  • Danışma ve temsil hizmeti: İş hukuku, tüketicileri koruma, emeklilik hizmetleri, işsizlik sigortası… Tüm bu konularda, çalışanlara birebir danışmanlık hizmeti verilir. İş yerlerinde yaşanan her türlü haksızlıklar, yolsuzluklar, eksikler konusunda çalışan lehine taraf olunur. Çalışan adına mahkemeye gidilir, avukat dahil, davanın her türlü masrafı üstlenilir. Kira fiyatlarından ekmek ve süte varana kadar, her türlü tüketim ürünlerinin fiyat ve kaliteleri, hatta banka kredileri kontrol edilir! Tüketici hakları, çok sıkı bir temelde takibe alınıp korunur.

Bütün bunlar, İşçi Meclisi’nin ‘Gizli/Gölge Hükümet’ şeklinde tanımlanmasına neden olmaktadır. Zira, sorunları dile getirmekle, üyelerine anlatmakla yetinmez, çözümler üretir ve buna uygun yasa tasarılarını gündeme taşır. Yani, dolaylı bir ‘yasama işlevi’ de var. Örneğin, yıllar önce “emeklilik reformu” gündeme geldiğinde, İşçi Meclisi’nin konuyla ilgili yaptığı açıklamalar, hesaplamalar ve örneklendirmeler, kurumu bir “ana muhalefet partisi” konumuna taşımıştı adeta.

Biraz da bu yüzden aşırı sağcı parti FPÖ, 3 Ekim 2000 seçimlerinde oy patlaması yapıp hükümet ortağı konumuna yükselince, İşçi Meclisi’ni boy hedefi yaptı ve ilk etapta zorunlu üyeliğin kaldırılmasını istedi. Sonraki seçimlerde hezimete uğrayan bu parti, İşçi Meclisi karşıtlığını daha da keskinleştirdi, kurumun tasfiye edilmesi tartışmalarını başlattı. Fakat, başarılı olamadılar ve başlattıkları o tartışmalar güncel değil artık.

İşçi Meclisi’nde temsil ve fraksiyonlar

İşçi Meclisi’ndeki en güçlü fraksiyon, sosyal demokrat SPÖ’ye ait. Federal İşçi Meclisi’nin Başkanı da bu fraksiyondan seçilir. En büyük İşçi Meclisi, başkent Viyana’dakidir. Fraksiyonlarla ilgili somut bilgilendirmemizi Viyana’daki kurum üzerinden yapalım biz de.

Şu anda Viyana İşçi Meclisi’inde yer alan fraksiyonların (oy oranlarına göre) listesi şöyle:

  • Sosyaldemokrat Sendikacılar Fraksiyonu FSG: Sosyaldemokrat Parti SPÖ’yü temsilen
  • Hıristiyan Muhafazakar Sendikacılar Fraksiyonu FCG-ÖAAG: Hıristiyan muhafazakar ÖVP’yi temsilen
  • Yeşil ve Bağımsız Sendikacılar – AUGE/UG): Yeşiller Partisi ve bağımsız sendikacıların ittifakı
  • Hürriyetçi Çalışanlar Fraksiyonu – FA: Aşırı sağcı FPÖ taraftarları
  • Yeşil İşçiler FraksiyonuGA: Muhafazakar ve sağcı bir hareket. (Yeşiller Partisi ile adı dışında bir ilgisi yok.)
  • İşçiler/ Belediye Çalışanları – ARGE: Politik olarak angaje olmayan bir fraksiyon
  • Herkes İçin Renkli Demokrasi – BDFA: Balkan ve Afrika kökenli göçmenler ağırlıkta
  • Adil ve Şeffaf – FAIR: Liberal sendikacılar
  • Sol Sendikacılar Bloğu – GLB: Komünist KPÖ’nün öncülük ettiği bir fraksiyon
  • Uluslararası Komünist Sendikacılar İnisiyatifi KOMInt
  • Liste Perspektif – LP: Türkiye’deki ‘Milli Görüş Hareketi’ taraftarı
  • Türk-İş: Türkiye kökenli sağcı ve milliyetçi partilerin farklı bir ittifakı[4]

Göçmen ve yabancı çalışanların İşçi Meclisi’yle ilişkisi

İşçi Meclisi, 1960’ların başından beri göçmen ve yabancı işçi kitlesinin ilişkilendiği ilk ve en önemli kurumlardan biri. Göçmen ve yabancı işçi kesiminde, sendikalara üyelik çok yaygın değil. Hakların korunması ve savunulmasında İşçi Meclisi’nin başvurulacak ilk kurum olması, zorunlu gibi. 1990’lara kadarki ilişki biçimi, danışmanlık ve tercümanlık hizmeti almaktan ibaretti. Çalışma hayatı ve hukuku konularında danışmanlık hizmeti alanların önemli bir kesimi, Avusturya vatandaşı değildi. Çalışma hayatına yönelik yasalarla ilgili bilgi yetersizliği, genellikle sorunlu iş yerlerinde çalışıyor olmak, iş ve sosyal mahkemelerde savunmaları üstlenilen göçmen ve yabancı çalışanların oranını oldukça yüksek tutuyordu.

1970’lerden başlayarak, özellikle Viyana ve Vorarlberg eyaletlerindeki İşçi Meclisi’ne, başta Türkiye ve Yugoslavya kökenliler olmak üzere, göçmenlerin anadillerinde hizmet veren personel alımına başlandı. Bu elemanlar, Almanca problemi yaşayan işçilere iş hukuku, çalışma yeri sorunları, oturma izni, işsizlik gibi konularda ücretsiz danışmanlık veriyorlardı. İşçi Meclisi’nin danışma ve çevirmenlik hizmetlerinin (Hırvatça, Sırpça, Türkçe, Kürtçe gibi) bir dizi anadilde de sunuluyor olması, göçmen ve göçmen kökenli çalışanlar açısından çok önemliydi. Bu hizmetler halen devam etmektedir.

İşçi Meclisi’nde ‘göçmen fraksiyonlar’ dönemi

1990’lara kadar, Avusturya vatandaşı olmayanlar İşçi Meclisi’nin seçimlerine katılamıyordu. Avusturya 1994’te AB’ye üye olunca, İşçi Meclisi’nin kapıları AB vatandaşı çalışanlara mecburen açıldı. Diğer yabancı çalışanların seçilme hakkı için ilk adımı, ülkenin en batıdaki eyaleti Vorarlberg’de faaliyette olan “Birlik Listesi”[5] adlı fraksiyon attı; AİHM’e yaptığı başvuru sonucu (AB ile üyelik veya işbirliği sürecinde oldukları için) Türkiye, Rusya, Cezayir, Litvanya, Çek Cumhuriyeti, Tunus gibi ülkelerin Avusturya’da çalışan vatandaşları da seçilme hakkına kavuştu. Yaklaşık zamanda, Viyana eyaletinde Yeşiller Fraksiyonu, yabancı statüsündeki bir yabancıyı adaylar listesine aldı ve İşçi Meclisi’ne girmesini sağladı. Sosyal İşler Bakanlığı, konuyla ilgili 1999 sonbaharında bir genelge yayınlayarak süreci başlattı. Böylece, yabancı statüdeki çalışanlar, “seçilme hakkı olanlar ve olmayanlar” şeklinde iki gruba bölündü.

Aynı süreçte bir gelişme daha yaşandı: İşçi Meclisi’nde göçmen fraksiyonlar dönemi! Türkiye ve İran kökenli göçmen çalışanların önayak olmasıyla 1994’te kurulan “Herkes İçin Demokrasi” (DFA)[6], göçmen bir fraksiyon olarak Viyana ve Aşağı Avusturya eyaletlerindeki İşçi Meclisi’ne toplam dört temsilciyle yeni bir renk kattı. Göçmenlerin ayrı örgütlenme gerekçelerinin başlıcaları, Avusturyalı partilere ait İşçi Meclisi fraksiyonlarında yeterince temsil edilememek ve kendi özgün sorunlarına yönelik özgün çalışmalar yürütmekti. DFA sonraki seçimlerde, “Herkes İçin Renkli Demokrasi” (BDFA)[7] adını aldı ve halen bir temsilciyle sürdürüyor çalışmalarını.

Bu arada, göçmen çalışanların kurdukları fraksiyonlarda mitoz bölünme sürecine girilmişti bile. 1999’daki seçimlere hazırlık döneminde, 1994’teki ‘birlik’ halinden eser kalmadı. İkinci göçmen fraksiyon, Türkiye kökenli sağcı, milliyetçi çalışanlar tarafından Vorarlberg eyaletinde “Gelecek İçin Yeni Hareket” (NBZ)[8] adıyla oluşturuldu. Bu fraksiyon, o yılki seçimde beş sandalye kazandı. 2003 seçiminde ise temsilci sayısı üçe geriledi.

Türkiye kökenli nüfus içindeki Milli Görüş taraftarları, 1999’da “Mozaik İttifakı”[9] adlı fraksiyonu kurdu. Aynı yıl içinde yapılan seçimlerde Viyana İşçi Meclisi’ne üç temsilci gönderdi. 2004 yılından beri Viyana’dakinin yanı sıra Salzburg, Yukarı Avusturya, Aşağı Avusturya ve Steiermark eyaletlerindeki İşçi Meclisi seçimlerine de katılıyor. Bündnis Mozaik, 2009’da bir bölünme yaşadı ve o yılki seçimlerde, sadece 1 temsilci çıkarabildi. 2014’te ise, İşçi Meclisi’nin dışında kaldı.

Bündnis Mosaik’ten ayrılan ekip, 2009’da “Perspektif Hareketi”[10] adlı bir fraksiyon oluşturdu. Aynı yıl içinde, “Liste Perspektiv” (LP) adıyla birkaç eyaletteki İşçi Meclisi seçimlerine katıldı. Bu fraksiyon, Bündnis Mosaik’e göre daha etkili olabildi. Viyana İşçi Meclisi’ne üç temsilci gönderdi.

2009 İşçi Meclisi seçimlerinden itibaren “Viyana’da Avusturya-Türk Çalışanlar Birliği”  (Türk-İş)”[11] adlı fraksiyonu da görüyoruz sahnede. 1 temsilci ile temsil edilmeye başlandı.

İşçi Meclisi’nde en az bir eyalette ve en az bir temsilci göndermiş bu göçmen fraksiyonlardan sadece ilk kurulanı (DFA/BDFA) sol ve sosyalist çalışanların etkili olduğu ve 2000’den itibaren hızla multietnisiteli bir yapıya evrilmiş bir fraksiyon. Diğerleri, Türkiye kökenli nüfus içindeki sağ, muhafazakar, Milli Görüş taraftarı, milliyetçi çalışanların kurumlarıdır. Kurulduklarından bugüne kadar sadece Türkiye kökenlilerin katıldığı oluşumlar olarak kalmışlardır. Mevcut perspektifleri de bu şekilde devam edecekleri yönünde.

 


[1] Die Kammer für Arbeiter und Angestellte – AK
[2] Österreichische Gewerkschaftsbund – ÖGB
[3] Bundesarbeitskammer – BAK
[4] Fraksiyonların özgün adları: Fraktion Sozialdemokratischer GewerkschafterInnen – FSG, Fraktion Christliche Gewerkschafter und Gewerkschafterinnen… – FCG-ÖAAG, Alternative und Grüne GewerkschafterInnen – AUGE/UG, Freiheitliche ArbeitnehmerInnen – FA, Fraktion Grüne Arbeitnehmer GA, Arbeitnehmer/ Gemeindebediensteter – ARGE, Bunte Demokratie für Alle – BDFA, Fair und Transparent – FAIR, Gewerkschaftliche Linksblock – GLB, Kommunistische Gewerkschaftsinitiative International – KOMInt, Liste Perspektive – LP, Türk-İs
[5] Liste Gemeinsam
[6] Demokratie für Alle – BDF
[7] Bunte Demokratie für Alle -BDFA
[8] Neu Bewegung für die Zukunft – NBZ
[9] Bündnis Mosaik
[10] Perspektive-Bewegung – LP
[11] Union der österreichisch-türkischen ArbeitnehmerInnen in Wien – Türk-İş

 

PAYLAŞMAK İÇİN