Dünya bilimi Sinema!

Bir bilet ve bir koltuk.
Dersinin tüm bedeli bu

KONURALP SUNAL
SİNEMA COĞRAFYADIR
Gitmesen de dağlara, kanyonlara, çöllere, derelere , nehirler, şelalere ve okyanuslara, bir projeksiyon cihazından fırlayan kareler beyazperdeyle kucaklaşır ve görmediğin birçok ülkeye erişebilirsin.
Dünyada olmayan düşsel ülkelere de gidersin.
Bir bilet ve bir koltuk.
Dersinin tüm bedeli bu.
SİNEMA TARİHTİR.
Kleopatra ve Antonius, Caesar, Potemk
in Zırhlısı, devrimler, kanlı savaşlar, iç savaşlar, mağara adamları, gladyayörler, silahşörler, diplomasi masaları, ajanlar, entrikalar, devlet başkanlarının skandalları, köylülerin ayaklanması, maden işçilerinin mücadelesi, propaganda görüntüleri, Napoleon, Spartacus , On Emir, Çağrı, Vikingler, Hititler… 
Gerçeğe sadık veya anakronizmle… 
Gösterir insanı dünde ve bugünde. 
SİNEMA ZOOLOJİDİR
Kuşlar, Vahşetin Çağrısı, Mikrokozmos, Ayı, Jaws… Kovboyların yürüdüğü çorak toprakta çıngıraklı yılan,  bir bilimkadınının arkadaşı olan orangutanlar, mahzun gözler

le bize bakan bir geyik, ufak kız çocuğunun dostu olan bir tilki, Kaplumbağa Güncesi, sevimli bir sokak kedisi, Siyah İnci, Atlara Fısıldayan Adam, Yunusların Günü…
Birçok hayvanı bir biletle kucakladığınız ortam.
Bazen de filmin başında size kükreyen MGM aslanı. Ars gratia artis! 
SİNEMA KRİMİNOLOJİDİR
Sherlock Holmes, Hercule Poirot, Şark Ekspresi ‘nde Cinayet, Arka Pencere, Çok Şey Bilen Adam, Samuray, Chinatown, Seven, Yetenekli Bay Ripley,  Gülün Adı… 
Bir bilete cinayet bulmacaları. 
Merak. heyecan ve problem çözme. 
SİNEMA PSİKOLOJİDİR. 
Vertigo, Yükseklik Korkusu,  Repulsion,  Sessizlik, Guguk Kuşu… İç hesaplaşmalar , geriye dönüşler, psikiyatrist masası, ergen delikanlılar, içine kapanık genç kızlar, kleptoman zengin kadınlar, obsesif adamlar, travmasını çözemeyenler, ortayaş krizindeki karı kocalar…Ölümcül hastalıkla boğuşanlar, intihara sürüklenenler, anıların peşinde sürüklenenler… Yaban Çilekleri, Yüzücü… Bir mafya babasının psikoterapiye başlamasıyla ortaya çıkan komedidir : Analyze This! 
Zihinlere ve ruhlara fener tutan kameradır. 
SİNEMA TIPTIR. 
Kan damarlarında bir yolculuk: Fantastik Yolculuk,  Doktor Jekyll, Pasteur,  Doktor Frankenstein, Doktor Moreau, Doktor Bethune, Lorenzo’nun Yağı, Bringing Out The Dead, The Doctor… 
Kötücül doktorlar, şifa bekleyen hastalar, hastaların mücadelesi, hastalanan doktorlar, hastalara neşe kaynağı olan, bambaşka bir yöntem uygulayan çizgi dışı doktor : Patch Adams… Awakenings… Kaza geçirmiş kızının yüzüne estetik ameliyat yapmak için kızının benzeri genç kızları avlatan, bir kişinin iyiliği için birkaç kişiyi feda eden hırslı bir doktor : Les Yeux sans Visages… 
Vücuda, beyne, ameliyathanelere, tıp terimlerine , çaresizliğe ve çözümlere yaptığımız yolculuklar. Beyazperdede beyaz önlüklülerin dünyası…
SİNEMA FİZİKTİR ASTRONOMİDİR
Georges Méliès’in Aya Seyahat uyarlamasından bugüne… Aelita, 2001 Uzay Macerası, Solaris, Interstellar ve niceleri… 
Zaman Makinesi, Fahrenheit 451, Blade Runner, Matrix, Her Şeyin Teorisi … 
Bir biletle ya da günümüzde bilgisayar ekranına bir tıklamayla, sonsuz evrenlere , gezegenlere, labirentlere, akıl oyunlarına, maddesel ve madde ötesi alanlara yolculuk yaparsınız. Fizik, kimya, biyokimya, genetik, astronomi, felsefe, macera ve kurgu. 
SİNEMA ARKEOLOJİDİR, ANTROPOLOJİDİR, PALEONTOLOJİDİR JEOLOJİDİR
Kuzeyli Nanook, The Lost World, The Mole People, Raiders of The Lost Ark, Indiana Jones, Ateş Savaşı, Maymunlar Cehennemi, Aguirre- Tanrının Gazabı, Yeşil Karıncaların Düş Gördüğü Yer, Adèle Blanc’ın  Olağanüstü Maceraları,  Çöl Kraliçesi, Earthquake, Avalanche, Volcano, Dünyanın Merkezine Yolculuk… 
Bazen bir felaketi izleyerek, bazen korku ve gerilimle, bazen gülerek, bazen bilimsel terimler öğrenerek, bazen yerküredeki farklı kültürlerin yaşamlarına tanık olarak vakit değerlendiririz sinemada. Vakit harcamayız. Böylesi filmlerden zenginleşerek çıkarız. 
Belgesel filmler gerçekleri tanıtırken, kurgu ve bilimin içiçe geçtiği filmler imgelemimizi renklendirir, bizi hayrette bırakır ve yaşadığımız maddi dünyanın daha da ötesine gitmeye kışkırtır. Sinema akademik değildir, bir film üniversite ders kitabı, videosu ya da profesörün kürsüsü değildir. Ama çok şey öğretir, yönlendirir, meraklandırır. Bilimsel kariyerine bir filmin uyandırdığı merak sonucu başlamış nice bilim insanı bulabiliriz, emin olun! Einstein bir keresinde şöyle demiş: ” Herşey çocukça bir merakla başlar. Küçükken gökyüzüne bakar ve bir yıldızın üstüne binip onunla yolculuk yaptığımı hayal ederdim. ” 
VE SİNEMA AŞKTIR
“Ah Müjgan Ah”, Sadri Alışık – Esen Püsküllü
Bir kadınla bir erkeğin aşkı, film makarasının üzerindeki karelere mühürlenmiş nice sevişme ve öpüşme görüntüsü, dahilerin tutkulu hayatlarını anlatan filmlerdeki bilme, yaratma ve keşfetme aşkı, insanı vareden aşkların anlatımı, yokeden, sapkınlaştıran aşkların anlatımı…
Ve bütün bu filmleri gerçekleştiren, bize sunan tüm sinema çalışanlarının SİNEMA AŞKI.