Cumhurbaşkanı Sözcüsünün Abant Toplantısı’nda işi ne?

Bağlama çalar, ney üfler, sesi fena değildir. İslam felsefesi ile ilgili yayınlanmış İngilizce makaleleri var. 2007 yılında “İslam ve Batı” isimli kitabı yayınlandı. Dergah ve Divan gibi dergilerde yazıları çıktı. Sabah Gazetesi’nde köşe yazarlığı da yaptı

HİKMET ÇİÇEK

2005-2009 yılları arasında SETA Vakfı’nın kurucu başkanı. 2009 yılında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dış politikadan sorumlu başdanışmanlığına getirildi. Ağustos 2012 tarihinde Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı görevine getirilen İbrahim Kalın, 2014 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü olarak atandı. Halen bu görevi sürdürüyor.

ERBİL TOPLANTISI

Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) örgütlediği Abant Platformu’nun “Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak” konulu iki gün süren toplantısı 15- 16 Şubat 2009 günlerinde Irak’ın kuzeyindeki Erbil kentinde yapıldı. Bu, FETÖ’nün Abant Platformu’nun 18. toplantısıdır.

Toplantının açılış konuşmasını yapacağı duyurulan Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin Başbakanı Neçirvan Barzani, son anda karar değiştirerek toplantıya katılmadı.

Açış konuşması dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç tarafından yapıldı. Arınç’ın ilk cümleleri, “Abant Platformu’nu önemsiyorum, bütün öncelikleri Türkiye’dir, milletimizdir, özgürlüklerdir, demokratikleşmedir, Türkiye’de insanların refah düzeyi daha yüksek bir toplumda yaşamasıdır, hukuk ve demokrasi standardının yükselmesidir” oluyor.

Toplantının “Hukuki Çevre” başlıklı oturumunun konuşmacıları arasında o dönemde TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı olan şimdiki TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya yer aldı.

Türkiye’nin Musul Başkonsolosu Hüseyin Avni Botsalı, Türkiye’nin Irak’ın Avrupa’ya açılan kapısı olduğunun, o kapının hiçbir zaman kapanmayacağını belirtti.

Erbil Valisi Nevzat Hadi, Irak’ın kuzeyindeki Kürt bölgesi ile Türkiye arasındaki ilişkileri geliştirmenin kaçınılmaz olduğunu belirterek, “Bu kardeşliğin devam etmesinin alternatifi yoktur” dedi. Hadi, “günün diyalog günü olduğunu”, geçmişin hatalarına takılmamak gerektiğini ifade etti.

Abant toplantılarının demirbaşlarından Prof. Dr. Mümtaz’er Türköne de konuşmasında, “kendilerini yurt dışında değil, ülkelerinde hissettiklerini” söyledi. “Bir büyük Kürdistan haritası var. Bu, kimilerinin rüyası, kimilerinin kabusu” diyen Türköne, “herkesin gerçeklerle yüzleşmesi” gerektiğini söyledi!

Bölgesel Kürt Yönetimi Kültür Bakanı Felekettin Kakei de TRT’nin Kürtçe yayına başlamasını “çok olumlu bir adım” şeklinde niteledi.

“KÜRDİSTAN BÜYÜKELÇİLİĞİ”

Erbil’de iki gün süren toplantıların ardından bir sonuç bildirgesi yayımlandı. 100 kişinin katıldığı toplantıdan, çok ilginç bir istek çıktı:  “Irak Kürdistan yönetimi, Ankara’da temsilcilik açsın…”

Hürriyet’ten Zeynep Gürcanlı’nın haberine göre, Erbil’de, Abdurahman Saad Konferans salonunda iki gündür süren toplantının ardından kabul edilen “Abant platformu sonuç değerlendirmesinde”, Türkiye’nin Kuzey Irak’taki Kürt yönetimi ile ilişkileri konusunda aynen şu cümle yer aldı:

“Erbil’de bir Türk Konsolosluğu ve Ankara’da da Irak Kürdistan bölgesel Kürt Yönetimi’nin bir temsilciliğinin açılması, genel bir arzu olarak dile getirilmiştir…”

Kuzey Irak’taki Kürt yönetiminin Ankara’da temsilcilik açması, adı konmadan “Kürdistan büyükelçiliğinin” açılması anlamına geliyor.

Iraklı Kürt partilerinin halen Ankara’da iki temsilcilikleri bulunuyor. Celal Talabani liderliğindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği ile Mesud Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokratik Partisi’nin Ankara’daki temsilcilikleri, “Kürdistan bölgesini” değil, “siyasi partileri” temsil ediyor. Aynı şekilde, Irak’ta seçimlere giren Irak Türkmen Cephesi’nin de Ankara’da temsilciliği var.

CHP ve AKP de, yurt dışında temsilcilikler kuruyorlar. Ancak, mesela Brüksel’deki CHP bürosu, sadece CHP’yi temsil ediyor, Türkiye’yi değil. Türkiye’yi, Brüksel’de Türkiye Büyükelçiliği temsil ediyor.

Şimdi, Ankara’da Kuzey Irak Kürt yönetiminin temsilciliğinin açılması, bu bölgenin, Türkiye tarafından resmen tanınması anlamına geliyor.

GÜLEN’İN KUTLAMA MESAJI

Abant platformunun Kuzey Irak toplantısında bir ilk yaşandı. Toplantının ilk oturumu, Fethullah Gülen’in “kutlama mesajı” okunarak başladı. Daha önce platform çerçevesinde Türkiye’de ve yurtdışında gerçekleştirilen 17 toplantıya Gülen herhangi bir mesaj göndermemişti.

Kuzey Irak toplantısı, Gülen’in ilk kez kutlama mesajı göndermesi, “Gülen, Abant platformunu ilk kez resmen sahiplendi” yorumlarına neden oldu.

Mesajına ”sizleri yüce Mevlâ’nın sonsuz selamı ile selamlarım” diye başlayan Gülen, katılımcıları, Erbil’e gösterdikleri yakın ilgi ve alakadan dolayı tebrik etti. Gülen, mesajına şöyle devam etti:

“Bugün Erbil, tarihî günlerinde olduğu gibi kültürel, ticarî ve eğitim faaliyetleri ile göz doldurmaktadır. Karşılıklı ilişkilerin geliştirilmesine ve stratejik bir coğrafyaya vücut vermektedir. Kardeşlik, dayanışma ve yardımlaşma aynı coğrafyayı paylaşan insanların vazgeçemeyecekleri ve ertelemeyecekleri kadar ehemmiyetli evrensel ve insanî dinamiklerdendir. Bugün ortak bir akıl ve tavır üretmek için çok fazla saiklerimiz mevcuttur.”

Gülen mesajını, “Allah’ın sonsuz selamı ile…” ifadesiyle bitirdi.

SAZLI SÖZLÜ

Katılımcılardan şimdinin Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın ile ilgili Yeni Şafak’taki yazısında Yasin Aktay şunları söylüyordu:

“Saz olunca, gecenin solisti İbrahim Kalın oldu. Khanzad otelin asma katında Ali Bulaç, Haşim Haşimi, İhsan Süreyya Sırma, Altan Tan, Sadık Yalsızuçanlar’la birlikte Harun Tokak’ın motivasyon taktikleriyle gece yarısına kadar Türkçe ve Kürtçe türküler söyledik.”