HAKAN SEVİN
Çoğumuz için bisiklet, çocukluktan kalma bir anı. Kırmızı, mavi, turuncu: her renkte, her boyda bisiklet, çocukluk heyecanı demekti ve o günlerin en önemli eğlence ve gezi aracıydı. Bilgisayar, tablet veya cep telefonu yoktu. Eğlence sokaktaydı!
Günümüzde her caddesinden oluk oluk otomobillerin akan, trafik yoğunluğu ve otopark sorunları ile boğuşan ve kaldırımlarında yürünemeyen şehirlerde (ve artık kasabalarda da) bisiklet pek çok kimse tarafından “naif” ve “çocukça” görülüyor. Bisikletin iyi ve alternatif bir günlük ulaşım aracı olabileceği akıllara bile getirilmiyor.
Yaşanılan pandemi süreci, geçen yıla göre hem otomobil satışlarını hem de bisiklet satışlarını arttırdı. İnsanlar toplu bulunulan yerlerden ve doğal olarak toplu taşımadan mümkün olduğunca kaçınmaya çalışıyor. Ama otomobil hız ve rahatlık sunsa dahi gerek çevre gerekse insan sağlığı için daha çok yük. Egzozundan salınan zehirli gazlar, ürettiği ısı, üretimi için harcanan malzeme ve enerji, tüketilen yakıt, artan trafik vs. sebep olduğu yükleri sıralamak listeyi hayli kabartıyor.
İşin çok önemli bir yönü daha var: O da otomobillerin insanı hareketsizliğe itmesi. Otomobil sahiplerinin yürümeyi bırakmasının, her yere otomobille gitme rahatlığına kapılmasının insan sağlığı üzerinde olumsuz etkileri pandemi sürecinde daha net anlaşıldı. “Konfor” adı altında hareketsiz bir yaşam sürmek aslında kendi sağlığımız için büyük tehlike oluşturuyor. Tüm dünyada bisiklet yeniden büyük bir patlama yaşıyor, yurtdışında kimi özel ve resmi kuruluşların işe bisikletiyle gelen çalışanlarına ek ücret vererek teşvik ettiğini okuyoruz. İşine düzenli olarak bisikletle gidip gelenlerin diğerlerine göre altı kat daha sağlıklı olduğunu söyleyen araştırmalar bile var.
Ülkemizde de bisiklete son yıllarda bir ilginin olduğunu söylemek mümkün. Salgın, sosyal mesafe, sağlıklı ve hareketli yaşam derken, tam da bu noktada, bir ulaşım, gezi ve spor aracı olarak bisiklet neden yeniden gündeme gelmesin. Lafı uzatmadan nedir düzenli bisiklet sürmenin yararları sorusuna birkaç karşılık sıralayalım:
- Kalp ve dolaşım sağlığınız iyileşir (daha zinde olur, daha az yorulursunuz)
- Neredeyse tüm kaslarınız güçlenir (doğru vites kullanımıyla yağ yakarsınız)
- Eklem ağrılarınız azalır (doğru sele yüksekliği ve vites ayarında)
- Duruşunuzu iyileştirir (doğru bisiklet tipinde ve doğru sele-gidon ayarında)
- Bağışıklık sisteminizi güçlendirir (hastalıklara karşı daha dayanıklı olursunuz)
- Stresi azaltır (daha mutlu daha keyifli bir insan olursunuz)
- Para tasarrufu sağlar (çevre kirliliği azalır)
- Sizi diğer bisikletçilerle sosyalleştirir (yeni arkadaşlar, topluluklar)
- Bir hobi sahibi olursunuz (yaşam kaliteniz artar)
- Şehirleri ve ülkeleri bisikletle gezebilirsiniz (bakış açınız değişir)
Artık bisikletinizi kredi kullanarak da almanız mümkün. Ama bir bisiklet almaya karar verdiyseniz, lütfen market, tüpçü ya da çamaşır makinesi satanlardan değil, bir bisiklet bayisinden bisiklet satın almaya bakın. Bisiklet bayileri sizi hem daha doğru bilgilendirecek hem de sizin kullanım amacınıza en uygun bisikletin hangisi olduğunu daha iyi değerlendirebilecektir. Doğru bisiklet kullanma konusunda internette bulunan bolca bilgiden yararlanabilirsiniz.
Sizce de bisiklet hâlâ çocukluk mu?
Sağlıkla!
