Prof. Dr. Ahmet Saltık’tan Bilim Kuruluna: “Artık sesinizi yükseltin!”

Verilerin gizlendiğini savunan Prof. Dr. Ahmet Saltık, Türkiye’nin salgınla mücadelede başarısız olduğunu ileri sürdü. Türkiye Tabipler Birliği Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman da “Diyarbakır, Urfa, Erzurum, Rize, Mardin, Çanakkale, Zonguldak gibi illerde çok sayıda hasta artışı var. Hastalık, Anadolu’ya yayıldı” dedi.

ESKİMİYEN Haber

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Saltık,böyle giderse “Türkiye’de daha önce ekonomik nedenlerle uygulanmayan 14 günlük tam karantina uygulamasına mecbur kalınacağını” belirtti. Bilim Kurulu’na hitaben “Seslerini yükseltme zamanı geldi” diyen Saltık, Koronavirüs’le mücadele açısından Türkiye’nin toplam olgu sayısında dünyada 17. sırada yer aldığını hatırlattı.

Cumhuriyet‘ten Sibel Bahçetepe’nin haberine göre, Test sayılarının yetersizliğine dikkat çeken Saltık, “Örneğin Rusya 198 bin, İngiltere 246 bin test yapmış her 1 milyon nüfus için. Ölüm sayıları olarak bakıldığında ise Türkiye’nin 5 bin 748’e ulaştığını görüyoruz. Açıklanan rakamların Türkiye gerçeğini hiç yansıtmadığı gerçeği ile karşı karşıyayız. Çok değişik verilerle, kanıtlarla ortaya kondu bu. Örneğin Erzurum Valiliği günlük 200, Malatya Valiliği ise günlük 100’ün altına inmeyen olgu sayılarını açıkladı. Ancak Sağlık Bakanlığı’nın verilerine baktığımızda, Erzurum ve Malatya’yı içine alan, her biri 6-7 ili içeren 2 ayrı bölge için 45 dolayında olgu bildirildiğini gördük. Bu durum güven bunalımı yaratıyor” dedi.

Prof. Dr. Ahmet Saltık

Saltık şöyle konuştu:

“İktidar, ekonomiyi durdurmak istemiyor. Dolayısıyla salgın da durmuyor. Avrupa ülkeleri ilk dalgada neredeyse yüzde 95’e varan oranda ekonomilerini durdurdular, özellikle İtalya. Salgını ancak öyle denetleyebildiler. ABD, yüzde 50 gibi ekonomisini durdurdu ve halen salgın hızla sürüyor. İktidar, 14 günlük tam kapatmanın ekonomik maliyetinin çok yüksek olduğunu düşündü. Salgının tepe yaptığı nisan ayı ortalarında 14 günlük tam kapatmayı ısrarla önerdik. O zaman bu uygulamanın günlük maliyeti yaklaşık 3.2 milyar dolar idi. Yaklaşık 50 milyar dolar gibi bir kaynak gerektiriyordu. Ne yazık ki 18 yıldır korkunç kötü yönetilen Türkiye ekonomisi salgınla mücadelede elimizi kolumuzu bağlıyor. Türkiye’nin salgınla ilgili açık başarısızlığındaki temel neden ekonomik yetersizlikleridir. 2-3 günlük piknik ya da bayram karantinaları denebilecek alaturka yöntemlerle iktidar bu mücadeleyi götürmeye çalıştı, olmadı… Korkarım ki, eylül ortalarında ya da sonlarına doğru okullar da açılırsa, ayrıca 11 Mayıs’tan bu yana AVM’leri açarak geldiğimiz ölçüsüz açılım – saçılım politikaları, Kurban Bayramı ve tatil yerlerinin açılması olgu sayılarında bir patlamayla yansıyacak. Belki Eylül sonlarına doğru kaçındığımız, ötelediğimiz 14 günlük kapatmaya zorunlu kalacağız. Kaçındığımız 50 milyar dolara yakın harcamayı da fazlasıyla yapmış olduk. Salgın ülkemizde 5. ayını bitiriyor. Maliyeti korkunç boyutlara ulaştı. Olgu ve ölüm sayılarını da en az 2-3 ile çarpmak gerekiyor.”

“KORKUNÇ BİR FİYASKO”

PCR testlerinin yüzde 40’larda olduğunu, “bu test için yerli denip yandaş firmadan alındığını” vurgulayan Saltık, “korkunç bir fiyasko bu” dedi.

Saltık, “Salgınla ilgili verileri demokratik, saydam elde edemiyoruz, bu durum salgınla mücadeleyi tıkıyor. Konuşanlara soruşturma açılıyor, Bursa’da Prof. Kayıhan Pala’ya yapıldığı gibi. İktidar bilim insanlarını dinlemeli. İktidar gibi düşünmek, davranmak zorunda değiliz. Bilimsel danışma kurulunun durumu içler acısı hale geldi. İnsan yaşamının korunması bürokrasiye ve siyasetin yoz tercihlerine bırakılmamalı, bırakılırsa facia olur. Bilim Kurulu bu tabloyu seyredemez. ‘Danışma kuruluyuz, iktidar ne derse yapar’ diyemezler. Bu meslektaşlarımızın seslerini yükseltme zamanı geldi” dedi.

“HASTALIK ANADOLU’YA YAYILDI”

Öte yandan benzer bir uyarı da Türkiye Tabipler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman’dan geldi.

7 il için ‘vaka artışı’ uyarısında bulunan Adıyaman, “Diyarbakır, Urfa, Erzurum, Rize, Mardin, Çanakkale ve Zonguldak gibi illerde çok sayıda hasta artışı var” dedi. Adıyaman, hükümetin rakamları düşük tuttuğunu söyledi.

Prof. Dr. Sinan Adıyaman

“Sağlık Bakanı’nın Wuhan’ı İstanbul’a Diyarbakır ve bölge illerinin de 2. Wuhan olarak eklendiğini” belirten Adıyaman, “Hasta sayısı 1000’in altında tutuluyor ama test sayısı düştü. Ortalama test sayısı yüzde 22. Yeni vaka sayısı da yüzde 23 düştü. Test sayısını ne kadar az tutarsanız yeni hasta sayısını o kadar az görürsünüz. Olgu sayısını azaltmanın en etkili yolu enfeksiyon zincirinin kırılması. Türkiye, test sayısını azaltarak asemptomatik hastaları yakalama imkânımızı maalesef ortadan kaldırıyor ve salgın çok hızlı bir şekilde artıyor. Diyarbakır, Urfa, Erzurum, Rize, Mardin, Çanakkale, Zonguldak gibi illerde çok sayıda hasta artışı var. Manisa’da yoğun bakımda yer kalmamış. Ankara’da da sıkıntılar var. Hastalık, Anadolu’ya yayıldı, insanlar artık maske takmıyor, sosyal yaşamlarına aynı şekilde devam ediyorlar. Biraz da Sağlık Bakanı’nın açıklamalarında iyimserlik var ve insanlar rehavete kapılıyorlar, hükümetin kendisi de ciddiye almıyor ki. Tüm bunlar mutlaka önümüze fatura olacaktır. Problemli bir dönemdeyiz. Turizm sezonu diye hükümet bu rakamları biraz düşük tutmaya çalıştı onları da anlıyorum. Böyle bir durumda ağustos ayında biraz daha sorunun büyümesinden endişe ediyorum” dedi