Herkes gider, baba hep ordadır. Koskoca bir kucaktır baba hiç kapanmayan. Hep şefkatle dolu ağlayacak bir omuzdur. Bir gün bu dünyadan gitse bile sarılacak, hayat boyu sarılacak muhteşem anılar bırakmıştır arkasında… Biz babasız büyüyen kız çocukları ise hayatımız boyunca elimizdeki yarım kalmış yapbozu tamamlamaya çalışacağız
HİCRAN AYDOĞDU
Freud’a göre her kız çocuğun ilk aşkı karşı cinsteki ebeveynidir. Daha doğmadan babasının bir tanesi olarak doğar kız çocuğu. Annenin oğludur erkek olarak doğan çocuk..
Freud’a göre her kız çocuğun ilk aşkı karşı cinsteki ebeveynidir. Daha doğmadan babasının bir tanesi olarak doğar kız çocuğu. Annenin oğludur erkek olarak doğan çocuk..
Psikolojide “baba meselesi” adı konulan bu durum, “baba kompleksi” olarak da tanımlanır. Freud’un ileri sürdüğü, baba kompleksi, bireyin babasıyla olan zayıf ilişkisinden kaynaklanan ve hayatı boyunca süren sorunları tanımlar.
Babasızlık bazen yapılan her hatayı babasız olmaya bağlaması, bazen de olmayan hatalar topluluğunun üzerine yapışması olarak çıkıverir ortaya
Ege de özellikle İzmir’de büyüyen kızların bu kadar güzel olmasının sebebini kendilerine duydukları güvene bağlamışımdır . Ne kadar kendine güvenen, güzel eğlenceli arkadaşım varsa arkasında hep dağ gibi baba hikayeleri vardır. Babaları ile balığa, denize gitmişlerdir, ilk kadehlerini babaları ile tokuşturmuşlardır, İlk danslarında da ilk maçlarında da partnerleri hep babaları olmuştur. Evlenirken damadı kenara çekip benim kızımı üzersen seni üzerim diyen babaları vardır arkalarında. Tökezlerse elini tutmak için babasının arkasında durduğunu bilen bir kız çocuğu ile düşse ve dizi kanasa bile tek başına ayağa kalkmak zorumda olduğunu bilen bir kız çocuğunun adımları aynı olmuyor maalesef. Özgüven yanında mutluluğu, mutluluk ise güzelliği ve kendine güveni getiriyor ardından. Bu kıskanılası ilişkiler karşı taraftaki yarayı hep biraz daha kanatıyor doğal olarak.
Aslında koca koca kitaplar yazılmıştır babasız büyüyen kızların ruh hallerini anlatan. Bir bakarsın koskoca kitap senin ömrünün minicik özeti yalnızca.
Yani bir kız çocuğu hem zamanından erken büyüyor hem de içindeki çocuk hiç büyümüyorsa, sokağa salınmış minik bir kedi gibi tırnakları hep dışarda, hep güvensiz, hep tetikteyse, gülümsemesi kalın duvarların arkasında gizleniyorsa, mutlaka kalbindeki ilk ve en büyük yarayı babasından almıştır.
Hayata karşı dirençli olmasının sebebi çocukluktan beri üzerinde taşıdığı o yaranın acısıdır. Bedenini, kalbini aldığı o ilk yara güçlendirmiştir, Acı etkilemez o yüzden onu. Her şeyden çabuk vazgeçebilme gücünü, yeni yollar arama, çıkış yolu bulma becerisini, bir şehri bir insanı bir hayatı terk edip sıfırdan başlama yetisini o yaraya borçludur.
Baban vardır ama yoktur hiç olmamıştır. Aslında varlığına minik bir biyolojik destek dışında hiç katkısı olmamıştır. Bir gün bir yerlerde yarım bırakılmışsındır. Hayatın boyunca o eksik parçayla durur yaptığın yapboz. Hep arar durur o parçayı içindeki o küçük kız.
Bir de bununla başa çıkmak için başka yollar bulan kız çocukları var tabi. Kendinden büyük erkeklere aşık olan mı istersin, babanın sevecen otoritesine duyulan özlemle dayak yediği kocasına sımsıkı sarılan mı istersin, ömrü o otoriteye kendini ispat etmek için harcanmış koskocaman kadınlar mı istersin?
Erkek çocukları ise babalarından erkek olmayı değil, adam olmayı öğrendiklerinde insan olabilirler sadece. Kadını sevmeyi, değer vermeyi, borç aldığı parayı zamanında ödemeyi, düşküne el uzatırken, harama el uzatmamayı, sadece gerçekten gerektiğinde korkmadan, mertçe kavga edebilmeyi, sorumluluk almayı, bir aileye bakabilme, kollayabilme yetisini öğrenir babasından. Babasının annesine olan davranışından öğrenir eşine, kızına, iş arkadaşına davranma adabını.
Hep söylüyorum çocuklarınızı sevin, kız çocuklarınızı daha çok sevin. Çok sevin ki, bilsinler hayat onlara bazen kötü sürprizler hazırlasa da babaları hep onları korur. Herkes gider, babası hep ordadır. Koskoca bir kucaktır babası hiç kapanmayan. Hep şefkatle dolu ağlayacak bir omuzdur. Bir gün bu dünyadan gitse bile sarılacak hayat boyu sarılacak muhteşem anılar bırakmıştır arkasında…
Biz babasız büyüyen kız çocukları ise hayatımız boyunca elimizdeki yarım kalmış yapbozu tamamlamaya çalışacağız. Varoluşumuzun sebebi o biyolojik sperm katkısına küfür ederek ve babası tarafından adam gibi yetiştirilmiş bir aşkı bulup, eksik parçanın yerini doldurmaya çalışarak geçireceğiz ömrümüzü…
PAYLAŞMAK İSTERSENİZ