Uğur Kaynar, ölümü içselleştirmiş, onun gizini çözmüş, yanı başımızdaki bir komşu gibi algılıyor onu. Yazgısını kendi yazan bir şairdir Uğur sanki… Behçet’le birkaç kez bir arada olduk. Genizden gelen sesi, sakin, kararlı duruşu gözümün önünde. Gülünce önemli şeyler söyleyeceğini düşünürdüm.

Hidayet KARAKUŞ
karakushdyt@gmail.com

YAZGISINI KENDİ YAZAN ŞAİR

Ölüm aramızda geçinip giden
zavallı yıllar gibi
Hem bizimle
hem bizden biri değil*

….

Beş bölümden oluşan uzun bir şiir Güneşin Altında Ölmek. Bu şiirin IV. Bölümünde de yazgısını kendi yazan bir şairdir Uğur sanki:

Sen sevişirken
şiirden ölen bir şairin
son bahanesi gibiydin

….

Uğur Kaynar

Ateş Mektupları’nda onun da dizelerle fotoğrafı durur

….
bir de uğur
içbükey merdivenlerinde
sakalına dünyalar saklayan çocuk
aldı götürdü gençliğinin adresini**
….

BEHÇET’İN KARARLI DURUŞU

Behçet’le birkaç kez bir arada olduk. İlk karşılaşmamız Akhisar Belediyesi’nin düzenlediği etkinlikteydi. Büyük olasılıkla 1990 ya da 1991.

Daha sonra Edebiyatçılar Derneği Genel Yönetim Kurulu’nda birlikte olduk. Metin Altıok da genel yönetimdeydi. Ahmet Say’ın genel başkan olduğu, Türkiye’nin edebiyatçılarına altın madalyaların verildiği yıllarda. 1990-1993 olmalı…

Sonra 1993’te Ceyhun Kansu Şiir Ödülü’nden sonra akşam birlikte olduk. Heyecanla yeni açtığı hasta bakımevini göstermiş, yanılmıyorsam orada kahve de içmiştik. Sonrası 2 Temmuz.

Onun Çini şiirinde hep derinlerde balkıyıp duran acının resmi vardır. Genizden gelen sesi, sakin, kararlı duruşu gözümün önünde. Gülünce önemli şeyler söyleyeceğini düşünürdüm.

basar basmaz bir katran karanlık
rüzgârım diner, acılar vurur sulara.
kırağındır o en yalnız kelebekler
siyah bir gülü sen takınca yakana.
….

Behçet Aysan

BEHÇET’İN GÜLÜŞÜYLE BOĞUŞUR KARANLIK

Ateş Mektupları’nda  şöyle demişim onun için:

….
orda
gün geceye karıştı birden
kaymaya başlıyor yüzüm
onların lavlara düştüğü şehirde
behçet’in gülüşüyle boğuşur karanlık
….

Behçet Aysan, Bu Aşk, Bu Şehir, Bu Keder şiirinde sanki bize veda eder daha 1984’te. Bu, yüreği ülkesinin geleceğiyle endişeli bir şairin kederidir. Şiirin 3. Bölümü şöyle:

hoşça kal ayak izim
serseri sokaklarda
hoşça kal
yarım kalmış
duvar yazıları
hoşça kal
bir gün gelecek
akacak yer altı suları
hoşça kal
yakut, bezirgân, gön
hoşça kal eski zaman aktarları
gidiyorum
bu şehri bu yağmuru
bu düşleri
bu aşkı bu kavgayı bu kederi
size bırakarak.***

(devamı yarın)


* Ateş Mektupları, Hidayet Karakuş, Bilgi Yayınevi, 1995,
** Uğur kaynar Kitabı, Edebiyatçılar Derneği Yayını, 1993
*** Behçet Aysan, Kitabı, Edebiyatçılar Derneği Yayını, 1993.