Arada böyle şeyler de oluyor

Anayasa Mahkemesi (AYM), hapishanelerdeki kapalı görüşlerde mahkûm ve yakını arasındaki konuşmaların dinlenmesinin özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ile haberleşme hürriyetinin ihlali olduğuna hükmetti.

Eskimiyen Haber

Ayça Söylemez’in Bianet’te yer alan haberine göre, AYM, Bolu F Tipi Cezaevi’nde örgüt üyeliği suçundan tutuklu bulunan Eşref Köse’nin başvurusunu değerlendirdi. Mahkeme, hem ihlalin sonuçlarının kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasına hem de Köse’ye 6 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi.

Eşref Köse, yakınlarının kapalı görüş ziyaretlerinde konuştuklarının dinlenmesi ve kaydedilmesinin yasal dayanağı olmadığını belirterek cezaevi idaresine ve ardından ilgili mahkemelere resmi başvuru yapmış tüm itirazları reddedilince AYM’ye bireysel başvuru yapmıştı.

Yaptığı başvuruda, “ailesiyle yaptığı görüşmelerin dinlenip kaydedildiğini, uygulamanın bir tecrit oluşturduğunu, psikolojik durumunun bozulduğunu ve görüşlerde rahat konuşamadığını” söyleyen Köse, haberleşme hürriyetinin, özel hayata ve aile hayatına saygı ile adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini belirtmişti.

AYM’ye, sadece kapalı görüşün Ziyaret Yönetmeliği’nin 7. Maddesinde belirtildiği şekilde gerekli teknik ve elektronik donanımla gerçekleştirildiği görüşünü ileten Bakanlık ise başvurucunun ayrı bir infaz rejimine tabi olmadığını, yüksek güvenlikli ceza infaz kurumlarında bütün mahpuslara aynı tedbirin uygulandığını ileri sürmüştü.

Gerekçeli kararda Anayasa’nın 13. Maddesine atıfta bulunan AYM, temel hak ve hürriyetlerin yalnızca Anayasa’nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabileceğine, sınırlamaların “demokratik toplum düzeninin gereklerine” ve “ölçülülük ilkesine aykırı olamaz” vurgusunu yaptı.

AYM, ziyarette yapılan konuşmaların belli bir samimiyet ve mahremiyet içerebileceği, mahpusların da bu görüşmelerde mahremiyet sağlanacağına ilişkin makul beklenti ile hareket edebileceklerini, kısıtlamaya dair yasal bir düzenleme olmadığını belirtti.

Kararda, “Mevzuat hükümlerinde kapalı görüş sırasında konuşulanların dinlenebileceği mesafede bir görevlinin bulundurulabileceği belirtilmişse de görüşmenin bir teknik araç vasıtasıyla dinlenebileceği ya da sistematik bir şekilde kaydedileceğine ilişkin bir düzenleme yapılmadığı görülmüştür. “Dolayısıyla mevzuat bir bütün hâlinde değerlendirildiğinde kapalı görüşlerde yapılan konuşmaların sistematik bir şekilde teknik araçla dinlenmesi ve kaydedilmesinin koşullarını kanunilik ilkesini karşılayacak şekilde belirleyen bir kanunun mevzuatta yer almadığı anlaşılmıştır” denildi.