Eski Rusya’nın Son Büyük Şairi: Aleksandr Blok

Aleksandr Aleksandroviç Blok, Ekim Devrimi’nin oluşumu ve sonrasında yaşamış onun sanat yaratıcılığı bu zamanda biçimlenmiştir. O, XIX. yüzyıl şiirsel arayışlarını sanatında tamamlayan Ekim Devrimi öncesi Rusya’sının son büyük şairidir

 

AV. CEM BAYINDIR

 

 “durgun yıllarda gelmiş olanlar dünyaya
anımsamazlar geçtikleri yolları;
biz Rusya’nın korkunç yıllarının çocukları
gücümüz yok hiçbir şeyi unutmaya.”

 

“Eski dünyanın kölesi olarak kalıyoruz hala. Daha büyük bir kötülükle lanetlenmişiz: uyku ve yemek gereksinimlerinden kurtulamıyoruz. Kimileri kuracak, diğerleri yıkacak, çünkü ‘her şeyin bir zamanı var’ ama yapmaya ve yıkmaya hiç benzemeyen üçüncü bir güç çıkana kadar herkes, köle olarak kalacak.”- Mayakovski’ye göndermediği
mektubu, Aralık 1918

 

 

16 Kasım 1880’de Rusya’da St. Petersburg’da soylu bir aile üyesi olarak doğan ozan, yazar, eleştirmen, çevirmen ve yayıncı Aleksandr Aleksandroviç Blok’un, babası Alexander L. Blok (1852-1909) tanınmış bir avukat ve Varşova Üniversitesinde hukuk profesörü, annesi Alexandra Andreevna ise yine eski bir aileden gelen bir şairdi.

Anne ve babasının ayrılmasından sonra Petersburg Üniversitesi rektörü olan botanik profesörü dedesi Andrey Nikolayevich Beketov’un (1921-1902) evinde büyüdü.

Dede Beketov

Blok, St. Petersburg’da önce hukuk sonra tarih ve felsefe öğrenimi gördü ve 1906’da mezun oldu. Başta Fransa ve İtalya olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde bulundu. Periyodik elementler tablosunu bulan tanınmış bilim insanı Dmitri İvanoviç Mendeleyev’in kızı  profesyonel bir oyuncu ve bale tarihçisi  Lyubof Mendelyeva ile evlendi ve ilk dönem şiirlerinin bir bölümünü 1904’te onun için yazdığı bir kitapta topladı. (Güzel Hanımefendiye Şiirler)

1906’da okulunu bitirdiğinde tanınmış bir ozandı artık. Şiirleri kadar birçok da oyun, müzik sözü, makale yazan, çeviriler yapan Blok’un dramaları; sanatsal değerleri ve tarihe ve var olan toplumsal duruma duyarlılığı nedeniyle büyük saygı gördü. 

Olgunluk döneminde, Rusya üzerine kafa yorarak öncelikle siyasal temalar üzerinde yoğunlaştı ve klasik modellerden de yararlandı. İntikam, Benim Ülkem, Rusya, Kulikovo Sahasında yapıtlarında geleneksel Rusya dinsel geçmişinden zamanına uzanan bir yol aradı.  

Birinci Dünya Savaşında 1916-1917 yıllarında cephede görev aldı. Rus Devrimi’nden sonra Devlet Tiyatroları yönetmenliği, Saint Petersburg Şairler Birliği başkanlığı, Zapiski Mechtatelei (Dreamers Notes) dergisinin editörlüğünü yaptı.

Petersburg’da doğan, burada ölen ve tüm sanatsal çalışmaları neredeyse bu kentte geçen Aleksandr Blok’un sanatında sisi, beyaz geceleri, genişçe akan Neva ırmağı ve Neva Caddesiyle bu kent teması ve imgesi çok özel bir önem içerir.   

Son büyük çalışması On İki  (1918), on iki askeri Saint Petersburg sokaklarına on iki havari olarak gönderen karmaşık bir canlandırmaydı. Son derece ironik ve çok sesli şiir, günlük konuşma, argo ve slogan dilini kullandığı bu deneysel çalışma Rus şiirinin ilk büyük yapıtlarından biri olarak kabul edildi. 

Eşi Lyubof Mendelyeva ile


– Oh, Meryem Ana’mız
Sen bize acı
Bolşevikler okuyacak canımıza!
Rüzgâr sert ve vurucu
Ayaz da ondan geri kalmamakta!
Bir burjuva, kavşakta.
Kürklü yakasına gizlemiş burnunu.

 

Blok, devlet kurumlarında, Dünya Edebiyatı Yayınevi’nde çevirmenlik yaptı, devlet tiyatroları müdürlüğü üyesi ve Tüm Rusya Şairler Birliği’nin Saint Petersburg bölümünün başkanı oldu. 1919’da bir süre tutuklu kaldı, sorguya çekildi. Çeşitli devlet kurumları için ağır iş yükü altında çalışması, Devrim’den beklentisini bulamayıp düş kırıklığı yaşaması, ruhsal ve fiziksel olarak yorgun düşürdü. Blok’un üretmesine de engel oluşturan astım ve kalp rahatsızlığının yanı sıra kronik depresyon sorunu da vardı. Üç yıl boyunca hiç şiir yazmayan Blok, son çalışmalarından “Hümanizmin Düşüşü”nde (1921), Avrupa tarzının dağılmasından ve insanları gerçek kişisel çıkarları doğrultusunda rasyonel davranmaya ikna edebilecek kahramanların yitiminden yakındı.

Maksim Gorki‘ye “insanlığın bilgeliğine olan inancının” sona erdiğinden yakınan ve arkadaşı Korney Chukovsky’ye neden artık şiir yazamadığını “tüm sesler durdu. Artık olmadığını duyamıyor musunuz? Ses var mı?” diyerek aktaran Blok’un ruhsal sağlığı da durmadan geriye gidiyordu.  

Düş kurulmaz, yok artık şefkat ve ün.
Her şey bitti, geldi gençliğin sonu!
Yok artık yalın çerçevede yüzün,
Elimle masadan kaldırdım onu.

 

Ardından kalp kapakçığı iltihabı nedeniyle doktorlar ona yurt dışında tedavi görmesini önerdilerse de yurt dışına çıkmasına izin verilmedi. Maksim Gorki’nin onun vize alması için çabalaması da sonuç vermeyince Blok, 7 Ağustos 1921 tarihinde doğduğu kent Saint Petersburg’da öldü. Yurt dışına çıkış izni ölümünden üç gün sonra, 10 Ağustos’ta ulaşacaktı.  

Gorki, insan üstü çabalarına karşın Blok’a yurt dışı tedavisi için izin alamaması konusunu, dostu yazar, eleştirmen ve eğitim komiseri Anatoli Vasilyeviç Lunacharsky’ye şöyle yazmıştır: “Blok, Rusya’nın en iyi şairidir. Eğer yurt dışına çıkmasını yasaklarsanız ve o ölürse, siz ve yoldaşlarınız onun ölümünden suçlu olursunuz.”

Varsın, üstünde ölüm döşeğimizin
Uçuşsun bir karga sürüsü, bağırışlarla
Tanrım, seyretsinler âlemini senin
Kimler daha lâyıksa!

 

Aleksandr Aleksandroviç Blok, Ekim Devrimi’nin oluşumu ve sonrasında yaşamış onun sanat yaratıcılığı bu zamanda biçimlenmiştir. O, XIX. yüzyıl şiirsel arayışlarını sanatında tamamlayan Ekim Devrimi öncesi Rusya’sının son büyük şairidir. Bunun yanı sıra Rus Sovyet şiir tarihinin baş sayfası onun adıyla açıldığı gibi “Rus Yazınının Gümüş Çağı”nın en büyük temsilcisi de olan Blok’la Rus yazını gelişme dönemini tamamlamıştır.

Blok, soylu kökenli olmasına karşın tüm Rus sanat tarihçilerince “Devrim şairi” olarak da kabul görür. Modern Rus şiirinin oluşumuna büyük etki etmiş,  geleneksel vurgulu heceli şiir tipinin yanı sıra, hecelerin toplam sayısına bakılmadan, her satırda belirli sayıda vurguya sahip olan şiir tipini Rus şiirine yerleştirmiştir.


Bütün avlu kapılarını geçtik,
Ve gördük her pencerede,
İş yüklemenin zorluğunu
Her beli bükük sırta


Blok’un şiirlerinde yaşam, ölüm, yurt, Rusya, şeytan, kent ve çingene temaları  önemli yer içerir. Onun sembolist şiirlerinden oluşan ilk kitabı 1903-1904 yıllarında eşi Lyubof Mendelyeva için yazdığı “Güzel  Hanıma Şiirler” yapıtıdır. Beklenmedik Sevinç, Kar Maskesi, Gece Saatleri, Rusya Şiiri, Kötü Oyun, Meçhul Kadın, Meydandaki Kral, İskitler, On iki, Devrim ve Aydınlar gibi çalışmalar üretmiştir.

Yaz sıcakları da geçer kış fırtınaları da
Geçer şenlikleriniz matemleriniz geçer
Ve ben bastırmak için yüreğimdeki özlemi
Bilinmedik bir türkünün doğmasını beklerim.

Puşkin ile sık sık karşılaştırılan ve belirttiğimiz gibi Modern Rus şiirinin öncülerinden ve Gümüş Çağı’nın en önemli şairi sayılan Aleksandr Blok’un genç şairler üzerindeki etkisi çok büyük olmuştur.

Kimi Bolşevik yöneticilerin onun mistisizmini ve çileciliğini küçümsemeleri, sanattan yoksun olmakla suçlamaları onu  az da olsa entelektüel okuyucularından uzaklaştırsa da o Rus ve dünya şiirinde modern dil ve yeni imgeler arayan, ilk yıllarındaki sembolizm akımını zamanla aşarak özgün bir yola giren ve ünü günümüze değin azalmadan gelen büyük bir addır.   

 


paylaşmanız için