Akit’in yaptığı SAVAŞ İLANIDIR

eskimiyen

Akit devlet erkânı Anıtkabir’deyken geçtiği alt yazıyla Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlarının geldiği pervasızlık durumunu gözler önüne sermiştir.
Sözcü gazetesinin manşetine taşıyıp durumu örtmeye çabaladığı gibi özür de dilememiştir. “Yanlışlıktan” dolayı “üzüntüsünü” sunmuştur.
Bu tür yanlışlıklar Akit ve o zihniyettekilere özgüdür.
Akit ne terbiyesizlik yapmıştır, ne haddini bilmezlik, ne edepsizlik…
Akit düpe düz alçaklık yapmıştır.
30 Ağustos’ta bütün millet emperyalizme karşı İstiklâl Savaşı’nın zaferini kutlarken Akit şerefsizleri Türk ordusunun galibiyetinden, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün muhteşem zaferinden kudurmuşcasına bir kez daha rahatsız olmuş, kıvrandıkça kıvranmışlardır.

AKİT’E BU CESARETİ VEREN ERDOĞAN REJİMİDİR
AKP iktidar olduğundan beri, özellikle de 15 Temmuz darbe girişimi ve karşı darbeden sonra Osmanlı artığı, gerici, yobaz güçler hem illegal örgütleri, hem rejim eliyle ele geçirdikleri her örgütlenme ve çıkar birliğinden, hem de birey olarak hesapsız bir şımarıklıkla Diyanet İşleri Başkanı’ndan Püsküllü Kadir’e; Yeni Akit’ten eski Vakit’e kadar Atatürk’e saldırıyı alışkanlık haline getirmekle kendilerini bizzat Recep Tayyip Erdoğan’a gösterme, kanıtlama fırsatı bulduklarını düşünüyorlar.
Bu aynı zamanda rejimin en tepesindekilerin açıklayamadıkları duygu ve düşüncelere tercüman olma arzusunun sabırsızlıkla dışa vurumudur.
Ve Türkiye’ye, Atatürk Türkiyesi’ne savaş ilanıdır.
Alçaklığın, namussuzluğun bizzat iktidar tarafından müsaadeye mazhar olmasıyla gelinen boyut budur.
Bu savaş ilanı yerinde ve zamanındadır.
Düşmanı 9 Eylül 1922’de tastamam denize dökemediğimiz gayet net ortadadır.
Bunları denize de değil, kirletmemeleri için lağım çukuruna dökmek devlet yapmayacaksa, her Türkiye Cumhuriyeti yurttaşının siyasi ve hukuki görevidir.