Uluslararası Kooperatif Günü ve İklim değişikliği (SKA 13)

PROF. DR. İ. MELİH BAŞ

Uluslararası Kooperatifler Birliği (ICA) tarafından 1923 yılından bu yana her yıl Temmuz ayının ilk cumartesi günü kooperatif hareketinin Uluslararası Kooperatifler Günü olarak kutlanmaktaydı. 1995 yılından bu yana ICA ve BM (Birleşmiş Milletler) bu günü beraberce bir ana tema ile kutluyorlar. Bu ana temalar aslında kooperatifçiliğin önemini ve işlevlerini vurguluyor. Onun için bunlara başlık olarak göz atmak yararlı olacaktır. Arada belirtelim, ICA’nın Türkiye ayağı Türkiye Milli Kooperatifler Birliği (meraklısı örütbağında birçok bilgiye ulaşabilir: www.turkey.coop)

1995 – 2020 : ULUSLARARASI KOOPERATİFLER GÜNÜ ANA TEMALARI     

  • 2020: İklim Eylemi için Kooperatifler
  • 2019: İnsana yaraşır iş için kooperatifler
  • 2018: Sürdürülebilir tüketim ve üretim
  • 2017: Geride kimsenin kalmamasını garantilemek için kooperatifler
  • 2016: Sürdrülebilir bir gelecek için güç olarak kooperatifler
  • 2015: Kooperatifleri seçin, eşitliği seçin.
  • 2014: Kooperatif işletmeleri herkes için sürdürülebilir kalkınmayı başarır.
  • 2013: Kriz döneminde kooperatif işletmeler güçlü kalır.
  • 2012: Kooperatif işletmeleri daha iyi bir dünya inşa eder.
  • 2011: Gençlik: Kooperatif işletmelerin geleceği.
  • 2010: Kooperatif işletmeler kadınları güçlendirir.
  • 2009: Kooperatif işletmeler ile yeniden toparlanmayı sürdürmek
  • 2008: Kooperatif işletmeler ile İklim değişikliğiyle yüzleşmek
  • 2007 İşletme sosyal sorumluluğu için kooperatif değerleri ve ilkeleri
  • 2006 Kooperatifler aracılığıyla barışın inşası
  • 2005: Mikrofinans bizim işimiz! Yoksulluktan çıkış için kooperatifleşme
  • 2004: Adil küreselleşme için kooperatifler: Herkes için fırsatlar yaratmak
  • 2003: Kooperatifler kalkınmayı gerçekleştirirler!: Kooperatiflerin Birleşmiş Milletler Binyıl Kalkınma Amaçlarına katkısı
  • 2002: Toplum ve kooperatifler: topluluğa karşı sorumlu olma
  • 2001: Üçüncü binyılda kooperatif avantajı
  • 2000: Kooperatifler ve istihdamın arttırılması
  • 1999: Kamu politikası ve kooperatifçilik yasal düzenlemeleri
  • 1998: Kooperatifler ve ekonominin küreselleşmesi
  • 1997: Dünya gıda güvenliğine kooperatiflerin katkısı
  • 1996: Kooperatif işletme: İnsan odaklı sürdürülebilir kalkınma için güçlendirme1995: Uluslararası Kooperatifler Birliği’nin yüzüncü yılı ve uluslararası kooperatifçiliğin gelecek yüzyılı

2020 ULUSLARARASI KOOPERATİF GÜNÜ

Bu yıl da 4 Temmuz’a denk gelen Uluslararası Kooperatif Günü şu ana tema ile kutlandı: “İklim Eylemi için Kooperatifler”. Bu ana tema, 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) setindeki SKA 13 : İklim değişikliği ve etkileriyle mücadele için acilen eyleme geçilmesi ile ilgili olarak belirlenmiş.

Peki böyle bir şeye gereksinim var mı? Maalesef evet. Bakın ülkelere göre SDG (SKA) 13’ün durumuna, Türkiye de dahil birçok ülkede işaret temel meseleler halledilmemiş bekliyor anlamında kırmızı, yalnızca birkaçı koyu turuncu o da önemli meseleler bekliyor anlamında!   

KÜRESEL ISINMA GERÇEK Mİ?

Dünya Meteoroloji Örgütü’ne göre 2019, 1880’den bu yana  kaydedilen en sıcak ikinci yıl olmuş. Yüzey sıcaklığının kaydedildiği 140 yıl içindeki en sıcak 20 yılın 19’u 2001’den sonra yaşanmış. Küresel ortalama yüzey sıcaklığı endüstri öncesindeki düzeylere (1850-1900 dönemi ortalamasına) göre 0,98 oC artmış. Eğilimi bir de grafikle gösterelim, eğilim çizgisi “bindik bi alamete, gidiyoz kıyamete” diyo!

KÜRESEL ISINMANIN ETKİSİ SAHİCİ Mİ?

Elbette sahici, sıcaklık hikâyenin yalnızca bir parçası. İklim değişiminin öngörülen ve öngörülmeyen etkileri var. Öngörülen etkileri aşağıdaki tabloda, öngörülmeyenleri de dürbünümüzle ya da radarımıza girip de biz de öngördükçe eskimiyen.com’da açıklayıveririz, bizi izleyiverin gari.

GİDİŞAT NEREYE?

İklim değişikliğiyle mücadelede kilometre taşı 2015 Paris İklim Anlaşması. O da ne kadar tutarlı çok su kaldıracak bir pilav, ona da sonra değiniriz. Bu anlaşmayla hedef şöyle belirlendi: 2100’e dek küresel sıcaklık artışını 2 derecenin altında tutmak mümkünse de 1,5’un altı! Gelgör ki, UNEP’in (Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın 2019 sonunda yayınladığı Salım Açığı Raporu’nda (Emissions Gap Report) hiç de iç açıcı şeyler yok. Paris Anlaşması taahhütleri yerine gelse bile 2100’de 3,2 derecelik artış gözüküyor. Raporda sera gazı salımı 2020-2030 arasında her yıl yüzde 7,6 oranında azaltılmadığı sürece 1,5 dereceye ulaşmak havada bulut imiş! Yani havada bulut sen bu işi unut! Eh, olmazsa niyet olmaz kısmet! Zaten her şey kader! Daha doğrusu kader ve kısmet: 2K! Önemli mi, bence değil. Daha önce dünyada beş kez yokoluş yaşanmış, şimdi de altıncısındayız, ne olur yani? Alışmış neden beterdi sahi? Meraklısına Elizabeth Kolbert’in Altıncı Yokoluş (Okuyan Us Yayınları) kitabını salık veriyoruz.

Yeri gelmişken, üzülerek belirtelim, Paris Anlaşması’nı onaylamayan 10 ülkeden biri de ülkemiz hani! Nisan 2016’da imzaladığımız anlaşmayı henüz onaylamadık. Niye mi? Vardır bi bit yeniği!

Peki sera gazı salımı eşdeyişle emisyonumuz ne alem? Bakın aşağıdaki grafiğe. Son gaz vallahi! Aynı şarkıdaki gibi: otomobil uçar gider…

KOOPERATİFLERİN İŞLEVİ OLUR MU SAHİDEN?

Olma mı? Hemi de biçok. Önce kooperatifçiliğin temel ilkelerini görelim. Kooperatif ilkeleri, kooperatiflerin kendi değerlerini uygulamaya koyarken esas aldıkları kurallardır. Uluslararası Kooperatifler Birliği’nin (ICA) kuruluşunun 100.yılında (1995) Manchester kentinde yapılan Genel Kurul Toplantısında gözden geçirilerek kabul edilen kooperatifçilik ilkeleri şunlar:

1. Gönüllü ve herkese açık üyelik: 
Kooperatifler, cinsel, sosyal, ırksal, siyasal ve dinsel ayırımcılık olmaksızın, hizmetlerinden yararlanabilecek ve üyeliğin sorumluluklarını kabule razı olan herkese açık
gönüllü kuruluşlardır.

2. Üyeler tarafından gerçekleştirilen demokratik denetim: 
Kooperatifler, siyasa oluşturma ve karar alma süreçlerine katılan üyelerince denetlenen demokratik kuruluşlardır. Seçilmiş temsilci olarak hizmet eden erkekler ve kadınlar üyelere karşı sorumludur. Birim kooperatif kuruluşlarında üyeler eşit oy hakkına sahiptir (her üyeye bir oy hakkı). Diğer düzeydeki kooperatif kuruluşlarında ise oy hakkı demokratik bir yaklaşımla düzenlenir.

3. Üyelerin ekonomik katılımı: 
Üyeler, kooperatiflerinin sermayesine adil bir şekilde katkıda bulunur ve bunu demokratik olarak yönetirler. Bu sermayenin en azından bir kısmı genellikle kooperatifin ortak mülkiyetidir.

Çoğunlukla üyeler, üyeliğin bir koşulu olarak taahhüt edildiği üzere (var ise) sermaye üzerinden kısıtlı miktarda gelir elde ederler. Üyeler gelir fazlasını, muhtemelen “en azından bir kısmı taksim olunamaz kaynaklar” oluşturma yoluyla kooperatiflerini geliştirme, kooperatifle yapmış oldukları işlemlerle orantılı olarak üyelerine kar sağlama ve üyelerce onaylanan diğer faaliyetlere destek olma gibi amaçların biri ya da tamamı için ayırırlar. 

4. Özerklik ve bağımsızlık: 
Kooperatifler özerk, kendi kendine yeten ve üyelerince yönetilen kuruluşlardır. Kooperatifler, hükümetler dahil olmak üzere diğer kuruluşlarla bir anlaşmaya girmeleri
ya da dış kaynaklar yoluyla sermayelerini artırmaları durumunda, bunu kooperatiflerin özerkliğini sürdürecek ve üyelerinin demokratik yönetimini koruyacak şekilde
gerçekleştirirler.

5. Eğitim, öğrenim ve bilgilendirme: 
Kooperatifler, üyelerine, seçilmiş temsilcilerine, yöneticilerine ve çalışanlarına kooperatiflerinin gelişimine etkin bir şekilde katkıda bulunabilmeleri için eğitim ve
öğretim imkanı sağlar. Kooperatifler genel kamuoyunu — özellikle de gençleri ve kamuoyunu oluşturanları — işbirliğinin şekli ve yararlan konusunda bilgilendirirler.

6. Kooperatifler arasında işbirliği:
 Kooperatifler, yerel, ulusal, bölgesel ve uluslararası oluşumlarla birlikte çalışarak üyelerine daha etkin bir şekilde hizmet eder ve kooperatifçilik hareketini güçlendirir.

7. Topluma karşı sorumlu olma: 
Kooperatifler, üyelerince onaylanan politikalar aracılığıyla toplumlarının sürdürülebilir kalkınması için çalışırlar.

Bu ilkelerle çalışan kooperatifler iklim değişikliği sorunsalının çözümüne katkıda bulunmaz olurlar mı? Özellikle de 7. İlkeye dikkatinizi çekerim. Bu konuda başta tarım kooperatiflerini ve enerji kooperatiflerini vurgulamamız gerek.

Zaten uluslararası kooperatif hareketi sürdürülebilir kalkınma ile yıllardır ilgili. Bakın yukarıdaki yıllık temalara, çok net gözüküyor değil mi? Hatta iklim sorunsalına da ta 2008’de özellikle eğilinmiş.

Sözü fazla uzatmadan, Uluslararası Kooperatifler Birliği (ICA) Başkanı Ariel Guarco’nun Uluslararası Kooperatifler Günü iletisine bırakalım mı?

Hepimizin bildiği gibi, bugün tüm insanlık yaşamlarında çok yüksek bir maliyet ve tarihi bir küresel ekonomik fiyasko ile korkunç bir salgının ortasındadır. Ancak bunun nedenlerine baktığımızda, hakim sosyal eşitsizlikler ve insan eylemlerinin birkaç on yıl boyunca neden olduğu derin çevresel dengesizliklerin olduğunu görüyoruz. Bunun sonucunda son derece kırılgan koşulların sağlık, sosyal ve ekonomik alanda ortaya çıkardığı krizi yaşıyoruz. Sürdürülebilir kalkınma için 2030 Gündemi doğrultusunda, doğrusal bir engelsiz üretim ve tüketim modunun bizi sadece on yıl içinde geri dönüşü olmayan bir noktaya götüreceği konusunda uyarıyoruz. 1990’dan bu yana, küresel karbondioksit emisyonları yüzde 50 artmıştır. Bugün, 800 milyon insan şiddetli kuraklığa, zehirli hava kirleticilerine, yükselen deniz seviyelerine ve sık ve güçlü doğal afetlere karşı savunmasızdır.  

İklim eylemini vurgulamak için bu uluslararası Kooperatifler Günü’nden yararlanmak istiyorum, Bu vesile ile toplumlarımızı daha sağlıklı, daha adil ve daha birleşik bir ekonomi inşa etmek için harekete geçirmeye çağırıyorum. Bu gezegende binlerce örnek bize sürdürülebilir bir şekilde gelişmenin yollarının olduğunu gösteriyor. Küresel ölçekte, kooperatif ekonomisi bir milyardan fazla üyeyi bütünleştirir ve dünya istihdam nüfusunun ‘u için istihdam yaratır. En büyük 300 kooperatifin cirosu, dünyanın altıncı ekonomisinin Gayri Safi Yurtiçi Hasılasına eşdeğerdir. Bugün, en zor koşullar altında bile, kooperatif hareketi toplulukları korumak ve iklim değişikliğinin üstesinden gelmelerine yardımcı olmak için elinden gelen her şeyi yapmaktadır. Gezegenimizin savunması için kolektif çabalarımızla el ele yürürsek, böylece kimse geride kalmaz. Kooperatifler, bu acil zorlukları çözmek için gösterilen yolu yönetiyorlar. Yaşadığımız belirsizliğe rağmen, bu fırsatı, kooperatiflerin gezegenin her yerinde yaptığı çalışmaları kabul etmek ve kutlamak istiyorum. Her türlü çaba önemlidir. Sizden durmamanızı, topluluğunuzla birlikte çalışmaya devam etmenizi ve bu gün sesinizi yüksek sesle yükseltmenizi rica ediyorum. Dünyaya, kooperatif değerler ve ilkelere dayanarak birlikte başka bir ekonomi inşa edersek, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini tersine çevirebileceğimizi söyleyin. Hala zaman var! Şimdi iklim için birlikte hareket edelim!”

SONSÖZ

Okuryazarlık bir şey, ama ekolojik okuryazarlık, hatta iklim okuryazarlığı dersek acaba çok mu kulak tırmalayıcı olur? Bu önemli, çünkü fiziksel kitap ve/veya e-kitap kütüphanesi olanların kitapları içinde ekoloji kitapları ne kadar yer kaplıyor acep? Hele iklim değişikliği kitapları desek? Yanıt umarım iç açıcıdır!

Ben yine de bir fırından yeni çıkmış bir iklim değişikliği kitabı salık vermek istiyorum. Sevgideğer dostum Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu’nun yazdığı “50 Soruda Küresel İklim Değişikliği ve İnsanlar” adlı kitabını (Altınbaş Üniversitesi Yayını, 2020) okumanız soruna “efradını cami ağyarını mani” biçimde vakıf olmanızı sağlayabilir. Sonra da Sürdürülebilir Kalkınma Amacı 13: İklim için eyleme geçmek!

Hoş kalın, hoşça değil!     

AÇMALIK: 1970’den beri kutlanan 22 Nisan Dünya Günü vesilesiyle sinemada da Cli-fi (climate fiction) filmleri yerini aldı. İklim-kurgu filmleri arasında Amerikalı bilimkurgu yazarı Harry Harrison’un kaleme aldığı ve Richard Fleischer’ın yönettiği ve başrolünü Charlton Heston’un oynadığı 1973 yapımı  Soylent Green adlı film bir kült filmdir. Ardından 90’larda bir dizi film daha yapıldı: Fern Gully,  Split Second, The Fire Next Time, The American President, Waterworld, The Arrival, Twister….ve son dönemlerden bir filmle toparlayalım çizelgeyi: First Reformed (yönetmen Paul Schader, başrolde ise Ethan Hawke)…Elbette bu konu derya gibi…

https://www.imdb.com/video/vi2020082969?playlistId=tt0070723&ref_=tt_pr_ov_vi