Gökbiliminin ilham perisi

Daha on dört yaşındayken astronomik gözlemler yapmış, ayın tutulacağı gün ve saati hesaplamış, evinde bitkilerden damıtma yoluyla ilaç yapmış bir kadın… Kimyasal deneylerinin formülleri uzun yıllar bilim adamları tarafından kullanılmış bir Rönesans kadını.

HATİCE BEKTAŞ

Onaltıncı yüzyılda, bilimsel eğitimi olmadığı halde hayatını bilime adamış, daha on dört yaşında ayın tutulacağı gün ve saati hesaplamış, evinde bitkilerden damıtma yoluyla ilaç yapmış, kimyasal deneylerinin formülleri uzun yıllar bilim adamları tarafından kullanılmış, dokuz yüz sayfalık bir şecere araştırması olan bir kadından bahsedeceğim bu yazımda. Sophie Brahe.

Sophie Brahe (1557-1643) Danimarkalı astronom, dünyanın ilk gözlem evlerinden Uranieborg’un kurucusu Tycho Brahe’nin kız kardeşi. Daha on dört yaşındayken astronomik gözlemler yapmış, bahçe sanatı, şecere araştırmaları, kimya ve astroloji konularıyla da ilgilenmiş ve bu konularda bilimsel çalışmaları olan bir rönesans kadını.

Sophie Brahe. On dört yaşındayken ayın tutulacağı gün ve saati hesaplamıştı.

Rönesans kendi kendini eğiten zeki kadınların çoğunlukta olduğu bir dönem. Görevleri ev işleri ve çocuk yetiştirmekle sınırlı olsa bile bu kadınların bilime katkıları azımsanmayacak kadar çok ve detaylı. Sophie Brahe da bunlardan birisi.

Kepler’in teorisine katkı

Sophia Brahe bir bilim insanı değildi, bilimsel bir eğitimi yoktu. Buna rağmen o dönemin bilimsel çalışmalarına büyük katkı sağlamış.

Hem yaşarken hem de ölümünden sonra astronomi ve kimya alanındaki analizleri, teorileri, güçlü anlatım yeteneği ve çok yönlü çalışmaları ile dikkat çekmektedir. Bilim insanları listesinde yer almasa bile o dönemde yaşamış birçok bilim insanının araştırmalarına katkı sunmuştur. Bunlar arasında, Rönesans döneminin en büyük gök bilimcilerinden sayılan Johannes Kepler’in[1]Gezegenlerin hareket yasaları’’ teorisi ve Ole Borch’un[2] kimyasal bileşenler çalışmalarını sayabiliriz.

1500’lü yılların ortalarında soylu bir ailenin kızı olarak dünyaya gelen Sophie, ağabeyi Tycho gibi yıldızlar ve astronomi ile yakından ilgileniyordu. Ancak o dönemlerde soyluların, hele de kızların yıldızlara ya da başka bir bilim dalına ilgi duyması ciddiye alınmıyordu. Erkekler din ya da devlet adamı olmalı, kızlar ailenin uygun gördüğü biriyle evlenip çocuk doğurmalı, hayatını kocasına ve çocuklarına adamalıydı. Okuma yazma sadece din kitaplarını okumak ve anlamak için öğreniliyordu.

Kuzey Avrupa’nın en büyük üniversitesi olan Kopenhag Üniversitesi 1479 yılında Kraliçe Dorothea’nın özel çabaları ve Papa IV. Sixtus’nün özel izniyle öncelikle din adamları yetiştirmek amacıyla kurulmuştu. Teoloji, hukuk, tıp ve felsefe bölümleri olan üniversitede, İskandinav ülkeleri  protestanlığa geçtikten sonra dini doktirinlerinde değişikliğe uğramış olsa bile, teoloji eğitimi çok uzun yıllar ağırlığını korumuştur. Kadınların papaz ya da doktor olmasının olası olmadığı bu dönemde üniversite öğrencilerinin tamamı soylu ya da zengin ailelerin erkek çocuklarıydı. Kadınların üniversite eğitimi alabilmeleri için aradan birkaç yüzyıl daha geçmesi gerekiyordu.

Gökbiliminin ilham perisi

Tycho Brahe siyaset bilimi yerine fizik ve matematik okumak istediğinde ailesi büyük tepkiyle karşılamış, ancak daha sonra astronomi konusundaki başarılı çalışmaları kral tarafından bir ada bağışlanarak ödüllendirilmiştir. Böylece Hveen adasında ilk gözlemevini kurmuş ve gökbilimi konusunda hatırı sayılır bir üne kavuşmuştur. O dönemlerde hala çocuk sayılacak yaşta olan Sophie, ağabeyinin gözlemlerine katıldı, onunla astronomik hesaplar yaptı. İki kardeş, ilk kez ay tutulmasının gün ve saatini birlikte hesaplamış ve Uranieborg da 8 aralık 1573’ de beraber izlemişlerdir.

Tycho ve Sophie Brahe kardeşler.

Tycho Brahe kızkardeşinin bilgisini her zaman ciddiye almış, öğrenmeye olan hevesini desteklemiş, gökbilimi ile ilgili hesap ve notlarına ”Astronomik Mektuplar 2” çalışmasında yer vermiştir. Bu çalışma maalesef basılamamıştır. ”Uranie/gökbilimi ve astronominin ilham perisi” adını taktığı kız kardeşini zamanın saygın araştırmacılarıyla tanıştırmış, akademik tartışmalara katılmasına önayak olmuştur. Akademik çevrede oldukça saygın bir yer kazanması da ağabeyinin ve asistanlarının çalışmalarına yaptığı katkı ve destek sayesindedir.

Dokuz yüz sayfalık şecere araştırması

Görücü usulüyle evlendiği kocasını dokuz yıl sonra kaybettiğinde kendini tekrar kimyasal deneylere veren Sophie’nin damıtma konusundaki bilimsel notları ve formülleri Ole Borch tarafından sıklıkla kullanılmış ve kaleme alınmıştır.

Brita Hartz’ın Sophie Brahe’yi yazdığı roman.

O zamanlar sadece latince yazılı olan bilimsel makaleleri kendi imkanlarıyla tercüme ettiren Sophie’nin öğrenmeye olan ilgi ve hevesi yaşadığı sürece çeşitli alanlarda devam etti. Daha sonra evlendiği kimyager Erik Lange ile Almanya’ da yaşadığı dönemde bile deneylerinden ve araştırmalarından vazgeçmedi.

Erık Lange’nın ölümünden sonra tekrar Danimarka’ya dönen Brahe, şecere çalışmalarına devam etti.

Sophie Brahe’nin ekleriyle dokuz yüz sayfayı geçen şecere araştırması halen Milli Müzede sergilenmektedir. Zamanının en kapsamlı şecere araştırması olarak algılanan bu kitap, aynı zamanda akıcı anlatım tarzıyla da dikkat çekmekte, Rönesans döneminin aile yapısına ve akrabalık ilişkilerine ışık tutan bir kaynak olarak kabul edilmektedir.

Fethedilemeyen zeka

Dönemin en ünlü bahçelerinden birine sahip olan Brahe’nin bahçe tarımı ve ekolojisi konusundaki notları ise botanik alanındaki bilimsel çalışmalarda haklı bir yer bulmuştur.

Bir Fransız botanikçi, ününü duyduğu bahçeyi ziyaret ettikten sonra notlarına, Sophie Brahe’nin matematik bilgisine de hayran kaldığını eklemişti.

Sophie Brahe bir kadın araştırmacı olarak İskandinav tarihinde önemli bir yere sahiptir.

Bilimsel çalışmaları ve diğer bilimsel çalışmalara katkıları ile döneminin sınıf ve cinsiyet normlarını yıkmış ve İskandinavya tarihinde yeni bir sayfa açmıştır. İnatçılığı ve bilime olan ilgisiyle soylu geleneklerine başkaldırmış, öğrenmekten ve ufkunu genişletmekten vazgeçmemiştir.

Tycho Brahe’nin kızkardeşi Sophie için yazdığı şiir. Bazı kaynaklar şiirin Sophie Brahe tarafından yazıldığını iddia etseler de çoğunluk şiirin Tycho’nun kızkardeşine olan hayranlığının ifadesi olarak algılıyor.

Ağabeyi Sophie’ye olan hayranlığını yazılarında “animis invictus/fethedilemeyen zeka” nitemiyle dile getirmiştir.

Tycha Brahe’nin kızkardeşine yazdığı 600 kıtalık şiirin birkaç mısrası şöyle:

(…..)

Şu anda elinde tuttuğun mektup, Titanım, Urania’dan geliyor
Yazılı bir yanıt istemiyor, seni özlüyor
Birçok mektup gönderdin, umarım yine gönderirsin
Ama seni özlediğimde kağıdın ne faydası var,
Bilimden uzaktasın, arzularımı kıskanıyorlar
Keşke Hermes,  hatta keşke senin kimyanın gücü daha az olsaydı
Bilimin eksik olunca cüzdan da boş
Ve ben yalnızım, yapayalnızım
Sen uzaktayken günler güneşsiz, geceler yıldızsız,
Sensizlik zor, güneşim, ışığım benim

(…)

 


[1] Johannes Kepler: (1571-1630) Danimarkalı gökbilimci- Gezegenlerin hareket yasaları
[2] Ole Borch: (1626-1690) Danimarkalı filoloji, botanik ve kimya profesörü.

Kaynakça
Sophia Brahe , yazar Brita Hartz
Kvinde, kend din historie , yazar Gry Jexen
Roman om Tycha Brahes sister Sophia – yazar Bodil Steensen- Leth
Fysikhistorie.dk
kvindefo.dk
denstoredanske.lex.dk

 

PAYLAŞMAK İÇİN