CUMHURİYET DEĞERLERİNİ SAVUNAN HERKES BİRARAYA GELMELİ

eskimiyen / HABER

2010 Anayasa referandumunda AKP’nin dümen suyuna girerek Türkiye’nin bugünkü haline, bu kasvetli gericilik ortamına, baskı rejimine dönüşmesinde “değerli” katkıları bulunan “Yetmez ama Evet”çi entellektüeller damga vurmuştu. Gerçi ne kadar etkili oldukları bilinmiyor, Sol bu çevreleri katı biçimde eleştirmişti; referandumun sonucu hâlâ tartışmaya açık. Sandıklardan “hayır” çıktığı iddiası da yabana atılır gibi değil. Ancak sayıları ve etkileri ne kadar olursa olsun “Yetmez ama Evet”çilerin önemli ölçüde bilinçleri bulandırdığı ortada. “Yetmez ama Evet”çilerin bir bölümünün içtenlikli bir pişmanlık içinde oldukları da açık. Bunlardan biri de şair, yazar Haydar Ergülen.

Haydar Ergülen

Ergülen Birgün gazetesindeki köşesinde (2 Ağustos 2020) 10 yıl önce “Yetmez ama Evet” dediği için özür dileyerek, “Cumhuriyeti’n 100’üncü yılını, demokratik, laik sosyal hukuk devleti olarak kutlayabilmek için, bu değerleri savunan herkesin bir araya gelmesi” çağrısı yaptı.
Haydar Ergülen’in yazısında şu noktalar özellikle ilgi çekti:
” Türkiye’nin 2023’e doğru nereye götürülmek istendiği artık iyice ortaya çıkmışken, Cumhuriyeti’n 100’üncü yılını, demokratik, laik sosyal hukuk devleti olarak kutlayabilmek için, bu değerleri savunan herkesin bir araya gelmesi gerekiyor. Bunun için bazılarının da özür dilemesi gerekiyorsa, dilemeliler. Ben kendi adıma özür diliyorum.”

“Özür diliyorum. İkinci Cumhuriyetçi, Yetmez ama evetçi, liberal, özgürlükçü soldan pek çok insanın da özür dilemek istediğini düşünüyorum ve inanıyorum. En azından bunun bazı işaretlerini bazı açıklamalarda, yazılarda, konuşmalarda görüyorum. Orhan Pamuk’un Ayasofya demecindeki gibi… Bilmiyorum belki de birileri tarihi bir metin yazar, ‘özür diliyoruz’ diye ve özür dileme gereksinimi duyan, pişman olan, vicdanı sızlayan kim varsa bu bildiriyi imzalar, imzalarız. Sonrası mı? Sonra da yeniden demokrasi, çağdaşlık, cumhuriyet, laiklik, sosyal hukuk devleti isteyen, şeriat rejimine karşı olan, tam da hilafetin konuşulmaya başlandığı bugünlerde, dinin devlet işlerine karıştırılmasına karşı çıkan, parlamenter sisteme dönülmesini isteyen herkes, her siyasi hareket bunun için bir araya gelir, gelmelidir.”
Ergülen’in yazısının tamamı için:
https://www.birgun.net/haber/onemsiz-gunler-ve-haftalar-10-310419

Ama gericiliğin yolunu döşeyen liberallerin Baskın Oran, Oral Çalışlar; Murat Belge, Lale Mansur gibi “simge” adlarının özürleri kabul olunamaz

Kuşkusuz herkesin yanlış yapma hakkı vardır, ancak “alnında ışığı ilk hissedenler”in daha az hata yapmaları, sorumluluklarının farkında olmaları da beklenir.

Bir yanda Ergülen gibi içtenlikle hatasını kavrayan ve özür dileyerek Cumhuriyet, demokrasi, laiklik çağrısı yapanlarla, iflah olmaz liberallerin oportunizmine de geçit vermemek, kitlenin bilincini bir kez daha fesatla kirletmelerine zemin hazırlamamak da gerekiyor.