Aydınlık – VP’nin utanç kampanyası

Vatan Partisi – Aydınlık- Ulusal Kanal grubu son günlerde açtığı “HDP Kapatılsın” kampanyasına hız verdi. Ne kadar gerici, sağcı, Cumhuriyet düşmanı varsa desteğini aldıkları kampanyanın asıl amacının erken seçim olasılığında HDP’nin kapatılması üzerine bir kamuoyu yaratmak. Kampanya saray tarafından da destekleniyor.

Eskimiyen / Haber

Vatan Partisi – Aydınlık – Ulusal Kanal grubunun HDP’nin kapatılmasına yönelik açtığı kampanyaya tepkiler büyüyor.
Kampanyanın zamanlamasına dikkat çeken siyasal çevreler olası bir erken seçimin HDP’siz yapılmasında iktidar bloğunun avantajları hesaplanarak, bu tür bir kampanyanın kurgulandığını belirtiyorlar.
Yine aynı çevreler, bu tür kampanyalarda büyük ve önemli partilerin bu tür talepleri kendileri dile getirmezken el altında tuttukları küçük ve önemsiz siyasi çevreleri öne sürerek etki örgütlenmesinde kullandıklarını belirtiyorlar.

KAMPANYANIN İMZACILARI

Türk Parlamenterler Birliği Onursal Başkanı, TBMM 20. Dönem Başkanvekili ve Deniz Gezmiş’lerin idamına “evet” diyen eski Adalet Partisi milletvekili Hasan Korkmazcan‘ın çağrısıyla başlayan kampanya devrimci, cumhuriyetçi, ulusalcı çevrelerden büyük tepki alırken kıyıda köşede kalmış akademisyenlerden, partisinde kariyer yapamamış çeşitli parti mensuplarından, AKP yanlısı sendika ve yarı resmi örgütlenmelerden, özellikle de sağcı, gerici çevrelerden destek görüyor.

Kampanyaya katılanlar arasında Alparslan Türkeş’in eski Başdanışmanı Miraç Demirbaş, Selçuk Ateş (İstanbul Pendik Ülkü Ocakları Teşkilat Başkanı), Beyazıt Karataş (E. Hava Pilot Tümgeneral) Sadık Düzgün (Şırnak Silopi Basverimli beldesi eski korucu başı) AKP’li iş adamı, Ethem Sancak, eski MHP yöneticisi Enis Öksüz, MHP milletvekili Yususf Halaçoğlu, istihbaratçı general İsmail Hakkı Pekin, Cumhuriyet Kadınları Derneği başkanı Prof. Dr. Tülin Öngür dikkat çekiyor.

PERİNÇEK’İN SOSYALİST PARTİSİ DE BÖLÜCÜLÜK SUÇUYLA KAPATILMIŞTI

Sosyalist Parti (SP) 1 Şubat 1988’de kurulmuş, Doğu Perinçek’in siyasi yasaklı olması nedeniyle 1991 yılına kadar genel başkanlığını Ferit İlsever yapmıştır. (Perinçek 1991’de genel başkan oldu)

Kürt sorununda “Demokratik, Federal Emekçi Cumhuriyeti” ve “Türk ve Kürt Halklarının Eşit, Özgür Gönüllü Birliği” programını savunan SP için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı,14 Kasım 1991’de, Anayasaya ve SPK’nın dördüncü kısımdaki hükümlerine aykırılık gerekçesi ile kapanması istemiyle dava açtı.

Anayasa Mahkemesi partinin “Kürt Meselesine” bakış açısını “Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak” ilkesine dayandırarak 10 Temmuz 1992’de oyçokluğu ile kapatılmasına karar verdi.

İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNDE ADALET ARADILAR

Doğu Perinçek başta olmak üzere bazı parti yöneticileri bu kararı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’ne götürdüler. AİHM Sosyalist Parti kararında “Demokrasinin temel özelliklerinden birinin şiddete başvurmadan ülkenin sorularına diyalog yoluyla çözümler bulma olduğunu” belirtmiştir. “Önerilen çözümlerin bazen hoşa gitmeyen ve can sıkıcı şeyler veya öneriler olabileceğini” de belirten Mahkeme, “buna katlanılması gerektiğini” vurgulamıştır. Mahkeme Sosyalist Parti’nin “Türk ve Kürt kesimlerden oluşan federal bir devlet kurulması” düşüncesini ve “Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkına sahip olduğu” yolundaki görüşlerini de “bölünmez bütünlüğe” aykırı görmemiştir.

Mahkeme 100 bin frank manevi tazminata hükmetmiştir. Buna gerekçe olarak da Sosyalist Parti’nin dört yıl boyunca faaliyette bulunmuş olmasını göstermiştir. Bu nedenle de bir zarara uğrama söz konusu olduğunu savunmuştur.

PARTİ KAPATMAYA KARŞI “ANAYASA VE PARTİLER REJİMİ” KİTABINI YAZDI

Perinçek Ankara Hukuk Fakültesi’ndeki doktora tezini gündemle birleştirerek ve genişleterek “Anayasa ve Partiler rejimi” adlı kitabını da o yıllarda yayımlamıştı. Kitap parti kapatmalarına, özellikle de “bölücülük” suçlamasıyla parti kapatmalarına karşı hukuki bir bağlamda eleştiriler ve itirazlar ortaya koyuyor, parti kapatmalarının yanlışlığı ve yersizliği savunuluyordu.