MERDİVENLERİNİ GÖĞE DAYAYAN KÖY… Kirazlıyayla ıhlamur hasadına ara verdi

Lübnanlı Meyra firmasınca yapılmak istenen Flotasyon ve Zenginleştirme Tesisine karşı verdiği mücadeleyle tanınan Kirazlıyayla’nın, kışın soğuk algınlığına karşı içtiğimiz ıhlamuru üreten köylerden biri olduğunu biliyor muydunuz?

Eskimiyen Haber

Kuşkusuz bilmiyordunuz.

Doğrusu, biz de Yenişehir Çevre Platformu’nun Facebook sayfasından öğrendik. Her yılın bu zamanlarında merdivenlerini göğe dayayarak yüksek ıhlamur ağaçlarına çıkan Kirazlıyaylalılar, hayvancılık yanında tarım yapıyorlar. Kışın soğuk algınlığına karşı içtiğimiz ıhlamur belki de onların hasat ettiği ıhlamurdur.

KÖYÜN KADERİNİ KİRAZLIYAYLALILAR BELİRLEYECEK

Yenişehir’e yaklaşık 15, İznik Gölü’ne yaklaşık 7 km uzaklıktaki Kirazlıyayla, adını köyün ilk kurulduğu yıllarda yerleşim alanında bulunan büyük bir kiraz ağacından alıyor. Köy, 1880’lerde Bulgaristan’ın Osmangazi kasabasından gelen 93 muhacirleri de denen göçmenlerce kurulmuş. İznik gölü ile Uludağ’a nazır köy, Yenişehir manzarasına da sahip.

Kirazlıyayla’da Osmanlı döneminde kurşun ve bakır çıkarılan maden ocağı, Cumhuriyet’in ilk yıllarında da işletilmiş ancak daha sonra ekonomik bulunmadığı için kapatılmış.

İşte Meyra’nın flotasyon ve zenginleştirme tesisi yapmak istediği maden sahası da burası ve bugün burada bilirkişi incelemesi yapılacak.

Bu nedenle de günlerdir ıhlamur toplayan köy halkı, köyün kaderini belirleyecek bilirkişi heyetini karşılamak için hasata ara verdi.

Haberi Facebook sayfasından duyuran Yenişehir Çevre Platformu paylaştığı bilgi notunda, “Belki bu ıhlamur kokusunu duyunca, burasının madencilere göre bir yer olmadığını anlarlar” dedi.

Bilirkişi hangi sonuca varır bilinmez ama, köyün kaderini kuşkusuz Kirazlıyaylalıların mücadelesi belirleyecek.

DAĞI AŞMIŞLARDI

30 Mart’ta ağaç kesimine başlayan Lübnanlı şirket, köylülerin ve milletvekillerinin tepkisi sonrası faaliyetine ara vermek zorunda kalmış, ancak 11 Mayıs’ta jandarma eşliğinde çalışmalarına yeniden başlamıştı. İş makinelerini durdurmak isteyen köylülerin önü jandarma tarafından kesilmiş, köye giden tüm yollar kapatılmıştı.

7 Haziran’da ise Bursa Çevre Platformu, Bursa Tabip Odası, Bursa Barosu ile çeşitli siyasi parti temsilcileri, milletvekilleri ve yurttaşların Kirazlıyayla’da yapmak istedikleri basın açıklaması köy girişine kurulan jandarma barikatıyla engellenmiş, Kovid-19 önlemleri gerekçe gösterilerek köye girişin valilik tarafından yasaklandığını ileri süren jandarma, geçişe izin vermemişti. Ancak barikat, “Direne direne kazanacağız”, “Lübnanlı şirket köyümüzü terket” sloganları ile 14 kilometrelik yolu tepeleri aşarak yürüyen Kirazlıyaylalı kadınların destek için gelen yurttaşlarla buluşmasını engelleyememişti.

Maden şirketi kamyonlarının Kirazlıyayla’nın sulama ihtiyacını karşılayan gölete beton atıklarını dökmesiyle yeni bir aşamaya sıçrayan mücadelede, kamyonlara engel olmak isteyen köylülerin bir kısmı karakola götürülmüş, Gülizar Canbaz, Emine Çip, Hatice Kara, Nermin Çetin ve Kaniye Karasu önce gözaltına alınmış, daha sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

Fotoğraflar: Yenişehir Çevre Platformu sayfasından