Yorgunum

İnsani bir değer korur hepsini: Tıpkı çocuklara hediye edildiği halde yine çocuklara öğretemediğimiz egemenlik gibi, insanlara anlatamadığımız laiklik. Peki ya düşünce özgürlüğümüzü kim koruyor?

 

 

EMİNE SUPÇİN

Yorgunum…

Bugün 24 Nisan. Dün 23’tü. Yeryüzünde çocuklara armağan edilmiş tek bayram, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, adı.
Atatürk, halkın egemenliğini o denli önemsiyordu ki ta küçücük yaşta, hani ağaç yaş iken benliklere kazınsın ve özgür iradenin önüne geçebilecek başka bir dayatmanın, başka bir metazorinin olamayacağı anlaşılsın istedi muhakkak. Oysa geldiğimiz noktada “şeker bayramı” demek günah, “Egemenlik Bayramını” kutlamak yasak. Geldiğimiz noktada, ulus var, egemenlik nanay.  Görünen sebepleri alt alta sırlamak kolay ama altta yatan ana sebep karşı devrim gereçleri.

Yorgunum…

“Higgs bozonu hakkında neler diyebilirsiniz?”

“Af edersiniz, hiç duymadım.”

“Cern’de yapılan araştırmalar? Tanrı parçacığı? Enerjinin maddeye dönüşümü hikayesi? Hı?”

“Bilmiyorum hocam.”

“Ama branşınız Fen Bilgisi. İlginizi çekmiyor mu bu tür araştırmalar? Hiç karşılaşmadınız mı bu tarz yayınlarla?”

“Ben televizyon izlemem. Sosyal medya olarak sadece İnsta’m var. Onu da işte öylesine açmıştım.”

“Hımmm…”

Yorgunum…

Aynı düşünmek zorunda değiliz, yeter ki düşünebiliyor olalım. İnançtan söz etmiyorum, o başka bir konu. Hem de öyle başka bir konu ki tek bir koruyucusu var. Koruyucu mu? Hı hı, koruyucu. Öyle ya inançların da korunması, emniyet altına alınması gerekir. Peki, kim ya da ne koruyor? Cümlenin sonuna gelmeden aklından Tanrı sözcüğünü geçiren varsa derhal terk etmeli satırları. Çünkü inançların koruyucusu laikliktir. Evet evet, Tanrı değil; insani bir değer korur hepsini: Tıpkı çocuklara hediye edildiği halde yine çocuklara öğretemediğimiz egemenlik gibi, insanlara anlatamadığımız laiklik. Peki ya düşünce özgürlüğümüzü kim koruyor? Ya da ne? Düşünmekten Allah’a sığınılan bugünlerde kim koruyacak özgür düşünceyi?

Yorgunum…

Şimdi Polyushka Polye dinlemek istiyorum. Hatta dinlerken uykuya dalacağım ve bin yıl uyuyacağım. Uyandığımda durumlar hâlâ aynıysa…