Ahlaki çöküntünün boyutu 13 yaşındaki çocuğuna 100 milyon euroluk tekne alan baba ile çocuğuna yemek götüremediği için intihar eden baba arasındaki mesafe kadar aslında. Başardılar…
HİCRAN AYDOĞDU
Başardılar…
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus, Covid aşılarının eşitsiz dağıtımı yüzünden dünyanın “feci bir ahlaki çöküşün eşiğinde olduğu” uyarısında bulundu.
Ghebreyesus, zengin ülkelerdeki genç, sağlıklı insanların, daha yoksul ülkelerdeki tehdit altındaki insanlara göre daha önce aşıya ulaşmasının adil olmadığını söyledi.
Aynen böyle yazıyor okuduğum haberde; sanki dünyada şimdiye kadar her şey adaletli bir şekilde dağıtılmış da bir tek aşıdan yoksun kalmış parası olmayanlar.
AHLAKİ ÇÖKÜNTÜYÜ GÖRMEZDEN GELMEK
Bense çevreme ve yaşadığım ülkeye bakarak şunları söyleyebilirim; ahlaki çöküntünün boyutu 13 yaşındaki çocuğuna 100 milyon euroluk tekne alan baba ile çocuğuna yemek götüremediği için intihar eden baba arasındaki mesafe kadar aslında.
Ya da milyonlarca parayı kumar masalarında kaybederken işçisine vereceği 3 kuruşluk zammı ertelemek kadar uzak bu mesafe.
Saraylarda yaşarken, tüm yakınları para içinde yüzerken kendisine oy veren ve vermeyen halkın eline acı reçete tutuşturmak kadar da kolay bu ahlaki çöküntüyü görmezden gelmek.
Sanırım eline bol sıfırlı para geçen herkes dünyadan bir haber yaşıyor artık. Tek gerçek kendi gerçeği sanıyor. İnsan vicdanının 3 kuruşa temizlendiği bu çağda, dünyaya açılmaya gerek yok yaşadığımız ülkede zaten bu uçurumun kapanma şansı yok.
Bunun için hükümete yakınlığı ile bilinen zengin ailelerin çocuklarının İnstagram’da ki paylaşımlarına bakmanız yeterli.Şu pandemi döneminde bile yağı fazla bulmuş kasap misali parayı nereye harcayacaklarını bilemez durumdalar,
BİZİM TARAFTA DURUM:
Uçurumun diğer yakası yani bizim tarafta ise durum verilere göre şöyle:
DİSK Genel-İş’in hazırladığı Covid-19 Döneminde Gelir Eşitsizliği ve Yoksulluk Raporu ile Türkiye’de 59 milyon kişinin borçla yaşandığını ortaya koydu.Ve bu borçluluk konut ve konut giderleri harici bir borçluluk.
Bakan Zehra Zümrüt Selçuk tarafından yapılan ‘Yoksulluk, özellikle aşırı yoksulluk, uluslararası dokümanlarda da ifade edildiği gibi artık Türkiye için sorun olmaktan kalktı’ açıklamasının aksine maalesef kısacak tasarruf edilecek hiç bir yerimiz kalmadı.. Kendi adıma söyleyeyim ayda en az üç kez gidilen sinemalar, dostlarla restoranda yenecek bir yemek ,kendini geliştirmek adına gideceğin bir kurs, alacağın birkaç kitap, arada çıkılan gezi amaçlı uzun yollar hayal oldu. Başardılar yasal alkol tüketimi azaldı ama kaçak alkolden ölümler arttı ve inanın cenaze kaldırmanın maliyetinin son geldiği noktayı bilseniz ölmeye korkarsınız.Yani evde yaşayan en az iki kişi çalışmazsa bildiğin açlık sınırındayız hepimiz.
Ve çalışmak ek iş yapmak daha çok, daha çok çalışmak da rahata ermenin bir yolu değil artık.
Çünkü rahat yaşayanların çoğu sadece çalışarak elde etmiyor bu konforu.
Suyun geldiği çeşmeyi keşfeden insanlar ellerinde birer şak şak çeşmenin kapısında yatıyorlar sabah akşam.
Bizim gibi burnu düşse yerden almayacak, kuyruğu her daim dik arkadaşlar da şiir yazıp sessizce bekliyorlar uçurumun kapanıp adaletin yerini bulacağı zamanı…
CENNETİ BAŞKA YERDE ARAMAK
Bu kadar güzel bir memleket ,
daha ne kadar ağlatılır
ve bu hüzün nasıl anlatılır ki…
Cenneti başka yerde aramak
Nasıl bir ruh kaybıdır…
Kahrından ölecek bu güzel ülke
sadece kahrından
İnsana huzur,
Balığa can,
Aşka aşk ,
Sevdaya sevda verirken üstelik