
Sevmek, insanın en büyük yalnızlığıdır
Sen kendini yaşayamadığın, bense kendimi yaşadığım için yalnızız! Oysa kimsenin kimseyi anlamadığı bu yabancılaşmada, insanlar ne çok konuşuyorlar arkadaşım. Söz yalancıdır, bazen göz de yalancıdır! […]
Sen kendini yaşayamadığın, bense kendimi yaşadığım için yalnızız! Oysa kimsenin kimseyi anlamadığı bu yabancılaşmada, insanlar ne çok konuşuyorlar arkadaşım. Söz yalancıdır, bazen göz de yalancıdır! […]
Hayrettin Geçkin’in dokuzuncu şiir kitabı, adını Fazıl Say’ın Kaz Dağları’nda verdiği konserden alıyor. Kısıtlı salgın günlerinin düş ve emeğinin ürünü. Elbette salgın günlerinin edebiyata ve […]
Şimdi sonbahar güneşi altında bir nar gibi parlayan o yaz yanığı değirmi yüzü ve Dr. Şinasi Moran’ın az sonra masamın üzerine koymak üzere cebinde taşıdığı […]
kuşkusuz haberiniz var, ne düşünüyorum şu olup bitenler hakkında neyi seviyorum, neyi sevmiyorum neyin yanındayım, neye karşıyım kiminle görüşüyorum kim girip çıkıyor evime ve geçmeden […]
37 yıllık yaşamında, olağanüstü yapıtlar üreten, kendinden sonraki tüm ozanları etkileyen şiir, oyun, film, tiyatroda üstün yapıtlar çıkaran, eski sanat anlayışının kökten yıkılması gerektiğini savunan […]
Bir çocuk saatlerce gökyüzüne baktı. Yerin derini de başını kaldırıp irileşen gözleriyle çocuğa baktı. Rüzgâr hız kesti o sıra, bulutlar öylece çöktü bulundukları yere… Dağ […]
dön ve bir kez daha bak etrafına herkesin yaşadığı hayata bir kez daha bak tarih değil, artık bugün de; öldüğün değil, artık yaşadığın gün de […]
hazırım nerede olursa olsun senin adına her acıyı önce kendimde denemeye her sürgünü önce kendimde yaşamaya, bana inanmıyorsan gider faturalarına, gardıroplarına, seyahat programlarına bak onların […]
sakın gözünü boyamasın, kamaştırmasın ruhunu birçok kez söyledim bunu; gerçekse bütün bunlar onca itibar, şeref ve onur bağışı değilse yalan sen niye hâlâ çaresizsin ve […]
Kendimi tanıtmak için adımı söyleyip soyadımı söylemeye bile gerek duymadan özelliklerimden söz etmeye başladım. Boksta ikinciliğim var dedim. Yüzüme bunun doğru olduğunu ispat eden bir […]
Bütün kağıtları topladı üst üste. Sonra bulduğu bir poşete doldurdu hepsini. Bahçeye çıktı. Kuytu bir yer buldu. Bir sigara yaktı önce, sonra torbadaki kağıtları yaktı […]
yaşlı bir adam koluma girip beni aradığım adrese kavuşturdu şehir parkında içtenlikle salep ısmarlayan bir gençle tanıştım hiç bilmediğim bir aralıktan geçerken bir kadın bana […]
kimse seni gerçekliğinle tanıyamadı kimse seni olduğun gibi tanımlamadı, geçmişin karmaşık yollarını ve zalim zamanlarını geçerek nasıl düne ulaştıysan bugünü de yaşanmışlıkların sana sunduğu donanımla […]
Bir iki güne kadar gelirler diye düşünüyorlardı. Malum fabrikada işbaşı yapacaklardı. Kocası yüzünü kapattı elleriyle. Anlamıştı ne olduğunu. Yere yığılır gibi oturdu. “Çocuklar” diyebildi. Kocası […]
İkinci Dünya Savaşı’nın ortasında kalmış bir aşkın nasıl mutlu edemeyeceğini, iki aşığın neden mutlu olamayacağını, bir sevgiliye ve bir ülkeye olan aşkın birbirinden ayırt edilmeksizin […]
İstanbul karta yirmi lira yükledim geçen; karşıya geçerken bitti. Tanrım ne büyük bir sefalet, görmüyor musun? Almanya’daki arkadaşım diyor ki; haberleri izleme! Daha birkaç ay […]
Kötülüğe kalem çektiğimi herkes bilsin. Yeryüzünün bütün çiçekleriyle dayanışmaya hazırım. Ve ne zaman bir gül ıslık çalsa, sokakta olacağım! Tuza doymasını düşünüyorum şimdi bir denizin. […]
Tekrar taksi durağına geldi. Sıraya girdi. Önünde birkaç araba daha vardı. Biraz daha zamanı olduğunu düşündü. İş arkadaşlarının kahkahalarını duyunca tahmin ettiği gibi yine yabancılar […]
Bazen buğday başaklarının arasında görürdü kendini rüyalarında, bazen de tersanede kaynak yaparken. Ama en çok da anavatana arabayla ilk gittigi seyahati görürdü. O yol hiç […]
İki düzenbazın oyununa gelip sadece akıllıların görebileceğine inandırılan çevresi dalkavuklarla sarılı kendini beğenmiş kralın, yeni giysilerinin büyüsünü, kim bozabilirdi korku nedir bilmeyen bir çocuktan başka? […]
Kelimenin bütün anlamlarını sıralayarak sorarsak sorumuzu, Türk mizacı “üzüntü ve sıkıntılardan uzak, sessiz ve dingin„ midir? Türk tarihi ve kültürüyle ilgili değerli eserler vermiş olan […]
O evden kaçtıktan sonra herkes çeşitli nedenler öne sürmüştü. Danimarkalı sevgilisiyle kaçtığını, dost hayatı yaşadığını öne sürenler çoğunluktaydı. Hatta sokaklarda vücudunu pazarladığını kendi gözleriyle gördüklerini […]
Yılmaz sonunda başardı. Kaybolan yılları ona hayatı acı bir şekilde öğretmişti. Genç yaşına rağmen edindiği tecrübeler şimdi işinin bir parçası. Sosyal danışman olarak madde bağımlılığının […]
Van Gölünün İnci Kefali gibi önüne çıkan engelleri azim ve hırsıyla yenmesini bildi. Tıpkı İnci Kefali’nin yaşamına devam edebilmek için akıntıya karşı yüzmesi gibi. Bu […]
Bir çanta dikeceğim. İçerisine hiçbir şey koymadığım bir çanta. Fakat bunu okusa pek sevdiğim Plehanov’un bıyıkları titrer, “yozlaşma bu” derdi “emin misin?” GİZEM PINAR KARABOĞA […]
Yirmi iki yıl boyunca evimizde bir türlü, camgüzeli, küpeçiçeği, sardunya ve begonyayı büyütemedik. Sevmedi beni bu çiçekler. Oysa annemin yatağının başucundaki pencerede hiç eksik olmadılar. […]
Bir dakikanın lafı mı olurdu ki! Sahte ile gerçek, gerçek ile sezgisel, belirsiz ile görünen nasıl da iç içe geçiyordu hayatımızda. Bizse duyguların o geçiş […]
Oktay Akbal, bir zamanlar okurken sinirlendiği Yahya Kemal’i sevmeye başlar bu Boğaz gezileri sırasında. Onun sığ söyleyişlerin, yüzeyde kalmış duyguların, gözlemlerin şairi olarak düşünmüştür hep. […]
Sahaya bir oğlak bırakılırmış önce. Sonra da bir anakonda salıverilirmiş oğlağın üstüne. Bir çırpıda yutarmış anakonda oğlağı. Yılanın; uzun, kıvrımlı ve pullu vücudunda oğlağı sindirime […]
Kabil toprak rengindedir. Kabil bahtsız bir bahçesidir dünyanın. Paris gridir ve devrimcidir. İstanbul yaban güvercinlerinin rengindedir. O da Paris kadar gridir. Gezi’den sonra buna kedi […]
“Seç” dedi karısı, “En çok beğendiğini götür ver torununa.” Afalladı bir an. Hiç kımıldamadan durdu. Gelecek olan fırtına mı, yaz esintisi mi anlamaya çalıştı. Sonra […]
Telif hakkı © 2022 | MH Themes tarafından WordPress teması