Sultan

“Bir tünel kazıp dünyadan firar edecektim, fakat yakayı ele verdim” sözleri hala kulaklarımda. “Dünya sürgün yeriymiş” onun için. Öyle deyip dururmuş. Duydum ki ölmüş. Ruhunun bütün güzellikleriyle ve düşleriyle gömmüşler öylece.

 HAYRETTİN GEÇKİN

Adı Sultan mıydı, yoksa o adla mı çağrılıyordu emin değilim. İTÜ son sınıftayken yakalanmış 12 Eylül’e… İşkencehane işkencehane dolaştırmışlar. Bir parmağını o zaman kaybetmiş. Ve duyma yeteneğini belli ölçülerde. Ama daha acıklısı akli dengesini de sürece bağlı olarak bir zaman sonra kaybetmiş… Makine mühendisi olmasına, ev ve iş kurmasına, yaşama katkı sağlamasına izin verilmemiş anlayacağınız. “Bir tünel kazıp dünyadan firar edecektim, fakat yakayı ele verdim” sözleri hala kulaklarımda. “Dünya sürgün yeriymiş” onun için. Öyle deyip dururmuş. On binlerce insanın arasında, Fazıl Say’ın Kaz Dağları konseri sırasında gördüm onu tesadüfen ve uzaktan…

Keşke yanına gidebilseydim, sarılabilseydim ona… Duydum ölmüş. Ruhunun bütün güzellikleriyle ve düşleriyle gömmüşler öylece.

İstanbul’da olduğum bir sıra, “sizdendir” diyerek tanıştırmıştı bir ağabey beni Sultan’la. Yanımıza gelerek sigara istemişti bizden. Durumu anlamıştım halinden az çok. İyi ki yanımızdaki tekel bayiinden bir iki paket sigara alıp verdim kendisine. Aslında alay etme, küçümseme değildi benimkisi… Ama ona şöyle takıldığımı anımsıyorum: Sahiden Sultan olsaydın ne değişirdi, neyi değiştirirdin?

Saydı durdu:

Dedi ki:

“Ben olsam çocuklarla bir olup peşinden koşardım ipini koparan uçurtmaların. Kimse korkmasın, kimse kendini yalnız hissetmesin, herkes dilediği gibi düşünsün, dilediğini söylesin diye suya ayarlardım sesimi…”

Dedi ki:

“Her yöne açılan ırmaklara karışır da gönüllere dolardım masal kıvamında. Kimi görsem sarılır, kucaklardım. İyilikler dağıtırdım öbek öbek. Boynu bükük tek bir dal bırakmazdım. Sormak, sorgulamak serbest derdim, düşünmek, düş kurmak serbest… Gülme kursları açardım, gülme kursları…Son verirdim anaların gözyaşı dökmesine…”

Dedi ki:

“Arıların, kelebeklerin, börtü böceğin muhteşem senfonisine başımı yaslar dünyayı dinlerdim. Büyüklenmezdim kimseye. Kendimi keşfederdim kendimi… Bundan ala sultanlık mı olur!”

Dedi ki:

“İşleri kolay gitsin diye mızıka çalardım gün boyu çalışıp duran karıncalara. Çizmelerimi giyer aralarına karışırdım. Aynı sofraya otururdum onlarla. Yemişler dikerdim her yana, çiçek bahçeleriyle karşılama hazırlıkların girişirdim geleceği.”

Dedi ki:

“Ben olsam caymayacak müjdeler götürürdüm derelere. Kardeşliğinizi yaşayın sonsuza kadar, yüzünüzü bulutlardan çekmeyin derdim. Yağmalanma korkusu geçirmesinler diye ormanlara da kıyılara da söylerdim aynı şeyi… Hepsine uzun ömürler dilerdim su sesimle.”

Dedi ki:

“Evler yanıp yıkılmayacak, köyler, kasabalar, şehirler bombalanmayacak diye ferman çıkarırdım. Silahları dünyanın dışında bir yere gömerdim. Aşkı, barışı ve sevgiyi örgütlerdim bir militan gibi.”

Dedi ki:

“Savaş uçaklarını geri çeker gökyüzünü kuşlara bırakırdım. ‘Rap rap’ seslerini yasaklardım yollarda, köprülerde, meydanlarda. Aşksız, aşsız, işsiz bırakmazdım kimseyi. Ne kadar az devlet o kadar özgürlük derdim her şeyi göze alıp. Buna çaba gösterirdim tüm gücümle. Ben sultan olsaydım halktan biri olurdum. Bilmez miyim asıl zirvenin aşağılarda olduğunu! Halkın gönlünden daha ala saray mı olur!”

Dedi ki:

“Okumayanlar, düşünmeyenler, sormayanlar sürüye dahil olduğu için ve bu duruma bir son vermek için, bir insanın her yaşına en az üç kitap düşecek şekilde halkıma okuma ödevi verirdim. Biri roman, bir hikaye, biri de şiir kitabı… O kadar da olsun. Diyelim yurttaşım 100’e kadar yaşadı, en az 300 kitap mirasa kalacak ondan geriye… Fena mı?”

Dedi ki:

“Bir bisiklet alırdım, ülkeyi bir uçtan bir uca dolaşırdım… Ülkem her düşünceden, her kültürden ve her renkten bir çiçek tarlasına dönüşene kadar dolaşırdım. İşlerimi yoluna koyunca da parmağımdaki yüzüğü satarak bisikletimi bir motosikletle değiştirir dağlara çıkardım. Che Guevera olurdum, Che Guevera. Motosikletimi sürerdim maviye ve sonsuza… Gökyüzüne daldırır da yüzümü Fidel’den bile uzun yaşardım.                                     

PAYLAŞMAK İÇİN