Hisarönü’nde evler tahliye edilmiş sahilde yatıyorlarmış. Canımız, ciğerimiz yanıyor diye manşet atan medyanın gözünde sermaye yok! Yeni çıkan kanunlar yok, kısacası sorgulamak hiç yok! Onların önündeki gündem biat ve manipülasyon!
ALİ HAN EREÖRNEK
Muğla, Gökova’da gece yangın olma ihtimaline karşı devriyede olan arkadaşlarımızın bir videosu size belki de yangınlar hakkında ipucu verebilir. Hani özelleştirilen elektrik ağımız var ya sanırım uzunca süredir bir bakım veya yatırım yapılmadan iş gören, sadece tahsilâta endeksli ihalelerin şanslı firmaları belki faillerdir. Peki, bu firmaların suçu ispatlansa dahi ne kadar ceza ile işin içinden sıyrılır? Ya da soruyu düz sormak gerekirse: böyle bir yıkımda verilecek cezayı devlet nasıl belirliyor? İşin içinden siz çıkın en iyisi! Bunu takip edecek bir kurum var mı göreceğiz ve aklınızda bulunsun!
https://www.facebook.com/756328334/videos/203847978364150/
Ne bir altyapı yatırımı var, ne iyileştirme
Dün gece Akyaka Gökova kırsalında Jandarma güçleri ile bölgede nöbet başlatmış halkın çektiği video elime ulaştı. Elektrik dağıtım işi, Muğla coğrafyası da dâhil olmak üzere hükümet tarafından özelleştirilen her coğrafyada sorunlu bir halde. Ne bir altyapı yatırımı var, ne iyileştirme. Sıcaktan dolayı sarkan kabloların rüzgârla neden olduğu arkların kıvılcımla kuru bitki örtüsüne teması bunu tetikleyebilir. Marmaris’teki ilk yangın bunu bize ispatladı.[1]
Burada tabii savcılık ve mahkemelerin ne şekilde bir sürece girecekleri kamuoyuna sunulmuyor! Sunulmaz da şahsi fikrimce.
Ancak asıl sorunlu kısım, devletin ihale ettiği firmaları ne doğru düzgün denetlediği, ne de gerektiği zaman hakkıyla ceza kesebildiğidir. Zaten dediğim gibi yok olan ağaç, hayvan ve insanın maddi cezasının ne olabileceği de tartışma konusu bile değildir. Devlet fıtratçı görüntüsünden ödün vermiyor. Bilim dışılığa devam ediyor.
“Cennete geldiğimizi düşünürken bize cehennemi yaşattılar”
Bölgede insanların psikolojisi bozuldu. Marmaris’e yeni taşınan arkadaşlarımız: “cennete geldiğimizi düşünürken bize cehennemi yaşattılar, gözümüzün önünde içmelerin tamamının yanışını canlı seyrettirdiler” diyor. Hisarönü’nde başka bir şair ağabeyimizle konuştum evler tahliye edilmiş sahilde yatıyorlarmış. Canımız, ciğerimiz yanıyor diye manşet atan medyanın gözünde sermaye yok! Yeni çıkan kanunlar yok, kısacası sorgulamak hiç yok! Onların önündeki gündem biat ve manipülasyon!
Kafamıza atılan çayları bir dahaki sefere daha kuvvetli kafalarına atmak istiyoruz. Bölge cehennem ve sebebi her ne şekilde çıktıysa önlem alamayacak bilimsellikten yoksun cumhurbaşkanıdır! Hükümet demiyorum çünkü bir hükümet yok!
[1] https://www.trthaber.com/haber/turkiye/marmaristeki-orman-yangininin-nedeni-enerji-nakil-hatlari-593053.html