Tüm problem sende. Sen hapse gireceğini, işlerinin tökezleyeceğini, dışlanacağını bilsen de olduğun gibi kalmaktan çekinmiyorsun. Doğru bildiğinden şaşmayan ve doğru hareket etmeyen her şeye karşı duruşunla tam bir baş belasısın. Ama bir şey söyleyeyim mi? İyi ki varsın! Sen ve senin gibiler olmasaydı, dünya bugünkü anlayışına asla ulaşamayacaktı.
EMİNE SUPÇİN
Uyumsuzsun kardeşim, uyumsuz! Problem çıkaran sensin. Bak, uyum nedir biliyor musun? Dur, sana açıklayayım.
Hani trafiktesindir, arkadan canhıraş sirenleriyle ambulans geliyordur, derhal sağa çekersin ve o tüm tıkanmış trafiği yararak giderken hemen peşine takılırsın ve o andan faydalanırsın. Buna fırsattan istifade etmek denir. Ambulansın yarattığı duruma uyumlanmışsındır. Diğerleri sana küçük bir pislikmişsin gibi bakarlar ama kimin umurunda?
Misal, vatandaşın çok işinin düştüğü bir devlet dairesine atanmışsındır. Yenisindir ve ilk gözlemlerinde bir tuhaflık olduğunu fark edersin. Bazı insanların işi anında çözülürken bazılarınınki sürüncemede kalmaktadır mesela. Bu durum gözünden kaçmaz, az da olsa tahmin de etmektesindir. Aradan bir süre geçer ve bir gün ofisteki çalışma arkadaşlarından biri önüne bir miktar para koyar ve “Bu da senin payın,” der. İşte o an şak diye anlarsın neyin ne olduğunu. İşinin kısa sürede halledilmesini isteyen zavallı vatandaştan haksız yere alınan paralardan sana düşen paydır o. “N’apıyorsunuz o’lum? Biz zaten maaşımızı alıyoruz,” demek geçer içinden, ama sen bunu düşünürken parayı bırakan arkadaş omzuna aramıza hoş geldin vuruşunu yapıp ayrılmıştır. İçindeki dürüst çocuk hayır hayır diye ciyaklasa da enine boyuna düşününce ve hatta geçmişteki başbakanlardan birinin “Benim memurum işini bilir” sözlerini de anımsayınca sessizce parayı cebine koyarsın ve ciyaklayanın tepesine bir yumruk vurur geçersin. İşte buna uyumluluk yasası denir ve omerta kanunları gibidir, susarsın.
Örneğin kendi siyasi görüşünün dışında bir parti başa geçmiştir. Bu durumda işlerin onun çıkaracağı yasalarla daha iyi yürüyeceği veya o partinin belediyelerinden alacağın ihalelerle servetine servet katacağın için ya da kariyerinde basamaklar atlayacağın için belki de memleketin te öteki ucuna sürülmek istemediğin için, anında yanlarında yer alırsın. Hatta kraldan daha kralcı olur, yeri geldiğinde; Bakara makaradan twitler atar, televizyonda cehaleti över ve bundan hiç gocunmazsın. Süper uyumluluktur bunun adı. Tarihin tüm rezil alkışları senin içindir!
Veeeeee mega uyumluluk dediğimiz bir üst düzey intibak var ki dillere destan! Diyelim ki Beraber yürüdük biz bu yollarda efsanesinin yandaşısındır. Fakat devran ve sap dönüp birden düşman ilan edildiğin an… İşte tam o an güçlüden yana tavır alıp, “Ben zaten hiçbir zaman onlardan olmadım ki, lanet olsun içimize girmiş bu pisliklere!” diyebilecek kadar alçakça olanına mega uyumluluk diyoruz. Bakınız bilmem netö terör örgütü 🙂
Kısaca uyumlu davrananlar ne tek bir meslek grubuna aitler ne de eğitim skalasına. Toplumun her kesiminde uyumlular mevcuttur. Hatta küçücük bir işletmeden kocaman holdinglere kadar pek çok çalışan en azından üstüne karşı uyumludur. Sorulmadıkça kendi fikrini söyleyebilme cesaretini kimler gösterebilir ki! Özellikle bizim gibi son yirmi yılda otoriter olmayı öğrenen ve içselleştiren toplumlarda, bu biraz mabat ister. Üstündeki smokinle göbek atan medya maymunlarına bakın mesela. Temsil ettiği siyasi fikrine ve kaybedeceği destekçilerine rağmen dün özgürlükçü düşünceleri ifade eden ama bugün Afganistan’ın başına geçen yobaz sürüsünü Mustafa Kemal hareketine benzeten şarlatanlara bakın. Offf! Çok fazlalar…
Ah seni uyumsuz seni! Bir tek sen uyumsuzsun. Tüm problem sende. Sen hapse gireceğini, işlerinin tökezleyeceğini, dışlanacağını bilsen de olduğun gibi kalmaktan çekinmiyorsun. Doğru bildiğinden şaşmayan ve doğru hareket etmeyen her şeye karşı duruşunla tam bir baş belasısın. Ama bir şey söyleyeyim mi? İyi ki varsın! Sen ve senin gibiler olmasaydı, dünya bugünkü anlayışına (en azından kimi yerlerde yaşanan uygarlık seviyesine) asla ulaşamayacaktı.
Ve iyi ki benim ülkemde de varsın ve az değilsin. Gurur duyduğum tek insan tipisin. Biliyorsun, bilim ve sanat insanları senin içinden çıkıyor. Hep var olasın sevgili uyumsuz!