Salgın yönetiminde ciddiyet: ‘Seyretme’ aşamasındayız!

Biraz da böyle gidelim, dedik ve birden  topyekun açılıp saçıldık. Kontrollü kademeli geçiş uygulamadık. Merkezi LGS’ye ambulansla Covid-19’lu öğrenci bile taşıdık!

PROF. DR. GÜLAY LOĞOĞLU MİLLİ

PROF. DR. GÜLAY LOĞOĞLU MİLLİ
Orta öğrenimini Konya Maarif Koleji’nde tamamladı. 1979 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Uzmanlık eğitimini Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde, Tıbbi Fizyoloji alanında tamamladıktan sonra; 1994 yılında Doçent, 2000 yılında Profesör oldu. İsrail’de Tüp Bebek konusunda burslu eğitim aldı, ÇÜTF Tüp Bebek Merkezi’nin kurulma çalışmalarına katıldı. Temel çalışma/araştırma alanları: üreme fizyolojisi, yardımcı üreme teknikleri, gebelik fizyolojisi.

Korona virüsün Türkiye’deki günlük etkisi üzerine açıklanan rakamların Türk Tabipler Birliği (TTB)nin sıkça yaptığı açıklamalarda da belirtildiği gibi, güvenilirliği hayli şüpheli. Sağlık Bakanı Koca’nın yaptığı açıklamada; sero-prevalans testlerinden elde edilen ilk bilgilere göre, şimdiye dek antikor gelişmiş olanların oranı yüzde 2 olarak bildirildi.

Çalışma devam etmekte olsa da; bu öncül bulgular, toplum bağışıklığı oluşturmanın çok uzağında olduğumuzu gösteriyor. Bu durum, çeşitli tıbbi çevrelerce yapılan epidemiyolojik analizler ve matematiksel modellemelerde de öngörülüyordu zaten. Taşıyıcılığa gelince; saptanan her olguya karşılık, bilinmeyen 10 hayalet olgu var. Virüsü taşıyanların yüzde 80’i ise hiçbir belirti göstermiyor. Bu duruma, test duyarlılığının yüzde 60 dolayında olduğu da eklenirse, tüm dünyada belirlenmiş/doğrulanmış olgu sayılarının 6 veya 7 ile çarpılması gerektiği hesaplanıyor.

Temel bulaşıcılık ve üreme katsayısına (R0) gelirsek; bulaşıcılığın göstergesi olan bu değer MERS (Orta Doğu Solunum Sendromu) için 0.7, SARS (Şiddetli Akut Solunum Sendromu) için 2.5, Covid-19 için ise 1-3 olarak bildirilmekte. SARS ve MERS, yine Koronavirüs ailesinden olan, ancak farklı suşların neden olduğu salgınlar; bunlara, Covid-19’a neden olan Yeni Korona virüsün kuzenleri diyebiliriz.

YENİ KORONA VİRÜSÜN ÖZELLİKLERİ

Bir viral enfeksiyonun salgına dönüşmesi için R0 değeri 1’den büyük olmalı. MERS bu nedenle küresel bir salgına dönüşmedi. Ancak SARS, pandemi olmasa dahi, 26 ülkeyi etkileyen bir epidemiye neden oldu. Fatalite (öldürücülük) oranları hakkındaki bilgilere gelince: Covid-19’un yükselişe geçtiği ilk günlerde bu oran yüzde 4 idi; önleyici tedbirlerle ve hastalığa ilişkin bulguların değerlendirilip destekleyici tedavi ve ilaçların eklenmesiyle, bu oran yüzde 2.9’a geriledi. JAMA’da yayınlanan 72,314 hastalık bir seriye ait oran ise yüzde 2.3 idi. Hastalığın ilk ortaya çıkıp yayıldığı Çin’de ülke genel oranı yüzde 2.1, Wuhan’da ise yüzde 3.1 olarak açıklandı. Bu bulgular eşliğinde, genel fatalite oranının ülkeye göre değişebildiğini ve yaklaşık bir ortalama değer olarak yüzde 2 olduğunu söyleyebiliriz. 8 Mart’ta açıklanan NIH’in bir çalışmasına göre ise bu değer yüzde 1-2 arasında değişmektedir. 2003 Yılında Hong Kong’da başlayan SARS için bu değer yüzde 10; 2012 yılında Orta Doğu ülkeleri ve özellikle de Suudi Arabistan’ı etkileyen MERS için ise yüzde 40 olarak bildirilmiştir; yani her 10 olgudan 4’ü, ölümle sonlanmaktadır. O halde Yeni Korona virüsün, kuzenlerine göre öldürücülük oranının daha düşük, ancak bulaşıcılık oranının daha yüksek olduğu söylenebilir.

TÜRKİYE’DEKİ ÖLDÜRÜCÜLÜK ORANI

Şu anda Covid-19 için R0 değeri bizde 1’in üzerine çıkmış görünüyor. Olgu sayıları 800-900 bandında seyrederken, bu değer yaklaşık 0.7 idi. Eldeki verilere göre, virüs bulaşabilirliğinin en az yüzde 60’ı bloke edilmezse, salgının önüne geçilemiyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bu nedenle, 11 Mart 2020’de Covid-19’u pandemik salgın olarak ilan etti.

Türkiye’deki öldürücülük oranlarına gelince; Sağlık Bakanı’nın açıklamasına göre, ölümle sonuçlanan olguların yüzde 70’i, 60 yaş üzerinde olan ve beraberinde kronik başka bir hastalığı bulunan bireyler; hastalık ölüm hızı ise yüzde 2.67. Yani iç açıcı bir durum söz konusu değil.

Ülkemize ait çeşitli araştırmaların sonuçlarını bildiren bir kaynak yok; çünkü alınan bir kararla, Covid-19 konulu araştırmalar, mutlaka Sağlık Bakanlığı’nın onayından geçmesi gerekiyor! Diğer bir deyişle, bilimsel bir araştırmanın yapılabilmesi için yeterli ve gerekli olan Etik Kurul onayı, Covid-19 araştırmaları için yeterli değil; öncelikle Sağlık Bakanlığı’nın projenize geçit vermesi gerekiyor! Epidemiyolojik veriler, ki çok önemli olan coğrafi dağılım, yaş, cinsiyet, olguların kaynağı, ortaya çıkış zamanı, ve dahasını içerir, bir salgının yönetilmesinde, alınacak önlemlerin değerlendirilmesinde, matematik modellemelerin yapılabilmesinde olmazsa olmazdır; Bilim Kurulu dahil (kendi açıklamaları) herkesten bir sır gibi saklanıyor; bunlar olasılıkla yalnızca Bakanlıktaki dar bir çekirdek kurulun ve ‘bazı bilmesi gerekenlerin’ bilgisi dahilinde. Epidemiyolojik veriler eşliğinde analiz yapılmazsa, salgın nasıl yönetilecek?

EVLERE ŞENLİK BİR SALGIN POLİTİKASI

Sonuç olarak bilimsel altyapı çalışmaları yapılmadan ki, olasılıkla yapılamasın diye epidemiyolojik veriler ‘gizemini’ korumaktayken, aniden ‘normalleşiverdik’. Biraz da böyle gidelim, dedik ve birden  topyekun açılıp saçıldık. Kontrollü kademeli geçiş uygulamadık. Merkezi LGS’ye ambulansla Covid-19’lu öğrenci bile taşıdık! Salgının en başında, ısrarla önerilmesine rağmen, bir ay süreli toptan karantina da zaten uygulanmamış, uygulanamamıştı… Mevcut durumda yapılması gereken ise, coğrafi bölgeleri de içermek üzere son doğrulanmış yeni olguların epidemiyolojik bilgilerinin şeffaflıkla değerlendirmeye açılması ve bu yeni olguların kaynağına yönelik filyasyonun yapılması; elde edilen bu verilerin doğrultusunda da, gerekiyorsa yeni önlemlerin alınması.

Yönetici erk tarafından böyle bir yaklaşım açıklanmadığına göre; bu konuda şu anda uygulanmakta olan evlere şenlik politikanın, makyajlanmış rakamlarla ‘salgını seyretme’ yönünde olduğu söylenebilir…

Son söz: halkın salgını ciddiye alması için, öncelikle yönetimin ciddi olması gerekir! Aksi halde, ‘’Birimizin ihmali, hepimizi ilgilendiriyor. Hayatımıza tedbirlerle devam edelim. Maske, sosyal mesafe kurallarına uyalım’’ gibi değerlendirmelerin, halkta herhangi bir karşılığı olmayacaktır.

Kaynaklar:

-Zunyou Wu, Jennifer M. McGoogan: Characteristics of and In-portant lessons from the Coronavirus disease 2019 (Covid-19) outbreak in China. JAMA 2020; 323(13): 1239-49.

-Mary van Beusekom: ‘Deeply concerned’ WHO declares Covid-19 pandemic . Univ. Of Minnesota, CIDRAP

-Çağrı Mert Bakırcı: Bir hastalığın Temel Bulaşıcılık ve Üreme Katsayısı (R0) Değeri nedir? Nasıl hesaplanır?

-Prof. Akiko Iwasaki: Let’s dispel the Notion that ‘novel coronavirus’ is just like the flu. Sharing this striking comparison of Flu, Covid-19, SARS, MERS made by BioRender.

-Cascella M, Rajnik M, Cuomo A, et al (NIH): Features, evaluation and treatment Coronavirus (Covid-19).

-Dr. Fahrettin Koca: T.C. Sağlık Bakanlığı verileri.