SAHTE İÇKİ KATLİAMI

DR. ABDULLAH KÖKTÜRK

Geçen hafta Kırıkkale’de başlayan sahte içki ölümleri 6 gün içinde 8 farklı şehirde 49 kişinin ölümü ile katliam boyutlarına ulaştı. Hastanelerde de 50 kişinin yoğun bakımda tedavi altına alındığı göz önüne alınırsa bilanço daha da ağırlaşacak gibi.

Bu ölümlerde, AKP hükümetinin ideolojik düşüncelerle alkol satışını düşürmek istemesinin de rolü olduğu düşünülse de, ben daha vahim şeyler düşünüyorum.

2002 yılında 8,25 TL ye alınan 70’lik tabir edilen bir şişe yeni rakı, 18 yılda yaklaşık 20 kat artarak 160 TL’yi bulunca rakı içmek isteyenler başka çareler aramaya başladı.

Önce Etil Alkole Acı Madde Katıldı

Önce büyük marketlerde serbestçe satılan etil alkolü alıp, evinde kendi içkisini imal etmeye başlayan akşamcılar, 1 Nisan 2018’den itibaren etil alkolün içine acı madde katılmaya başlayınca etil alkolü başka satıcılardan almaya başladı.

Tekel bayilerinde yüksek fiyatlı bandrollü içkilerin yanında, çeşitli marka etil alkoller satılmaya başlandı. Bazıları da kargo ile kapısına kadar gelen etil alkolü satın alıp içine anason katıp rakısını imal etmeye başladı.

Geçen hafta bir anda onlarca kişinin evde üretilen içkiden ölmeye başlaması şaşırtıcıdır. Evde içki üretimi ilk değildir. Piyasada etil alkol satan üreticiler bellidir. Bazıları 5 kiloluk bidonlarda bazıları 1 litrelik bazıları da 2 litrelik cam şişelerde satılan bu ürünleri kullananlardan hiçbir ölüm yaşanmamıştır. Daha önce yaşanan lokal birkaç ölüm, metil alkolden içki yapıp içenlerde görülmüştür.

Etil Alkol Üreticisi Firmanın Metil Alkolü Etil Diye Satması Ayağına Kurşun Sıkmak Olur

Etil alkol üretip satanlar ve dağıtanlar, bunun içinde metil olduğunda bir daha satış yapamayacaklarını bilirler. Bu sebeple hiç bir etil alkol üreticisi metil alkol üretip, satmaz.

Ancak alkol ve sigaradan alınan vergiler toplam vergiler içinde yüzde 12.5 gibi yüksek bir orandadır. Devlet de bunu kaybetmek istemez. Aynı devlet, bandrollü alkol üreticileri evde üretilen içkilerden dolayı gelirlerinin düşmesinden rahatsızdır. Bir başka rahatsızlık duyan da evde yapılan içkiler dolayısı ile ciroları düşen, bandrollü içki üreten şirketlerdir.

Katliamın Olağan Şüphelileri Bellidir

Şimdi bu katliamın olası şüphelilerini gördünüz. Devlet kolluk güçleri kaçak alkolden ölüm olan şehirlerde bu alkollerin üretici ve dağıtıcılarını tespit etmiş olmalıdır. Devlet bu şüpheyi üzerinden atmak için öldüren alkollerin hangi markalarca üretildiğini açıklayarak, elinde bu marka alkol olanların tüketime devam etmesini önleyebilirdi.

Yine tarım bakanlığı etil alkol ile metil alkolü ayırt edecek yöntemleri televizyondan açıklayabilir, çok ucuza test kitleri dağıtabilir, hatta seyyar test istasyonları kurabilirdi. Bunların hiç biri yapılmamış. Devlet ölümlerin artmasını seyretmiştir. Devlet en azından yukarda saydıklarımı yapmadığı için sorumludur.

Ölümler arttıkça, daha önce etil alıp evlerde içki üretenler içinde büyük bir panik yaşanmaya başlanmıştır. Amaca ulaşıldığı düşünülmektedir. Kasım ayından itibaren internetten etil alkol satışının yasaklanması ile evde içki üretiminin önleneceği düşünülmektedir.

Daha önce yaşananlar düşünüldüğünde bunlar evde içki üretimini önlemez, olsa olsa bu seferde evlerde düdüklü tencereden üretilmiş imbiklerden etil alkol üretilmeye başlanacaktır.

Çözüm Vergileri Düşürmektir

Evlerde içki üretilmesinin en büyük sebebi bandrollü içkilerin fiyatı içinde vergi oranının yüzde 70’i geçmesidir. Vergilerin en az yüzde 50 düşürülmesinin bir çözüm olacağını düşünüyorum.

Başka bir çözüm de, daha önce olduğu gibi bandrollü etil alkolün marketlerde ve tekel bayilerinde satılmasına izin verilmesidir.

Devlet içki içen sonucuna katlanır diyemez. Vatandaşın sağlığını korumaktan daha çok katliam boyutuna varan ölümleri önlemek devletin görevi olmalıdır.