Sabahlara dayanamam Osman Aga

EMİNE SUPÇİN

“Ne de güzel kaşların var / rastık sürmek ister Osman Aga.”

“Sabah olsun çarşıya gidelim / sabahlara dayanamam Osman Aga.”

Bu şarkıyı sanki bir kadın yazmış gibi duruyor, değil mi? Ya da kadınımsı duygulara sahip biri. Orasını bilmiyorum, çok da önemli değil. Ben de erkeksi hissediyorum bazen, ne olmuş yani? Ben asıl karyolası dar gelen Safiye’ye bitiyorum. Şimdilik o bir durakta bekliyor beni. Bir gün yazı kervanım o durağa uğradığında atımın terkisine atmazsam ne olayım. 

Durun bir hikaye girişi yapalım, sonra hep birlikte Osman Aga’ya döneriz.

Bir kır düğünü hayal edin. Şöyle bembeyaz örtülü masalar ve bembeyaz tüllerle giydirilmiş sandalyeler. Her yer yemyeşil çim. Bahçe estetiğine uygun bir şekilde dikilmiş defne ağaçları ve adını bilmediğim bodur süs bitkileri. Girişte dezenfekte alanı, insanlar mesafeli, maskeler takılı, arka fondan tatlı bir müzik. Ortam pandemi şartlarına göre oldukça iyi düzenlenmiş, davetliler tedbirli, dikkatli ve fizikselden öte, sosyal mesafe de hissediliyor.

Herkes gelin ve damadın teşrif edeceği anı bekliyor. Olasılıkla çoğumuz (elbette ben de oradayım, zira çok sevdiğim öğrencim evleniyor) takı sandığını da bekliyoruz. Amaç o merasimi de atlatıp gitmek. Zaten pandemi döneminde öyle vur patlasın, çal oynasın ortamı olacak değil ya, Osman Aga’m. 🙂

İki yanlarında gençlerin tuttuğu meşalelerin arasında gelin ve damat gelirken dans pistinin etrafında maytaplar da şenlik ateşi gibi parladılar. Vakur girişleri, asil duruşları göz kamaştırıyordu ve her ikisinin maskeleri göz hizasına kadar kapalıydı. Tüm konukların hayranlıkla izlediği ilk danslarını ettiler. Ardından başka bir dans müziği başladı ve orkestra şöyle bir çağrıda bulundu. “Sosyal mesafelerinize dikkat ederek gelin ve damada dansta eşlik edebilirsiniz.” Birkaç çift çıktı. Hakikaten mesafeye dikkat ederek ve maskeleri yüzlerinde olmak kaydıyla olabildiğine nezih ve zarif dansları izledik.

Etrafı gözlemliyor, dans edenleri süzüyor, gelin kızımın soylu duruşuna hayranlıkla bakıyordum. Her şey her hareket şu lanet pandemiye göre gidiyordu. İnsanlar birbirlerinden uzak duruyor, maskelerini kesinlikle çıkarmıyorlardı. Sarılma, kucaklaşma, öpüşüp koklaşma yoktu. Bilinçliydiler yani. 

Ta ki…

Osman Aga’m orkestranın diline düşünceye kadar.

Pistte sosyal mesafeye dikkat ederek itinayla dans etmekte olan insanların daha demin dans ederken takındıkları o vakur, o ciddi, o bilinçli hal uçtu ve yerine kendini zapt edemeyen, her yanı oynak, pür neşe, pür kıpırdak tipler belirdi. Sanki görünmeyen bir el, tuhaf bir sihir yapmış ve ortadaki herkesin içine birer cin salıvermişti. Slow müzik bitmiş, yerine dökelim kurtlarımızı Anastasia başlamıştı. Ne var ki kurtlar aşağıdan değil, ağızdan burundan çıkmak istiyorlardı. Osman Aga’mın ilk sözlerinde kaynaşmaya başlayan minnak kurtçuklar, “Sabahlara dayanamam Osman Aga” sözlerini duyunca, maske sahiplerini, sanki bir mezuniyet partisinde şapka fırlatan öğrencilere döndürüp maskeleri fırlattırdılar! Ne manyak şeylerdi, o şeyler ayol (!)

“Sabah olsun çarşıya gidelim, sabahlara dayanamam Osman Aga!” Allaaaaah!

Şaşkınlıkla insanları izliyor ve hayretler içinde kalıyordum. O pistteki insanlar sarı çizmeli Mehmet ağa değil, en az bir üniversite mezunu adam ve kadınlardı. Ne oldu la? Ne oldu da delirdiniz?

“Ne de güzel baldırların var, naylon çorap ister Osman Aga”

“Sabah olsun çarşıya gidelim, sabahlara dayanamam Osman Aga”

Oy benim Osman Aga’m, sen nasıl bir ağasın ki dağıttın bizim tüm imajımızı.

Peki bitti mi?

Elbette hayır.

Daha bizim Denizli’mizin Cemile’si var. Hoplaya seke oynanır.

“Cemilemin gezdiği dağlar meşeli, imanım,” dediği an pandemiye ait geliştirdiğimiz tüm iman uçtu, o zarif kadınların ayaklarındaki şık topuklular fırlatıldı, ayaklar çıplak yere vura vura, hoppa!.. Covid mi dedin? O ne ki?

Öyle işte…

Bir yanımız aptal, bir yanımız sevimli, bir yanımız şapşik, bir yanımız…

Biz böyleyiz.

Bir şey daha diyeyim mi? Yok, demeyeyim. Varın siz deyin.

1 geri izleme / bildirim

  1. Sabahlara Dayanamam Osman Aga - Sefarad Sami - Osman Aga lyrics + English translation

Yorumlar kapatıldı.