Rüzgârları kolayına olsun, selametle gidip gelsinler

Denizcilik, belki de madencilikten sonra en zor meslektir. Aylarca aynı 15-20 kişiyle toplumdan uzak, ailelerinden uzak denizlerde ağır şartlarda çalışırlar. Denizcinin seyirde en büyük çekincesi apandistinin patlaması veya diş ağrısının başlamasıdır. Kendi kendilerinin doktoru olurlar. Yaralanırlar, yaralarını arkadaşları diker, kırıkları kendi kendine kaynar.

DR. ABDULLAK KÖKTÜRK

Haziran 2016’da öğrencim Erkan Kalka 3. Kaptanı olduğu gemide Pire limanında denizde ölü bulundu. Temmuz 2019’da öğrencimiz Mustafa Koç, Hint okyanusunda stajda iken kamarasında ölü bulundu.  Yine öğrencim Sinan Karabulut Ocak 2019’da Kerç Boğazı’nda gemide çıkan patlamada hayatını kaybetti. Bunlar sadece benim öğrencilerimin acı hikayeleri. Hepsine Allahtan rahmet diliyorum.

KENDİ KENDİLERİNİN DOKTORU

Birkaç gün önce Liberya bayraklı M/V Mozart konteyner gemisi, Batı Afrika’da bulunan Gine Körfezi açıklarında korsan saldırısına uğradı. Korsanlar, 15 gemi adamını kaçırdı; silahlı saldırı sırasında geminin 2. Mühendisi öldürüldü. Gemide bırakılan üç gemiciden biri olan 4. Kaptan Furkan Yaren yaralı haliyle gemiyi yüzlerce mil kullanıp salimen demirlemesini sağladı.

Denizcilik, belki de madencilikten sonra en zor meslektir. Aylarca aynı 15-20 kişiyle toplumdan uzak, ailelerinden uzak denizlerde ağır şartlarda çalışırlar. Denizcinin seyirde en büyük çekincesi apandistinin patlaması veya diş ağrısının başlamasıdır. Kendi kendilerinin doktoru olurlar. Yaralanırlar, yaralarını arkadaşları diker, kırıkları kendi kendine kaynar. Şehirde yaşayan insanlar bir yıl boyunca deniz tatiline özlem duyarken, denizciler tatile gittiğinde denizi görmek istemezler.

AİLELERİYLE HAFTALARCA HABERLEŞEMİYORLAR

Koronavirüs (COVID-19) küresel salgını, denizcilerin de çalışma şartlarına ağır darbe indirmekte. Seyahat yasakları, sınır kapanmaları ve karantina önlemleri nedeniyle, çok sayıda gemici gemilerine gidemez-gelemez olmuştur. Şu an dünya üzerindeki gemilerde bulunan binlerce gemiadamı kontratları sona ermesine rağmen hala gemide mahsur kalarak çalışmaya devam etmek zorunda kalıyor. COVID-19, Türkiye’nin de kabul ettiği uluslararası denizcilik çalışma sözleşmesi’nin (MLC, 2006) ihlali için mazeret olarak kullanılmakta. Denizcilerin çalışma saatleri ihlal edilmekte. Gemideki yaşam şartları ve kumanyaları yeterli şekilde sağlanamamakta. Bir çok gemide internet bulunmamakta, denizciler aileleri ile haftalarca haberleşememekte, sevdiklerinin cenazelerine katılamamakta, çocuklarının doğumunda bulunamamaktalar. Gemilerde görev yapan denizciler pandemi sürecinde yaşanan belirsizliklerden dolayı ruhsal sorunlar yaşamaktalar.

Ücretlerin bir ay geriden ödenmesi artık piyasanın normaline dönmüş durumda. Öyle ki bir yıla yakın süredir maaşlarını alamayan gemiadamları bile var. Gemiadamları her ay başı maaşlarının ödenip ödenmeyeceği konusunda belirsizlik ve stres yaşamaktalar.

Borcu veya standartlara uymadığı için yabancı limanlarda tutuklanan veya terk edilen gemiler de ayrı bir sorun. Bu gemilerde yiyecek hatta içecek su bile bulamayan gemiadamlarının durumu içler acısıdır. Aylarca, hatta yıllarca bu gemilerde tutulan gemi adamlarının birikmiş maaşlarını alabilmeleri de yılları buluyor.

KAZASIZ BELASIZ GİDİP GELSİNLER

Gemiadamı karada çalışan gibi değildir. Gemide gecesi gündüzü yoktur. Gece 12 de veya 04.00 da vardiyaya kalkar. Arıza olur çalışır, yükleme olur çalışır, fırtına çıkacaktır çalışır. Gemi adamının gemideki 6 ayı karadaki çalışmanın 9 ayına karşılık gelir. Ancak 2008 yılına kadar yürürlükte olan “yıpranma payı” uygulaması o yıl yürürlüğe giren bir yasa ile kaldırılmıştır. Bu durumu telafi etmenin yolu ise, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 40. maddesinde yapılacak bir değişiklikle deniz çalışanlarına her çalışılmış yıl için ‘90’ günlük fiili hizmet süresi zammı verilerek onların daha kısa sürede emekli olmalarının sağlanmasıdır.

Denizcilere seyre çıkarken “selametle” denir. Kazasız belasız gidip gelsinler, rüzgarları kolayına olsun diye. Ben de, şu anda seyirde olan tüm denizciler bir an önce görevlerini kazasız belasız tamamlasınlar, ailelerine kavuşsunlar diye “selametle” diyorum.