Önce Tinerci Çocuklar Kayboldu

19 Ekim 2018 günü Bahçelievler’de altyapı çalışmaları için yapılan kazı çalışması sırasında çocuklara ait olduğu düşünülen kafatasları bulunmuştu. Aradan aylar hatta yıllar geçmesine rağmen yetkililer bu konuda bir açıklama yapmadı

 

 

DR. ABDULLAH KÖKTÜRK

Dünya, sokak çocuklarının sistematik bir şekilde öldürülmelerine ilk olarak 2014 Dünya Kupası öncesinde Brezilya’da tanık olmuştu.  Dünya Kupası maçlarının olduğu kentlerde sokak çocukları esrarengiz bir şekilde ortadan yok olmuştu.[i] Bunun tek bir nedeni vardı. O da, “Sokak çocuklarının dünya kupası imajına uymaması” idi.

Sokak çocuğu olarak nitelenen insanlar, hiçbir resmi belge üzerinde kayıtlı olmadıkları için, hangi kentte ve ne sayıda çocuğun kaybolduğu (ya da kaybedildiği) kanıtlanamasa da, ortalığın bir anda “temizlenmesi” bile başlı başına bir soru işareti oluşturmaya yetiyor. Brezilya’da bu konuda eski özel kuvvet askerleri ve polislerden oluşan ölüm timleri kurulmuş, bu timler binlerce çocuğu katletmiş. 

Peşinden Latin Amerika ülkesi Honduras’ta, devletin “toplumsal temizlik” adını verdiği program ile, sokak çocuklarının kitlesel olarak öldürüldüğü ortaya çıktı. Yayınlanan bir araştırmaya göre, program kapsamında, 2.5 yıl içinde 300’den fazla sokak çocuğu devlet güçleri tarafından katledilmiş.

Bu katliamlar üzerine yapılan bir araştırmada ortaya çıkan en dikkat çekici durum ise, halkın hatırı sayılır bir kesiminin sokak çocuklarını “temizlenmesi” gereken unsurlar olarak gördüklerinin ortaya çıkması.

Nereye Gitti Bu Çocuklar?

 Yaklaşık yirmi sene önce İstanbul’da binlerce çocuk sokaklarda yaşıyordu. UNICEF’in  2005 yılında yayınladığı raporda, Türkiye’de resmi olarak 42 bin, gayriresmi rakkamlara göre ise 80 binden fazla sokak çocuğu olduğu belirtiliyor.[ii] Bunun dörtte biri İstanbul’da olsa, 2005 yılında resmi olarak 10 binden fazla sokak çocuğu sokaklarda yaşıyormuş. O yıllarda saçları kirden birbirine yapışmış onlarcasını Kadıköy, Taksim, Beşiktaş gibi merkezlerde burunlarına yaklaştırdıkları bir bezden tiner çekerken veya ellerindeki bir naylon içinden yapıştırıcı koklarken görebilirdiniz.

Sonra bu çocuklar bir anda kitleler halinde ortadan kaybolmaya başladılar. İstanbul’un büyük merkezlerinin bu çocuklardan temizlenmesi çoğunluğun dikkatini bile çekmedi. Farkına varanlar da, hükümetin sokak çocuklarına yönelik bir plan yürüttüğünü düşündüler.

Oysa bu süreçte, ne sokak çocuklarına yönelik yeni barınma evleri açılmıştı, ne de bu kısa sürede bu kadar çok sokak çocuğu rehabilite edilip topluma kazandırılmıştı. İstatistikler rehabilite çalışması sonucunda çocukların en az yarısının sokaklara döndüğünü söylemesine rağmen, sokaklara geri dönen çocuk neredeyse yoktu. Çocuklar buhar olup uçmuşlardı.

Bu arada, 19 Ekim 2018 günü Bahçelievler’de altyapı çalışmaları için yapılan kazı çalışması sırasında çocuklara ait olduğu düşünülen kafatasları bulunmuştu. Aradan aylar hatta yıllar geçmesine rağmen yetkililer bu konuda bir açıklama yapmadı.[iii]

AKP’li belediyelerin sokaklardan kedi köpek toplayıp itlaf etmesi tepki çekiyor. Ama ne yazık ki sokak çocuklarının sahibi yok. Kimse onlara ne olduğunu sorgulamıyor. Tabi ki, benim bazı düşüncelerim var. Bazıları buraya yazamayacağım kadar korkunç ve trajik. Umarım bir gün bu konularda çalışmalar yapan sivil toplum kuruluşları doyurucu açıklamalar yaparlar da, ben de bu şüphelerimden kurtulurum.

 

[i] https://haber.sol.org.tr/spor/brezilyada-dunya-kupasi-icin-sokak-cocuklari-olduruluyor-haberi-93484

[ii] https://www.unicef.org/turkiye/raporlar/sokakta-ya%C5%9Fayan-veveya-%C3%A7al%C4%B1%C5%9Fan-%C3%A7ocuklar-bro%C5%9F%C3%BCr

[iii] https://aynahaber.org/bu-cocuk-kafataslari-kimlere-ait/1242

 

paylaşmanız için