Nefes Alamıyoruz Reis

Nefes almak sadece oksijen, azot karışımını solumak mıdır? Ceza-hapis korkusuyla düşündüğünü konuşamamak, fikirlerini yazıya dökememek solunum zorluğuna sebep olmaz mı?

Abdullah KÖKTÜRK
abdullahkokturk@gmail.com

ABD’de George Floyd’un polis şiddeti sonucu ölümünü protesto edenler, Floyd’un ölürken söylediği “I can’t breathe” (nefes alamıyorum) cümlesini slogan haline getirdiler. Flyod polisin boynuna basmasından dolayı boğularak öldüğünden, dünya’nın her yerinde “Nefes Alamıyorum” sözü polis şiddetini sembolize etmeye başladı.

İnsan yemek yemeden 3 hafta, su içmeden 3 gün, nefes almadan 3 dakika yaşayabilir. Hava canlılığımızın ana kaynaklarındandır. Siyahi bir Amerikalının, ırkçı bir polis tarafından öldürülmesi bir isyan kıvılcımı yaratmış görünüyor. Ancak arkasında sınıf ve örgüt olmayan her isyan sönümlenmeye mahkumdur. Floyd 3 dakikada öldü, siyahlar üç günde Amerika’yı yaktı, bu isyan 3 haftada sönümlenir.

Gezi’de Yüzlerce Gaz Bombası Altında Nefes Alabildiniz mi?

Gezi başlamadan 1 ay önce, 2013 1 mayısında sabah 07.00 da Barbaros Bulvarından aşağıya yaklaşık 30 kişilik bir grupla beraber Taksim’e ulaşmaya çalışıyordum. Ertuğrul Tekke Camii civarında üzerimize yüzlerce gaz bombası yağmaya başladı. Her yer bembeyaz oldu. Nefes almak imkansızdı. O gün kullandım bu cümleyi “Nefes Alamıyorum”.

Gezi direnişinde de aynı şeyi yaşadık. Ama ben hazırlıklıydım. 1 Mayıstan sonra internetten gaz maskesi almıştım. D12 Kartuşlu, yeşil renkli NATO standartı eski tip bir askeri gaz maskesi idi. Bayağı işime yaramıştı

Ama Ali İsmail Korkmaz benim kadar şansılı değildi. Onun son sözleri; ”Vurmayın Öldüm” olmuştu. Abdullah Cömert, Ahmet Atakan, Berkin Elvan ve diğer polis şiddetinde vefat edenler, şiddete başvurmadıkları halde polis şiddetine maruz kalanların sadece bir kaçı.

Şiddet Polisin Alemetifarikasıdır

Şiddet bu ülkede polisin alemetifarikasıdır.  Bayramda bile devam eden polis şiddetinin, bayramdan sonra da sürdüğünü gördük. Gün olmasın ki, işkence, polis kurşunu ile ölen yaralanan veya şiddete uğrayanların haberi gelmesin.  

Peki nefes almak sadece oksijen, azot karışımını solumak mıdır? Ceza-hapis korkusuyla düşündüğünü konuşamamak, fikirlerini yazıya dökememek nefes darlığı yaratmaz mı? Tweeter’ın, facebook’un, instagram’ın sürekli kontrol altında olduğunu hissetmek solunmum zorluğuna sebep olmaz mı?

Düşüncelerimizi Özgürce İfade etmek İstiyoruz, Nefes Almak İstiyoruz

İktidara muhalif fikirlerin terörizmle eşdeğer görüldüğü, resmi söylem dışındaki düşüncelerin hainlik ile suçlandığı, tek tip düşünülmesinin istendiği bir ülke burası. Ben özgürce yazmak istiyorum. Düşünceye hiçbir gücün gem vuramayacağını biliyorum. Ancak aynı zamanda bu düşüncelerimi korkusuzca ifade etmek istiyorum. Bu ülkede, Ben Nefes Alamıyorum, Ya Siz?