Laik devlette ‘dini aşağılama’ diye bir suç olamaz!

Allah’a ve dine karşı işlenmiş suçların cezasını Allah vermekten acizse insana ne oluyor? Yok, Allah bu cezaları zaten Cehennemle verecekse aynı ‘suçtan’ iki kez cezalandırmak hangi adalete sığıyor? Yoksa siz aslında Allah’a inanmıyor musunuz?

HALDUN ÇUBUKÇU

İzmir’de bazı camilerden müzik yapılan anların görüntülerini sosyal medya hesabından paylaşan CHP İzmir eski İl Başkan Yardımcısı Banu Özdemir, AKP’li sosyal medya hesaplarından hedef gösterilmesinin ardından bugün çıkarıldığı mahkemede savunması alınmadan tutuklandı.
Banu Özdemir’in sadece, olan bitenin görüntüsünü sosyal medyadan paylaşım yaptığı için tutuklanması bile Türkiye’de adaletin düşürüldüğü noktanın bir göstergesidir.
Her şeyden önce, minareden herhangi bir yayın yapmanın, yayının kendisi yasalara aykırı bir içeriğe sahip olmadıkça suç teşkil etmesi mümkün değildir.
12 Eylül faşist rejimiyle birlikte, laikliği işlevsiz kılan, yasalara artan şekilde girmeye başlayan din karşıtlığının cezalandırılmasına yönelik maddeler ise modern hukukta ve dünyanın hiçbir hukuk devletinde olmayan, varsa bile uygulanmayan saçmalıklardır.Allah’a ve dine karşı işlenen suçların hiçbirinin cezasını insanlar veremez. Allah bu suçlara verilecek cezaları kitaplarında açıklamıştır.
Modern devlet Allah’ın hukukunu savunamaz. Bu her şeyden önce inanlısı için Allah’a hakarettir; Allah’ın kendini savunmaktan aciz olduğunun tespitidir. Allah suçluları görür, bilir, cezalandırır; dahası onları bu eylemlere bizzat kendisi onların kaderini yazarak sevk etmiştir. Yani hukuk diliyle düpe düz azmettiricidir; çünkü alın yazıları Allah tarafından öyle yazılmış olmasa kimse o suçu işlemeyecektir.
O zaman her kim ki bu tür suçtan bir ceza giyecekse, azmettirici olarak Allah’ın daha çok ceza alması modern ve iptidai her tür hukukun özlü kuralıdır.
Allah’a cezayı nasıl vereceksiniz?
Allah’a, dine karşı işlenmiş bir “suç” Allah’ın ya da noter onaylı temsil belgelerine haiz meleklerinin şikayet dilekçeleri mahkeme kalemlerine, savcılıklara, emniyet birimlerine verilmedikçe, şikayetçi olmadığına göre ortada suç da olmayacaktır.
Aksi halde Allah’ı ya da dinin yetkili mercilerini dava eden, edecek bir yurttaşın haklarının da takibinin, savunulmasının adalet sisteminde bir karşılığı olsa gerektir.
Yani biri, elinde kasap bıçağıyla karakola gelip “Allahı bıçaklayarak taamüden öldürdüm” dese cinayet davası mı açacaksınız?
Yoksa, ceset yoksa cinayet yoktur diye olayı kapayacak mısınız?
Yani dine karşı hakaret, aşağılama suçu işleyen birinin cezalandırıldığı ama Allah’ı öldürme girişiminin karakol ya da mahkeme kapısından kovulmayla sonuçlanacak olması ayan beyanken, hatta psikiyatri kontrolüne maruz kalması büyük olasılıksa; diğer olasılıklar nasıl ceza hukukunun kapsamında olabilir?


BANU ÖZDEMİR DERHAL SERBEST BIRAKILMALIDIR

Banu Özdemir belki bu paylaşımları yaparak hangi salaklığa ve (belki de bizatihi Allah’ın en sadık avukatı rolüne soyunan “Allahçıların” düzenlediği) tertibe alet olduğunu anlayamayan sosyal demokrat şımarık politikacı hanım tavrından eleştirilebilir. Ama bu da sadece eleştirinin konusudur.
Suçun konusu değildir
Siyasi iradenin işaretiyle hakimler ve savcılar insanları olmayan suçlardan tutuklayıp mahkum edeceklerse, en kötüsünden bile olsa “demokratik – laik – hukuk” devletinde ( 🙂 🙂 🙂 bolca gülen kelle simgesi koyuyorum ) değil, Taliban, Işid, Öso, Fetö kafalı bir rejimde yaşıyoruz demektir.
Rejimin niteliğini tespit etmek geçerli hukukun mahiyetini tespit etmenin de özüdür.