Demem o ki kendimizi korumak adına gösterdiğimiz itina ancak bizi sevenleri, bize içtenlikle dokunmak isteyenleri örselemeye aday bir tutumdur. Üstelik ürkek, tedirgin, sakıngan adımlarla önümüzdeki bize ait yolun ne kadarını yürüyebilir, hayat alanımızın bütün bölgelerinde keyfimizce dolaşma şansını nasıl elde edebiliriz ki!
Cafer YILDIRIM
cfryildirim@hotmail.com
Boş bulunduğumuz anlarda başımıza nelerin geldiğini deyimlerimizden biliriz. Gelişigüzel atılmış bir adım sonucunda kimlerin başına nelerin geldiğini çevremizde görüyoruz.
Sebeplerimiz ve gerekçelerimiz fazlasıyla var. Ürkek, tedirgin ya da sürekli tetikte olmamızın, uyanık durmayı bir hayat düsturu haline getirmemizin kişiliğimizden daha çok parçası olduğumuz toplumun genel yaşantısıyla ilgili olduğunu düşünmememiz için hiçbir neden yok.
Sebeplerin ve gerekçelerin kışkırttığı korunma duygusu ne var ki en fazla bizi samimiyetle kucaklamak, bize içtenlikle yaklaşmak isteyenlerle aramızda mesafeler üretiyor.
Örneğin beklemediğimiz birinden gelen sinema teklifini bu nedenle reddediyoruz. Ummadığımız birinden duyduğumuz iltifatlar karşısında bu nedenle afallıyoruz. Nice dostluk ve arkadaşlık girişimlerine bu nedenle set çekiyoruz. Gizli ajanda düşüncesi, aklımızın başköşesinde en emin olduğumuz anlarda bile tedirgin edici yüzünü göstermekten bir an bile geri durmuyor.
Oysa şunu bilmeliyiz ki kendimizi ne denli korunaklı bir konumda tutarsak tutalım kötülük ve onunla koşullanmış niyet, bütün engelleri aşacak motivasyona olduğu kadar sabırlı bir kararlılığa da sahiptir.
Kötülük sinsi ve zekidir. En korunaksız anımızda yaklaşır bize.
En masum tarafımızdan ilerler, ruhumuzun en çıplak olduğu anda üzerimize ağını atar.
Bize kalan artık sadece çırpınmaktır.
Oysa kötülüğe keyif veren, çırpınan ve yalvaran çaresizin artık kendi iradesinin hükmü altında olduğunu bilmesidir.
Demem o ki kendimizi korumak adına gösterdiğimiz itina ancak bizi sevenleri, bize içtenlikle dokunmak isteyenleri örselemeye aday bir tutumdur. Üstelik ürkek, tedirgin, sakıngan adımlarla önümüzdeki bize ait yolun ne kadarını yürüyebilir, hayat alanımızın bütün bölgelerinde keyfimizce dolaşma şansını nasıl elde edebiliriz ki!
Unutmayın; iyilik saf, kötülük sabırlıdır.