Demirtaş’ın artık seçim sathına girildiği şu günlerde, bu açık ve net desteği ve CHP ile dirsek teması halinde olması 6’lı Masa’yı etkiler mi? Önemli bir soru da bu. Olup bitenlere bakılınca karşı çıkıyor gözükseler de her an her şeyin olabileceği anlaşılıyor.
METİN CENGİZ
HDP mevcut partiler arasında çok farklı bir yere sahip. Bu farklılık bu partinin bir Türkiye Partisi olduğunu söylemesine, hatta vurgulamasına rağmen PKK’nın uzantısı olduğuna dair yoğun bir kuşkuyla karşılanması ve bu kuşkuyla bu parti hakkında geliştirilen tutum ve söylemlerden kaynaklanıyor. Resmen müsabakalarda güreştiği halde kulis baskısı ve hakem (hakemler kurulu kararı ile değil) kararıyla meydanda aldığı sonuçlar bir süre sonra şaibeli sayılarak geçersiz addediliyor. Madalyaları geri alınıyor vb.
Oysa tutulduğu demir parmaklıklar arkasından şu son günlerde önümüzdeki seçimler hakkında açıklamalar yapan Selahattin Demirtaş’ın söylemi olgun ve sorumlu bir siyasetçinin, gelecekte güzel şeyler yapacağı görülen bir devlet adamının söylemi. Türkiye sorunlarına çözümü amaçlayan açık ve net konuşmalar yapıyor. Peşrev çekip el ense oyunlarıyla siyasi muarızlarını oyalamıyor. Doğrudan dalıyor. Zaten bu doğrudan konuşmaları değil miydi şu anda bulunduğu yerde olmasının sebebi?
Demirtaş Ne Diyor?
Demirtaş kısaca, başkanlık seçimleri için Kılıçdaroğlu diyor. CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun altılı masanın onayına bıraksalar da resmi sayılması gereken konuyla ilgili açıklamaları Demirtaş’ın ve HDP’nin tam desteğine sahip. Demokratik parlamenter bir rejim ve normal bir Türkiye için Demirtaş da HDP de Kılıçdaroğlu’nun adaylığı üzerinde sözbirliği içinde. Hatta bu destek için ittifak çağrıları yapılsa da (HDP eş Genel Başkanı Mithat Sancar) öyle gözüküyor ki bu çağrı doğrudan bir destek.
Bunda, bu tek adam sisteminde ağzı en çok yanan parti olmasının bir payı var mı bilmem ama, gözüken bu.
Demirtaş’ın Söylemi
Demirtaş’ın artık seçim sathına girildiği şu günlerde, bu açık ve net desteği ve CHP ile dirsek teması halinde olması 6’lı Masa’yı etkiler mi?
Önemli bir soru da bu.
Olup bitenlere bakılınca karşı çıkıyor gözükseler de her an her şeyin olabileceği anlaşılıyor. Meral Akşener’in Şanlıurfa, Ahmet Davutoğlu’nun Diyarbakır ziyareti bunun delilleri. Türkiye partisi olmanın zorunlu koşulu da budur. Türkiye’nin seçim aritmetiği de bunu işaret ediyor. Kaldı ki muhalefetin parlamenter bir rejim için oldukça esnek olması da gerekiyor.
İşte Demirtaş ve HDP’nin söylemleri tam da muhalefetin kenetlenmek istediği normal bir Türkiye için.
Ancak muhalefetteki arifmetik ideolojik olarak farklı tepkilere yol açıyor. Bunu da gelecek kısa değinmemizde ele alacağız.