Graham Fuller’i anımsıyor musunuz?

Fuller’e göre, Müslüman geçmişi ve görenekleriyle (ecdat masallarıyla) ‘barışmış’ Müslüman yönetimli ‘Yeni Türkiye‘ ABD ve Batı için çok önemli bir pazar ve çıkar alanı demekti

 

 

 

AV. CEM BAYINDIR

Doğan Avcıoğlu, “31 Martta Yabancı Parmağı” yapıtında Türkiye’deki tüm laiklik-cumhuriyet karşıtı hareketlerin, ayaklanmaların, örgütlerin arkasında emperyalist güçlerin olduğunu söyler.

2000’lerin başında, Moritanya’dan Cibuti’ye, Atlantik’ten Kuzey Afrika’ya, Yemen’den Kızıldeniz’e, Akdeniz’den, Arabistan’a, Arap coğrafyasının ve Orta Doğu’nun her yerinde aynı anda benzer birçok siyasi oluşumun meydana çıkması rastlantı değildir.

Çünkü bu bölgeleri, laik ve demokratik sistemden uzaklaştırarak; eğitim sistemini de kökten bozup cehalete mahkûm ederek; kutuplaştırıcı, halkta ikilik yaratıcı siyaset dilini kullanarak iç karışıklıklarla; uygarlık yarışında geriye düşürmekle ancak bu ülkelerdeki tüm kaynaklar rahatlıkla sömürülebilirdi.

Bugün tanık olduğumuz Orta Doğu’yu darmadağın eden “Büyük Orta Doğu Projesi” ve ülkemizin moda ifadesi “Yeni Türkiye” kavramlarının ad babalarından ve 2016’daki darbe girişiminde de rolü olduğu söylenen Amerikalı ajan “Graham Fuller” (CIA eski başkan yardımcısı) 26 Şubat 1990’da Cumhuriyet’te çıkan bir söyleşisinde ülkemiz için ise şöyle diyordu:

“…Kemalizm ölmüştür. Atatürk’ün düşünceleri, çağı için son derece güçlü düşüncelerdi; ama onun sayesinde yaratılmış bugünün, kendisine güven duyan güçlü Türkiye’si, artık ulusal kimliğini, yörüngesini, dünyadaki rolünü, hatta İslam’ın günlük hayattaki yerini yeniden düşünebilmelidir…”

“…İslam’a bakmanın çeşitli yolları var; bence, artık İslam’ın ‘otomatik bir tehdit’ olarak kabul edilmesi yanlıştır…”

“…Eğer laik bir devlet yıkılarak, yerine İran türü bir rejim kurulmak isteniyorsa, bu demokratik yapıya düşman bir tutum; ama insanlar, İslam din ve kültürünün daha çok gözetilmesini, İslam eğitiminin yaygınlaşmasını istiyorlarsa, bu otomatik bir tehdit olarak kabul edilmemeli; zira istenilen, Türkiye’nin ulusal ve kültürel mirasının parçasıdır…”

“…Son elli yılda yapay olarak bastırılmasının, bazı meşru nedenleri olabilir, ama artık Türkiye bu bakımdan kendisiyle barışmalıdır; eğer siz İslam’a dayalı olduğunu söyleyen siyasi partileri, daha fazla siyasileşmeye, parlamentoya katılmaya çekebilirseniz, tartışmaya açık bir platform yaratabilirseniz, bu çok daha değerli olur…”

1990’da Türkiye ve Orta Doğu ülkelerine ta o günden yakıştırdığı yönetim biçimlerini görüyorsunuz. Yalnız, Graham Fuller’in bunun için bir koşulu var:

Kemalist Devrim”in ilkelerinden ve en önemlisi o baş belası “laiklik”ten tümüyle vazgeçmek.

Ona göre, Müslüman geçmişi ve görenekleriyle (ecdat masallarıyla) ‘barışmış’ Müslüman yönetimli “Yeni Türkiye” ABD ve Batı için çok önemli ve büyük bir “nüfuz sahası” bitmez tükenmez bir “pazar” ve “çıkar alanı” demektir.

20 yıl sıkı fıkı ilişkilerden sonra, kirli bağlantıları olduğu için tu kaka ilan edilen ve hakkında yakalama kararı verilen tehlikeli ajan Graham Fuller’in 1990’daki düşüncesine göre artık bu planı gerçekleştirmek; yeni Osmanlı imparatorluğu rüyalarının, ecdat masallarının, din hamasetinin arka planında Batı’nın, nüfuz ve çıkarlarını yürütmek için son aşama kalıyor: Türk ve Orta Doğu dünyasında kendileriyle dost yönetim biçimleri bulmak.

Geçen bu 30 yılda, emperyalist ajan Fuller’in düşüncelerinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin kararını bir gün siyaset tarihçileri verecektir.

Biliyoruz ki, gelişmiş ülkelerde, ülke kaynaklarının emperyalistlerce sömürülmesi diye bir tehlike yoktur. Emperyalizm; doğasına sahip çıkan, doğal kaynaklarını, yeraltı zenginliklerini koruyan, üreten, çalışan, eğitime, laikliğe önem veren ülkelerin kapısından bile geçemez.

Bizim gibi ülkelerin ise zorunlu olarak tek bir yolu var: Uygarlıktan, bilimden, laiklikten, demokrasiden, hukuk devletinden, güçler ayrılığından, düşünce ve ifade özgürlüğünden, adaletten, laik ve bilimsel eğitim sisteminden ve hoşgörüden asla vazgeçmemek…

 

Kaynakça:

1-) Tayfun Atay, 03.12.2017, Cumhuriyet gazetesi
2-) Örsan K. Öymen, 15.10.2018, Cumhuriyet gazetesi
3-) Hangi Laiklik, Attila İlhan, İş Bankası Yay. Ekim 2011, s. 19-26,
4-) https://tr.wikipedia.org/wiki/Graham_Fuller
5-) 31 Mart’ta Yabancı Parmağı, Doğan Avcıoğlu, Bilgi Yay, 1969, s. 9
6-) Cumhuriyet gazetesi, Ufuk Güldemir röportajı, 26.02.1990, s. 1 ve s. 15
7-) G. E. Fuller, Yeni Türkiye Cumhuriyeti: Yükselen Bölgesel Aktör, Timaş

 

BEĞENDİYSENİZ PAYLAŞMANIZ DİLEĞİYLE